Referandum üzerinden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert sözlerle eleştiren Yıldırım; 'Maalesef CHP memleket meselesini çözmek yerine toplumu ayrıştırmak ve kutuplaştırmak için her şeyi yapıyor' dedi.

16 Nisan olarak kesinleşen referandum tarihinden sonra AK Parti Belediye Başkanları İstişare Toplantısı düzenleyen Başbakan Binali Yıldırım, referandum konusunda açıklamalarda bulundu. Konuşmasında Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkür eden Başbakan Binali Yıldırım, ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu da sert sözlerle eleştirdi.

Başbakan Binali Yıldırım konuşmasından satır başları şöyle: 

"Teröre destek veren belediye başkanlarına 'aferin' diyecek halimiz yoktu"

"Doğu ve Güneydoğu'da çukur siyasetinden arta kalanları yok ettik. Yollarıyla alt yapısıyla modern şehirler haline getiriyoruz. Teröre destek veren belediyeleri tek tek tespit ettik, yerlerine kayyum atadık. Teröre destek veren belediye başkanlarına 'aferin' diyecek halimiz yoktu. Şimdi oradan toplanan vergiler teröre değil hizmete gidiyor. Ben burada bölgede tahribata uğramış ve yaraları kıt imkanlarla hizmet sunmaya çalışan belediye başkanlarına yardım eli uzatan tüm belediye başkanlarına teşekkür ediyorum. Yürüttüğümüz çalışmalar çoktan sonuç vermeye başladı.  Terör örgütüne onun uzantılarına asla yüz vermiyor, prim vermiyor. Gelince kapılarına, 'hadi oradan seninle işimiz kalmadı' diyerek onları hak ettikleri yere yolluyor. "

Memleketimin Hastasıyım Projesi 

"Kültür ve Turizm Bakanlığı bir kampanya bir seferberlik başlattı. Bu seferberliğin adı Memleketin Hastasıyım. Kime? Yurt dışındaki vatandaşlarımıza. Diyoruz ki yurt dışındaki vatandaşlarımız memleket hasretlerini gidermek için bu yaz tatillerini memleketlerinde geçirsinler. Yurt dışındaki vatandaşlarımız gelsin düğünlerini burada yapsınlar. Sıla hasretlerini gidersinler ve gurbetle memleket kucaklaşsın, bir olsun beraber olsun. Eminim ki Avrupa'da dünyanın her bir yerinde yaşayan vatandaşımız her zaman olduğu gibi memleketinden gelen bu çağrıya kulak verecek. Memleketimin hastasıyım diyecek ve gelecek."

"MHP Genel Başkanı ve ekibine teşekkür ediyorum"

"Anayasa değişikliğinin hangi süreçlerden geçtiğini biliyorsunuz. Ekim 11'de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir çıkış yaptı. Biz parlamenter sistemi destekliyoruz ancak bir de mevcut durum var. 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili ortaya çıkan bir durum var. Buna göre cumhurbaşkanı hem çok yüksek bir siyasi desteği var, oldukça geniş yetkileri var ancak sorumluluğu yok. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Gelin bu durumu değiştirelim diye çağrı yaptı. Ben önce memleketim ve milletim diyen ve parti çıkarlarını ikinci planda tutan MHP Genel Başkanı ve ekibine teşekkür ediyorum.

"CHP'nin de kapısını çaldık, ana muhalefet partisinden elimiz boş döndük"

"MHP Genel Başkanı bu çağrıyı herkese yaptı. Ana muhalefet partisi ve bize de yaptı. Dolayısıyla biz MHP ile bir araya geldik. Bu arada CHP'nin de kapısını çaldık. Dedik ki bu değişiklik, bu gurur, bu güzel iş hepimizin olsun. Burada sizin de imzanız olsun. Ancak beklediğimiz cevabı alamadık. Ana muhalefet partisinden elimiz boş döndük. Hatta biz ısrarcı olduk. Dedik ki siz cumhurbaşkanlığı sistemine karşıysanız anlayışla kabul ediyoruz. O halde siz de teklifinizi getirin biz de getirelim mecliste ittifakla oylayalım sonra işi vatandaşa götürelim. Vatandaş hangisini seçerse 'eyvallah' edelim dedik. Buna da olumlu cevap alamadık. Daha napalım? Efendim anayasa değişikliği kapalı kapılar ardında oldu, oldu bittiye getirildi. Yani hiç birşey olmadıysa Gökçen'e Fatih Şahin'e sor ne kadar şeffaf olduğunu anlatsın sana.

"CHP sanki Türkiye'ye muhalefet ediyor"

Maalesef CHP memleket meselesini çözmek yerine toplumu ayrıştırmak ve kutuplaştırmak için her şeyi yapıyor. Efendim anayasa değişikliği kabul edilirse Türkiye bölünür. Hadi oradan Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Ana muhalefet partisi lideri FETÖ'cularla, PKK'lılarla, HDP'lilerle aynı dili konuşuyor. Yakışmaz. Ana muhalefet partisi iktidar alternatifidir. Terör örgütlerinin gittiği yoldan gitmesi partiye zarar veriyor. Ona sempati duyan vatandaşlarımızı da rahatsız ediyor. Bu ülkenin vatandaşı olarak bir kez daha diyorum ki: Ey Kemal Bey bırak bu terör örgütlerinin söylediklerine kulak vermeyi milletin söylediklerine kulak ver. Millet birlik diyor, kardeşlik diyor, aydınlık Türkiye diyor. Sanki CHP iktidara değil millete muhalefet ediyor. CHP sanki Türkiye'ye muhalefet ediyor, CHP Cumhuriyete muhalefet ediyor arkadaşlar. Demokrasiye de muhalefet ediyor. Fikir üreteceği yerde hakaret iftiranın bini bir para. Türkiye'nin hangi meselesini çözmek için adım atsak, yapıcı olmayan, sürekli eleştrien bir muhalefet partisiyle karşı karşıyayız. Bir yandan hiçbir katkı vermeyecek diğer yandan vatandaşın kafasını karıştıracaksınız. Aynı tas aynı hamam. Vatandaşa gitmekten bile korkuyorlar. Cumhurbaşkanı'na birkaç gün geç kaldı diye inşallah reddeder diye dua ediyorlar.  Milletten neden korkuyorsunuz. Vatandaş hepimizden iyisini bilir. Vatandaşa itaat et rahat et. Bunlar ne yapıyor? Millet AVM'ye gidiyor bunlar AYM'ye gidiyorlar. Millete gitmek yerine mahkemenin yolunu tutuyorlar.

"Türkiye'nin rejimi 1923'te değişti"

"Neymiş ülke elden gidiyor falan filan. Kimsenin aldırış ettiği yok. Türkiye'nin rejimi 1923'te değişti adını Cumhuriyet'i kurdu. Cumhuriyet'i kuranlar Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları binlerce şehidimiz onlar bizim baş tacımız. Allah bütün şehitlerimize rahmet eylesin. Türkiye'yi hala eski dönemlerdeki gibi güçsüz, çelimsiz bir ülke olarak görüyorlar. Bugün Amerika'nın en üst düzey yöneticileri, Birleşmiş Milletlerin Genel Sekreteri dünya turuna Türkiye'den başlıyor bunu görmüyorlar hala Türkiye'nin edilgen birilerinin arkasına düşen bir ülke olduğunu zannediyorlar. Bu millete geçmişte yüzde 7 bine varan faiz ödettiler memurun işçinin maaşını ödeyemeyecek hale getirdiler. Şimdi kalkmış bunlar yurttaşlık dersi vermeye çalışıyor. Şimdi tekrar söyleyelim bu teklifin hiç bir yerinde kişisel ikbal yoktur. Tek derdimiz Türkiye'nin istiklali ve istikbalidir. Türkiye'nin istiklalinin de istikbalinin de ne kadar önemli olduğu son kez 15 Temmuz'da olmuştur. Millet demokrasisine sahip çıkmıştır. Bizim davamız milletin huzur ve bekasıdır. Meselemiz memleket meselesidir."