Nöroloji Uzmanı Gülten Özdemir’e göre, yaşam kalitesini önemli ölçüde düşüren sorun insanı işinden de ediyor. 
 



Tanısı zor konulan ve mevsimsel geçiş gibi nedenlere dayandırılan kronik yorgunluğun çağın hastalığı olduğunu söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Gülten Özdemir’e göre, bu rahatsızlığı yaşayan her 4 kişiden 1’i işsiz kalıyor.

Yağlık ve Yaşam dergisine konuşan Özdemir, “Amerikalı araştırmacılar, Kansas eyaletinde, kronik yorgunluk sendromları olduğu ön araştırma ile teşhis edilen 1994 kişi ile yapılan çalışmada, medikal veya psikolojik temelli yorgunluk çeken kişilerin yüzde 15 ile yüzde 40’ının işsizlik sorunu yaşadığı bulgusuna vardı. Bunun sebebi olarak da kronik yorgunluk çeken kişilerin daha düşük enerjiye sahip olduğu, hobilerine, okul derslerine veya işlerine yeterince vakit ayıramamaları gösterildi” diyor.

KADINLARDA KRONİK YORGUNLUK 6 KAT DAHA FAZLA

Özdemir’in verdiği bilgiye göre, Kronik Yorgunluk Sendromu, en az 6 ay süreyle yatak istirahatıyla dahi düzelmeyen, mesleki, sosyal ve kişisel aktivitede belirgin azalmaya sebep olan halsizlik, baş ağrısı, tekrarlayan boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrıları ile kendini gösteren bir hastalık. Hastalarda ağrılı lenf nodüllerine, egzersizden sonra 24 saatten uzun süren aşırı yorgunluğa rastlanabiliyor.

Sorunun, kadınlarda erkeklere göre 6 kat fazla görüldüğünü belirten Dr. Özdemir, “Her hastalıkta olduğu gibi kronik yorgunluk sendromunda da erken tanı önemli. Aile hekimi tarafından genel değerlendirilme yapıldıktan sonra hasta, uzman psikolog tarafından görüşmeye alınmalı, depresyon testi ve gereğinde anksiyete testleri uygulanmalı, nörolojik muayene sonrasında tüm muayene ve tetkiklerinin sonuçlarıyla birlikte karar verilmeli” diye konuşuyor.

 

HEM İŞ HEM DE ÖZEL HAYATI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Kronik yorgunluk uykusuzluk, gün içinde yorgun olma, dikkat eksikliği ve konsantrasyon kaybı, öğrenme güçlüğüne neden oluyor. Buna en güzel örneğin Uyku Apne Sendromu hastaları olduğunu belirten Dr. Özdemir, şu bilgileri veriyor:

“Gece uykusunu kaliteli uyuyamayan hastalar yorgun uyanır, gün içinde sürekli yorgun olup sık uyku atakları geçirir. İş veriminde düşme, konsantrasyon kaybı, dikkat eksikliği, gündüz yorgunluk ve uyku isteği bu hastaların trafikte sık kaza yapmalarına neden olur. Kronik yorgunluğun birçok farklı nedeni vardır. Enfeksiyon hastalıkları, depresyon gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan antibiyotik, antidepresanların yanı sıra antihipertansif, antiromatizmal, antikanserojen gibi pek çok diğer ilacında yorgunluk yan etkisi bulunmaktadır.”

KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN SIK GÖRÜLDÜĞÜ MESLEKLER

Sorunun; 
• Vardiyalı çalışanlar (Doktor, hemşire, polis, subay vs.),  
• Yoğun stresli meslek grupları (özellikle yönetici kadrosu), 
• Sık sık deniz aşırı ülkeleri gezmek zorunda kalan (pilot, hostes vs.) ve jet lag sendromu yaşayan meslek grubunda fazla görüldüğü bildiriliyor.

KRONİK YORGUNLUKTAN KORUNMAK MÜMKÜN

Nöroloji Uzmanı Dr. Gülten Özdemir, çok sayıda insanı etkileyen kronik yorgunluk sendromundan korunmak için ise şu önerilerde bulunuyor:

Sağlıklı beslenin, alkol ve sigaradan uzak durun: Günde en az 3 öğün sebze ve meyve, belli oranlarda kuru baklagil tüketilmeli. Gün içindeki kan şekeri dalgalanmalarını en aza indirecek düşük ve posalı besinler seçilmeli. Rafine karbonhidratlardan uzak durulmalı, sebzelerin vitamin değerlerini koruyacak şekilde buharda pişirme tercih edilmeli. Yeteri kadar su tüketmeyen, düzenli beslenmeyen, egzersiz yapmayan kişilerde kronik yorgunluk daha sık görülür. Sebze, meyve, baklagiller, fındık ve deniz ürünleri ağırlıklı beslenmek, eksikliği halinde vitamin, mineral takviyesi önerilir. Yanı sıra yağlı süt ürünleri, kırmızı et, alkol, şeker, kafeinden ve sigaradan kaçınılmalı. Beslenme problemi olan hastalar hekim kontrolünde vitamin ve mineral desteği almalıdır.

Düzenli egzersiz yapın: Haftada en az 3 kez, ortalama 1-3 saat yapılan egzersiz sayesinde vücutta stresle başa çıkmayı sağlayan seratonin hormonu salgılanır. Egzersiz ile hem enerji hem de günlük stresle başa çıkma kapasitesi artar; bu nedenle kronik yorgunluk daha az görülür. Fakat akşam geç saatlerde ve uzun süreli yapılan egzersiz ile aşırı fiziksel aktivite gerektiren işlerde çalışmak tam tersi yorgunluk semptomlarını artıracaktır.

Altta yatan hastalıkları tedavi ettirin: Fazla bilinmeyen hastalık, hastanelere başvuranların en sık yakınmalarından biri ve hastaların yüzde 20’sinin ise asıl şikâyetidir. Tetkikler dikkatlice yapılmalı, tanı doğru konulmalı. Altta yatan hastalıklar da vakit kaybetmeden tedavi edilmeli.

Psikolojik destek alınabilir: Yorgunluk yoğun iş stresinden kaynaklanabilir. Stresle başa çıkmak için davranış terapi yöntemleri öğrenilmeli, mesai sırasında kapalı ortamda çalışılıyorsa açık havadan yararlanılmalı, iş aralarında küçük yürüyüşler yapılmalıdır. Yorgunluk ile başa çıkmak için en önemli etkenlerden biri ise stresi azaltmaya yönelik psikiyatrik destektir. Bu amaçla rahatlatıcı müzikler, yoga, meditasyon, pozitif imajinasyon önerilebilir.

Dr. Gülten Özdemir, enerji veren ve yorgunlukla mücadelede etkili olduğu belirtilen gıda takviyelerinin ise doktor kontrolünde kullanılması gerektiğini söylüyor.

Kaynak: NTV