Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, referandum için üç tarih verdi, "Mecliste yapılan görüşmeye göre 26 Mart olabilir, 2 Nisan olabilir, 9 Nisan veya 16 Nisan olabilir. Şu anda gördüğüm kadarıyla 26 Mart seçeneği düşmüş gibi görünüyor” dedi. CHP’nin Anayasa değişiklik teklifi görüşmelerini Anayasa Mahkemesine taşıyacağı iddiaları hakkında, “Bu zihniyet yıllarca halktan korktu. Halk onları seçerse doğru yapmış oluyor, halk onların istemediğini seçerse yanlış karar vermiş oluyor. Vatandaşımız her zaman oyunu inanarak vermiştir, Türk milletinin oyu satılık bir oy değildir” dedi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TGRT Haber'de yayınlanan “Neler Oluyor?” programına konuk oldu. Anayasa değişiklik teklifi ve referandum sürecine ilişkin konulara değinen Bozdağ, önemli açıklamalarda bulundu.

Referandum için 3 tarih verdi

"Başkanlık" olarak da tartışılan "Partili Cumhurbaşkanlığı" sistemine ilişkin referanduma da değinen Bozdağ, Cumhurbaşkanının onayına göre referandum takviminin şekilleneceğini ifade ederek, "Mecliste yapılan görüşmeye göre 26 Mart olabilir, 2 Nisan olabilir, 9 Nisan veya 16 Nisan olabilir. Şu anda gördüğüm kadarıyla 26 Mart seçeneği düşmüş gibi görünüyor” dedi. 'CHP korkutarak bir kampanya yürütmek istiyor'

Referandum öncesindeki propaganda sürecinde CHP’nin vatandaşları korkutmaya yönelik bir politika izleyeceğini öne süren Bozdağ, “Her parti kendi kampanyasını yürütecektir. AK Parti, MHP, diğer partiler de kendi kampanyasını yürütecek. Herkes kendi açısından bu değişimin Türkiye’ye ne kazandıracağını anlatacaktır. CHP korkutarak bir kampanya yürütmek istiyor. ‘Rejim değişikliği olacak’ diyecekler ki, yalandır. ‘Anayasa’nın ilk 4 maddesi değişecek’, çok net bir iftiradır bu. Vatandaşın hangi konularda endişesi arsa o endişeyi olmadığı hale varmış gibi göstermek için korkutarak bir kampanya yürütecekler” ifadelerini kullandı. 'CHP, her konuyu mahkemeye taşıyıp mahkemede halletmeye çalışıyor'

CHP’nin Anayasa değişiklik teklifi görüşmelerini Anayasa Mahkemesine taşımasının referandum sürecine etki etmeyeceğini dile getiren Bozdağ, “Anayasa Mahkemesine taşıması takvimi dondurmaz ama referandum takvimi işlemeye devam eder. CHP alışkanlık yaptı, her konuyu mahkemeye taşıyıp mahkemede halletmeye çalışıyor. Bu mesele mahkemenin çözeceği bir mesele değil. Çünkü sistem değişiyor. Millet değiştiriyor. Niye halktan korkuyorsun, madem halkçı bir partisin, halkçılık senin temel esaslarından birisi neden halkın kanaatinin sorulmasından endişe ediyorsun” dedi. 'Türk milletinin oyu satılık bir oy değildir'

TBMM'deki oylamada usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyi tartışan CHP’yi, mahkemeye başvuracağı için halka gitmekten korkmakla suçlayan Adalet Bakanı Bozdağ, şöyle konuştu: “Bu zihniyet yıllarca halktan korktu. Halk onları seçerse doğru yapmış oluyor, halk onların istemediğini seçerse yanlış karar vermiş oluyor. Sosyal demokrat görünen bazı ilerici kişileri ‘Profesörün oyuyla benim oyum bir olur mu’ diyor. Kılıçdaroğlu’nun zihniyeti, ‘Vatandaş kömürle oyunu veriyor’ diye vatandaşa hakaret eden saygısızlık yapan çirkin bir siyasi anlayış ortaya koyuyor. Böyle bir ahlaki anlayışa sahip olduğunuzda vatandaş size oy verir mi? Vatandaşımız her zaman oyunu inanarak vermiştir, Türk milletinin oyu satılık bir oy değildir.” 'Parlamenter sistem güçlü iktidarlar çıkarmıyor'

Türkiye'de siyasi istikrar olmadığını, bir aylık, 6 aylık hükümetlerin görüldüğünü söyleyen Bozdağ, bunun yatırımları durdurduğunu ifade etti. Parlamenter sistemin içerisinden çok güçlü iktidarlar çıkmadığını öne süren Bozdağ, "Bu sistem siyasi operasyonlara açık" dedi. “Türkiye gelecekte zayıf iktidarlarla yönetilmemeli. Güçlü iktidarla yönetilmesi lazım" ifadesini kullanan Bozdağ, yapılan değişikliğin de bunu desteklediğini söyledi. 'Erdoğan en çok operasyon çekilen adam'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı "en çok operasyon çekilen adam" diye tanımlayan Adalet Bakanı Bozdağ, şunları söyledi: "Türkiye her zaman AK Parti gibi güçlü bir iktidar, Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir lider bulamayabilir. Biz öyle bir sistem kuralım ki bu sistem operasyonlara kapalı, milletine dayalı, güçlü iktidarlar çıkarsın. Bu iktidarı Mecliste yapılan katakulliler değil, kaset operasyonlarıyla, tehditle, şantajla değil, sadece sandıkta millet değiştirebilsin. Sandıkta millet seçince kimse gayri hukuki yollara sapmayacak. Artık o yolların tamamı kapatılacak. Bu Türkiye’yi büyütüyor. Hızlı karar almak, alınan kararları hızlıca uygulamak gerekiyor. Türkiye’nin etrafı yangın yeri. Şimdi Suriye, Irak, Ukrayna, Rusya, Yunanistan’da ekonomik kriz, içimizdeki terör, dışımızdaki bizden uzak ama yanı başımızdaki komşu gibi Türkiye’nin içini karıştırmak ve Türk milletinin devletini yok etmek için oluşan pek çok yapı var. Bütün bunlarla mücadele ediliyor.” Eleştirilere yanıt verdi

Bozdağ getirilen sistemle "Türkiye'nin tekerinin önüne taş konulamayacağını; zayıf yöneticiler değil güçlülerin olacağını; yöneticilerin toplumun her kesimin değerlerine saygılı olmasını sağlayacağını" sıraladı. 

Referanduma sunulacak anayasa değişikliğine "diktatörlük getirir" diye eleştiride bulunanlara da yanıt veren Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı sisteminin diktatörlüklerin önüne geçeceğini, otoriter yönetim de çıkmayacağını ileri sürdü. Bozdağ, "Böyle bir sistemde istediği yasayı çıkaramayan birisi diktatör olabilir mi” diye sordu. Meclis'in zayıflatılacağı eleştirisine de "yalan" diye yanıt veren Bozdağ, "Cumhurbaşkanı fesih yetkisini kullanırsa kendi de seçime gidecek. Seçim kararı alınarak görevine son verilen birisi diktatör olabilir mi?" diye konuştu. Bozdağ yeni düzenlemeyle Cumhurbaşkanının işlediği tüm suçlardan dolayı Yüce Divan'a da sevk edilebileceğini belirtti. 'Kılıçdaroğlu laikliği bir kenara bırakmış, İslam’dan fetva alıyor'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir programda dile getirdiği “Cumhurbaşkanlığı sistemi dini anlayışa da aykırı” sözlerine değinen Bozdağ, “Vatandaşlarımıza sesleniyorum; dini konularda Diyanet İşleri Başkanı yerine Sayın Kılıçdaroğlu’na sorsunlar. Kiminle istişare etti, kime sordu bilmiyorum ama kendi söylüyorsa kerameti kendinden menkul demektir. Birine soruyorsa o kılavuzunda sorsun kılavuzunu değiştirsin. Biz laik demokratik sistemi savunuyoruz, onlar da laik demokratik sistemi savunuyor. Kılıçdaroğlu laikliği bir kenara bırakmış, argümanlarını güçlendirmek için İslam’dan fetva alıyor. Burada en geniş istişare var, 80 milyonla istişare yapılıyor” dedi. Trump dönemi öngörüsünde bulundu

Bozdağ, ABD'de Donald Trump'ın başkan olmasıyla ilgili de değerlendirmede bulundu, "Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin daha iyi noktaya gidebileceğini tahmin edebiliriz. Durmazsa bunun olumsuz yansımaları olacaktır. Bunun hepsini beraber yaşayacağız” dedi. 'Gülen'in iadesi konusunda beklentimiz yükseldi'

Fetullah Gülen'in iadesine değinen Bozdağ, ABD'nin yeni Adalet Bakanı ile görüşmeler yapacağını ve Türkiye'ye davet edeceğini dile getirdi. Bozdağ, "Bir gelişme de olmadı ama Sayın Trump’ın kampanya ekibinde yer alan bazı isimlerin açıklamaları ve darbeyle ilgili Sayın Trump’ın yaptığı açıklamalara baktığımızda Fetullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi konusunda beklentimiz yükseldi. Yeni dönemde olumlu gelişmeler olmasını umut ediyoruz" diye konuştu. Yargıdaki tasfiyeler

Yargı içinde yapılan tasfiyelere değinen ve meslekten uzaklaştırılan hakim ve savcıların sayısının 3 bin 600 civarında olduğu bilgisini veren Bozdağ, bunun yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını korumak için olduğunu ifade etti, "Yargıya müdahale değildir. Yargıyı rehin almak isteyen bir iradeyi yargı alanında yok etmektir" dedi. Yargıda oluşabilecek aksamaların önüne geçmek için bir dizi önlem aldıklarını da ifade eden Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Adalet Akademisinde staj gören yaklaşık 4 bin 500 civarında hakim ve savcı adayımız vardı. Bunların mesleğe kabulleri yapıldı. 4 bin civarında atama yapıldı. Meslekten atılanlardan fazla atama yapıldı. Bugün yargı FETÖ’nün yargısı değil, Türk milletinin yargısıdır.”