Ülkeler için futbol günümüzde en büyük sektör olmuştur. Ülke içi veya uluslararası düzenlenen müsabakalarda tuttuğu takımı desteklemek için insanlar turnuvanın yapıldığı kent ya da ülkelere akın ediyor.

Ülkeler ekonomilerine canlılık getirmek, insanları eğlendirmek, gençleri futbola heveslendirmek için uluslararası turnuvalara ev sahipliği yapma konusunda diplomatik girişimde ve lobi faaliyetlerinde bulunuyor.

Sadece müsabakalar değil takımlar yaz ve devre arası kamplar için tercih ettikleri ülkelere ekonomik katkıda bulunuyorlar.

Futbolun etkilediği alan günümüzde sadece turizm değildir. Çalışanlarıyla, ayakkabı imalatçısından forma yapımcısı tekstilcisine kadar her alanıyla spor devasa bir sektördür aynı zamanda.

O nedenle liglerin birinde bir takımı olan ya da bir turnuvaya ev sahipliği yapmada ilk şart standardına uygun bir stadı, kapalı salonu ya da atletizm pisti gibi tesisi bulunan kentler bu sektörde oluşan pazar payından istifade edecek olmalarıyla şanslıdırlar.

Sektörden yararlanacak olan sadece o kentin hizmet sektörü değildir o spora gönül vermiş gençler ideallerindeki sporcuları izleyerek yeteneklerini geliştirecek, meraklıları da doya doya müsabaka izleme imkanı elde edecektir.

Aydın’ın futbol alanında o şansı halka verecek birinci lig düzeyinde ne bir takımı ne de Konya, Kayseri, Eskişehir gibi gerek uluslararası gerek milli maç oynanmasına müsait bir stadı var.

Takım olmayınca stat yapmak da ne kamuoyunun gündemine geliyor ne de siyasetçilerin öncelikleri arasında yer alıyor.

Bir takımın yokluğu üç yüz bin nüfuslu fakat sosyal aktivite fakiri Efeler için hem büyük bir kayıptır hem de sosyal sorumluluk açısından tüccarı ve iş adamlarının bir ayıbıdır.

1990-1991 sezonunda Fenerbahçe’yi kendi sahasında 6-1 yenerek Türkiye Futbol Tarihine geçen bir Aydınspor 1966 takımı vardı ve bu gün o takım ne yazık ki Aydın Amatör Süper Ligde…

Kentin bir takımı olsun düşüncesiyle yerine kurulan Aydınspor 1923 takımının sonu da geçen sezon aynı oldu.

Her iki takımın saman alevi gibi parlayıp sonra sönmesi hakkında birçok gerekçe ileri sürülebilir veya faturayı herkes zihniyetine göre birilerine çıkarabilir ancak bunların hepsi hayalet nedenden öteye gitmez.

Olayın temeli dediğimiz kök nedense her iki takımın da döner sermayeden yani alt yapı okulundan yoksun olmasıdır.

İçinde bulunduğumuz koşullarda bir takımın hedeflediği başarıya ulaşması için izleyeceği iki yol vardır.

Ya İtalya’nın Roma Takımı’nda oynayan Cengiz Ünder’i yetiştiren Altınordu gibi altyapı okulu kurmak ya da Gençler Birliği gibi genç yetenek avcılığı yapmak.

Artık bir takım kurmanın büyük paralar gerektirdiği devrimizde Altınordu ya da Gençler Birliği’nin yolunu izlemeyen arkasında güçlü desteği de yoksa Anadolu takımları lige tutunamaz.

Örneği Aydınspor 1966 ve Aydınspor 1923…

Bu sezon Efeler’i en üst düzey Bölgesel Amatör Lig’de(BAL) temsil edecek olan ve kurucusu rahmetli Kenan Duman’la adı özdeşleşen Yıldızspor Takımı da uzun zamandır alt yapı konusunda Altınordu’nun yolundan gidiyor.

Kulübe kayıtlı her yaştan 700 futbolcu ve onları çalıştıran da 28 antrenör var ve yaşları 10-17 arası çocuklarımız her yaş grubunda başarı üstüne başarı elde ediyorlar.

2014-2019 arası Yıldızspor alt yapısında yetişip de başta Aydınspor 1923,Altınordu, Göztepe, Utaş Uşakspor, Göztepe, Akhisar Belediyespor, Nazilli Belediyespor, Manisa BŞB Spor ve Atiker Konyaspor gibi takımlarda top koşturan bu gün 15 gencimiz var.

Çocuklara futbol yanında nasıl iyi insan olunur, forma aşkı, ahlaklı olmanın kuralları gibi değerler eğitimi de veriliyor.

Kulüp Başkanı Kaya Özcan “bu çocuklarımızın profesyonel ligde top koşturmaları elbette bizim için gurur kaynağıdır ama daha bizim hayallerimiz var” dedikten sonra gönlünden geçenleri sıraladı.

“Biz Aydınlıyız ve Aydın için çalışıyoruz, o nedenle tüm Aydın’ın takımı olmak hem hedefimiz hem de birinci hayalimiz.

Bize emanet edilen pırıl pırıl çocuklarımızın adlarını hem ülkemizde hem dünyada duyurmak, onların hayallerini gerçekleştirmek istiyoruz bu da bizim ikinci hayalimiz.

Futbolun ailecek seyredilecek centilmenlik ve dürüst oyun kuralları içersinde oynanan bir spor dalı olduğunu futbolseverlere anlatmak istiyoruz.

Bununla birlikte kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla bütün Aydınlılara gerçek futbol zevkini tattırmak da bizim üçüncü hayalimizdir.”

Benim Kaya Özcan’ın dediklerine ekleyeceğim ise amaçları sorumluluktan kaçmak olanların şahıslar, olaylar ve görüşler üzerinden giderek Yıldızspor’u bir görüş ve düşünceyle özdeşleştirmek yerine salt spor, centilmenlik, aidiyet, çocuklarımızın geleceği gibi kavramlar üzerinden değerlendirmeleridir.

Bu gerçeği hem Efeler hem de Büyükşehir Başkanının görmesi gerekiyor. Bütün kenti kucaklamak ancak o şekilde gerçekleşir.

Unutulmaması gereken bir konu vardır ki, o da bu toprakların insanlarından kazandıklarıyla geçinen esnaf ve tüccarın, oyuyla seçim kazanan siyasetçilerin yerine getirmek zorunda oldukları sosyal sorumlulukları olduğudur.

O da kazandıkları paranın, aldıkları oyun hakkını ödeme noktasında toplum yararına olan faaliyetlere destek olmaktır.

Bu bir ödevdir de…

İşte bu ödevin bir gereği olarak kimin gücü neye yetiyorsa Yıldızspor için

BİR: Formalara reklam vererek sponsor olabilir,

İKİ: Saha kenarına konacak reklamlarla maddi destekte bulunabilir,

ÜÇ: Doğrudan kulübe bağışta bulunabilir,

DÖRT: Aile tribününe ait kombine bilet satın alabilir,

BEŞ: Kurumsal destek sağlayabilir,

ALTI: Satın alacağı biletle her yıl yapılan piyango çekilişine katılabilir.

Sözün özü Yıldızsporlu miniklerin, onların anne ve babalarının, antrenörlerinin ve fedakar yöneticilerinin hatırına ayrıca Türkiye Liginde en üstlerde kendilerini temsil edecek bir takım hayali kuran Aydınlıların Yıldızspor’a omuz vermeleri gerektiğini düşünüyorum.

Çünkü futbolda başarı az parayla kazanılmıyor.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!