Dilimizde çok sayıda deyim vardır. Bunlar uzun tecrübeler sonucu elde edilerek söylenmiş anlamlı sözlerdir. Bunların içinde benim de çok sevdiğim bir deyim var ki, o da “yılan hikâyesi” deyimi. Uzun süren, uzayıp giden ve bir türlü bir sonuca bağlanamayan sorun olarak açıklanan bu deyim başta siyaset olmak üzere her kesim tarafından kullanılmakta ve bilinmektedir.
Gelelim yılan hikâyesine dönen Efeler ilçemizdeki eski minibüs garajı meselesine.
Bundan beş yıl önce orası acele olarak yıkıldı. Aradan beş uzun yıl geçti. Ne yapılacağı hâlâ belli değil. Ne yapılacak, nasıl düzenleme yapılacak, nasıl kullanılacak, trafik sorunu nasıl çözülecek, otopark sorunu ne olacak, pazar yeri ne olacak, hiçbir şey belli değil. Beş yıl önce Büyükşehir ile Efeler Belediyesi çekişmesi vardı, üzülerek görüyoruz ki hâlâ devam ediyor. Özellikle mal paylaşımı konusu o dönem ilişkileri oldukça germişti. Sanki paylaşılan mallar başkanların kendi malları olacakmış gibi değişik tavırları gördük. Ne gereği var ki? Hepsi milletin malı, ha Büyükşehir Belediyesi’nde olmuş, ha Efeler Belediyesi’nde. Bilen bilmeyen bu iki belediyeyi başka ülkelerin belediyesi olduğunu sanacak. Olması gereken sadece iş birliği ve iyi niyetti.
Orası bir şekilde yıkıldı ve beş yıldır mezbelelik olarak duruyor. Geçtiğimiz yıl seçimlerden sonra Büyükşehir ile Efeler Belediyesi arasında bir yakınlaşma olunca anlaşmazlıklar artık çözülecek diye sevindik. Efeler Belediyesi o alanı Büyükşehir Belediyesi’ne devretmişti. O zaman “işte doğru olan bu” dedik. Ama hevesimiz üç ay sonra kursağımız kaldı. Efeler Belediye Meclisi bu devir işlemini aldığı bir meclis kararı ile iptal etti. Keşke o alan Büyükşehir Belediyesi’nde kalsaydı ve bir an önce sonuca kavuşsaydı. Büyükşehir kendi olanakları ile bu projeyi rahatlıkla bitirebilirdi. Artık Aydın kazanacak dedik ama olmadı, hâlâ bu alanda sıkıntı devam ediyor. Bu aşamada halkın çektiği çileler kimsenin umurunda olmuyor.
Efeler Belediyesi şu sıralar geri aldığı o alan için anket yapıyor. Ankete ne gerek var, sokağa çıkın, on yaşındaki bir çocuğu çevirip sorun, burası ne olsun diye, size cevabını verir. Her şey bir yana zaten bir önceki dönemde orası ile ilgili bir proje vardı, uygulanamadı. Şu anda ankette yer alan bütün şıkları içinde barındıran bir projeydi, tüm fonksiyonları içeren bir proje. Seçeneklerin hepsi aynı proje içinde yapılabilir ve verimli bir şekilde kullanılabilir. Bu alanı mühendislik okuyan bir öğrenciye bile yaptırabilir, ona göre projelendirebilirsiniz. Ankette yer alan her bir projenin iyi veya kötü yanlarını buraya dökmeye gerek yok. Önemli olan verimli kullanılabilecek bir proje yapılması ve bir an önce uygulanması. Atı alan Üsküdar’ı geçiyor biz farkında olmadan, uzağa gitmeye gerek yok, Denizli Merkez Efendi Belediyesi’nin sadece kütüphanesine bakmanız yeterli. Ayrıca geçen bir yazımda belirtmiştim, küçücük Koçarlı Belediyesi bile hizmet binası inşaatına başlamışken bizim anlı şanlı Efeler Belediyesi’nin ne yazık ki böyle bir projesi yok. Demek ki neymiş; Efeler Belediyesi olarak biz çok büyük belediyeyiz, ya da çok büyük başkanız diye hava atmanın bir anlamı yokmuş.
Yer, gelmişken o alanın sorunları ortada iken oraya AVM yapma isteğinin anlamını da çözebilmiş değilim. Kentlerin yaşanabilir olması için çalışma yapılması gerekirken rant ağırlıklı düşünmenin, ya da kişisel çekişme boyutunda düşünmenin halka bir yararı olacağını düşünmüyoruz. Ayrıca her santimetre karesi değerli olan bir alanda değişik proje arayışına girmenin gereği de hiç yok.
Sonuç olarak Efeler Belediyesi projeyi bir an önce gerçekleştirmeli ve o alanı verimli kullanmalı. Bunu yaparken de halkın ihtiyaçlarını göz önüne almalı. Eğer bir anket yapılacaksa Zafer Mahallesi, Orta Mahalle, Ramazanpaşa ve Hasanefendi Mahallesi sakinleri ve yakın çevre esnaflarına anket yapmalı. Böylece oralarda yaşayan halkın istekleri göz önüne alınarak bir tercih yapılmalı. Ayrıca bu projenin bir önemi daha var, bu proje Efeler Belediyesi için prestij projesi. Bu projeyi gerçekleştirerek halka hizmet eden bir belediye mi olacaklar, yoksa açılış ve konferans belediyesi mi olacaklar, bu belli olacak. Bize düşecek olan, “halk için hayırlısı ne ise o olsun” demek.
“Doğru olan haklı olandır.” (Alexander Pope)
