Çok sesli ve özgür bir basının demokratik sistemin korunması ve güçlendirilmesinde çok önemli bir yeri vardır. Burada basının yerel veya ulusal olması konunun ağırlığını hafifletmez. Hep bir espri yapılır; bir kilo demir mi ağırdır, bir kilo pamuk mu diye, işte yerel ya da ulusal basın böyle bir durumdadır. Her ne kadar son zamanlarda yerel basındaki kan kaybı büyük olsa da ülkemizin değişik illerinde İstanbul basını ile yarışan yerel basın kuruluşlarının varlığı herkes tarafından bilinmektedir.

Ülkemizin birçok ilinde olduğu gibi ilimizde de yerel basın çok zor şartlar altında varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Basının asli görevi halka doğruları anlatmak, halk için ve halk yararına yönetimleri denetlemek, halkın görüş ve isteklerini yönetimlere iletmek, halkın sesini duyurarak her iki taraf arasında iletişimi sağlamaktır. Bu görevi yaparken yerel veya ulusal diye ayırmak doğru değildir.

Ancak uygulamada ulusal basın el üstünde tutulmakta, yerel basın ise seçim dönemleri hariç göz ardı edilmektedir. Ulusal basında ekonomik güce bağlı olarak her çalışanın görevi belliyken, yerelde aynı basın emekçisi çok farklı görevleri bir arada yapma durumundadır. Yerelde eleman yetersizliği ve düşük ücret yapılan işleri de olumsuz etkilemektedir. Sorunlar içinde boğuşan yerel gazete sahipleri başka yollardan gelir elde etme yollarına gitmekte, kar elde etmekten ziyade hayatta kalma mücadelesi vermektedir.

Yerel basın özellikle mahalli yönetimlerde kamu ile halk arasındaki bağlantıyı sağlamakla görevlidir. Yerel basın ortadan kalkarsa bu bağlantı kopmaktadır. Yerel basının zayıf düşmesi siyasilerin basını kontrol etme çabalarını da artırmaktadır. Bu durumda ise halkın özgürce haber alması, düşünce ve görüşlerini özgürce iletebilmesi zora girecektir.

Uzun bir girişten sonra gelelim Aydın özeline. İlimizde yerel basının sorunları neredeyse ülke ortalamasının üzerinde. İlimizde bulunan basın çalışanları aklınıza gelebilecek her türlü zorluk altında görevlerini yapmaya çalışmakta. Yerel basın sahipleri ise ayakta kalabilmek için olağanüstü bir mücadele örneği gösteriyorlar. Yerel gazete sayısı ve bu gazetelerde çalışan basın emekçisi sayısı giderek azalmakta. Çoğu basın kuruluşu BİK (Basın İlan Kurumu) kriterlerini karşılayamadığı için resmi ilanlardan pay alamıyor. Doğal olarak gazete sahipleri çalışanlarına da hak ettikleri ücretleri ödeyemiyor, ödeyebilenler de en alt seviyeden maaş veriyor. Ekonomik olarak az maaş alan çalışanlar ile borç batağında yaşamaya çalışan gazete sahipleri kendilerini yaptıkları işlere sağlıklı olarak veremiyorlar. Önemli bir kısmı da başka işler yapıyor.

Anadolu basını ve beraberinde Aydın basını önemli oranda finansman ve eleman sıkıntısı çekmektedir. Bu durumdan kurtulmanın en önemli yolu finansman desteğidir. Bu konuda yapılan onlarca araştırma ve rapor vardır. Ama yapılan tüm araştırmalarda ana konu finansman desteğinin zorunlu olduğu ve bu desteğin ne şekilde verileceği konusu yer almıştır. Elbette bu desteğin yanında basın çalışanlarının da mesleki sorumluluklarının bilincinde olması ve bütün olarak mesleklerine sahip çıkması gerekmektedir. Aydın’da olduğu gibi birden fazla Gazeteciler Cemiyeti’nin bulunması bu birliğin oluşmasını güçleştirmektedir. Basın çalışanlarının aynı çatı altında toplanması, sorunların çözümüne yönelik ortak akıl üretmesi önemlidir.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu yerel basını destekleme konusunda duyarlı bir yaklaşım sergilemekte. Ancak yerel basının güçlenmesi için daha da fazla emek harcaması gerekmektedir. Bunu hangi yollardan yapılabileceği konusu ise birlikte çalışılarak bulunabilir. Basılı gazeteler için bunun en kolay yolu gazete abonelik sayılarının artırılmasından geçer. Belediyelerde tüm birimlerin yerel gazete okuması sağlanmalı, böylece üç-beş olan gazete abonelik sayıları üç basamaklı sayılara yaklaşmalıdır. Ayrıca gerek basılı, gerekse sanal ortamdaki yayın kuruluşlarında ilan ve reklam çalışmalarına ağırlık verilmeli, belediyelere bağlı şirketlerin de aynı yolu izlemeleri sağlanmalıdır. Ayrıca gerek Büyükşehir Belediyesi, gerekse ilçe belediyeleri bu işlemleri yaparken adil davranmalı, basın kuruluşlarının bazılarına yüksek oranda desek verirlerken diğerleri görmezlikten gelinmemelidir.

Başka bir konuda ulaşım konusudur. Çok düşük ücretlerle çalışan basın emekçileri büyükşehir sınırları içerisinde haber peşinde koşarken belediye otobüslerine ücretsiz binebilmelidir. Aydın Büyükşehir ilk kurulduğunda bu uygulama yapılıyorken, şimdilerde böyle bir uygulama yoktur. Aydın yerel basınında çalışan öyle binlerce gazeteci yoktur. Bunlara cemiyet üyeliklerini belgeleyerek belediye otobüslerine binebilmeleri için ücretsiz kartlar verilmeli veya otobüslere cemiyet kimlik kartlarını göstererek binebilmeleri sağlanmalıdır. Bu uygulamanın ekonomik boyutu sanıldığı kadar yüksek değildir. Zaten zor durumda çalışan basın emekçilerine yapılabilecek bu küçük jest topuklu efemize yakışacaktır. Büyük başkanımızın büyüklüğün vermekle olduğunu bildiğinden adımız gibi eminiz.

Sonuç olarak yerel basının günümüzde yeterli desteği bulması ve etkin bir konuma ulaşması gerekmektedir. Yerel basın var olduğu sürece yöneticiler ve siyasiler halka seslerini duyurup kendilerini doğru olarak anlatabilecektir. Yerel basının ortadan kalkması siyasetçilerin yararına değil zararına olacaktır. Elbette burada belediyelere düşen görev diğer kamu yöneticilerine de düşmektedir. Belediye tüm birimlerine birden fazla gazeteyi abonelik yolu ile ulaştırabiliyorsa aynı şeyi Kaymakamlıklar ve Valilik kolaylıkla ulaştırabilir. Böylece daha güçlü bir yerel basın oluşur ve bu güçlü basın yolu ile seslerini daha iyi duyurabilirler. Basın sorunlarının kısa sürede çözümü için geniş katılımlı bir çalıştay düzenlenebilir. Bu konuda cemiyetler oldukça duyarlı ve isteklidir.

“Bir başkasının yaşamasına yardım etmeyen yaşadığını iddia edemez.” (Merry Brown)

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!