Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyu yoklamalarında AK Parti'nin inişe geçtiğini ileri sürerek, ''AKP de bunun farkında. İndikçe, yolsuzluklar artıyor. Tam bir talan düzeni vardır. Yakında başka dosyalar da açıklayacağız'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin Üsküdar İlçe Başkanlığınca Aktürk Düğün Salonu'nda düzenlenen toplantıda ''Siyasal Etik ve Dokunulmazlık'' konulu bir konferans verdi.

Kılıçdaroğlu, 25 Ekim 2002'de bir televizyon programında karşı karşıya gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, iktidara kim gelirse dokunulmazlıkların kalkacağı yönünde söz verdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Şimdi 2008'deyiz, dokunulmazlıklar kalkmadı. Kalkamadı dokunulmazlıklar. Peki bana söyler misiniz, 70 milyonun gözünün içine bakarak dokunulmazlıkları kaldıracağım diye söz veren bir Başbakan, Başbakan olduktan sonra dokunulmazlıkları kaldırmazsa, bu milletin yüzüne bakabilir mi, bakamaz mı? Bakamaz, bakmamalı'' diye konuştu.

Parlamentoda yasaların kabul edildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi:

''Yasalar kabul edilirken biz bazen muhalefet olarak karar yeter sayısı isteriz. Çünkü iktidar kanadının milletvekilleri dışarıda çay, kahve içerler. Karar yeter sayısı istediğimiz zaman AKP grubundan bir milletvekili koşa koşa gider, 'arkadaşlar içeride oylama var gelin' der ve gruplar halinde AKP milletvekilleri içeri girerler, ama girerken bir elleri havadadır. Ama niye elleri havadadır? Eğer bir milletvekili parlamentoya gidiyorsa, koşa koşa içeri girdiğinde elleri havada geliyorsa ve elini neye kaldırdığını bilmiyorsa, o sizin adınıza orada görev yapamaz.''

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Sosyal Güvenlik Yasası'nın çıkartıldığını hatırlatarak, yasaya göre emeklilerin milli gelir artışından pay alamayacağını, bunun da emeklilerin bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşı olduğu anlamına geldiğini söyledi.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a ilişkin iddialarda da bulunan Kılıçdaroğlu, şu görüşleri savundu:

''İster Uganda'yı, ister Papua Yeni Gine'yi alın, ister ABD'yi alın. Hangi ülkede, naylon fatura kullanmak ve düzenlemekten dokunulmazlık dosyası olan bir kişi maliye bakanı oluyor? Japonya'da intihar eder, diğer ülkelerde hemen aşağı indirirler. Naylon fatura düzenleyen adam Maliye Bakanı olur mu?

Şimdi bu Maliye Bakanı ne yaptı? İzmir Foça'dan bir arsa aldı 15 milyar 600 milyon liraya. Kendi şirketi satın alıyor. 18 ay geçiyor, bu arsayı özel bir finans kurumuna 1 trilyon 260 milyar liraya satıyor. Şimdi size soru, 18 ayda bu kadar kar eden iş adamı gördünüz mü, duydunuz mu? Olabilir... O zaman bir sorumuz daha var. Sen bunun vergisini ödedin mi? Biz bu soruları soruyoruz. Maliye Bakanı dut yemiş bülbül gibi. Üç maymunları oynuyorlar.''

Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'un ''haramiler kenti'' haline getirildiğini savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Tam bir soygun ve yolsuzluk düzeni yaşanıyor. Müslümanlıkta, şatafatın yeri yoktur. Müslümanlar, mütevazi yaşar. Ben bunların Müslümanlığına inanmıyorum. Müslümanlık deyince, siyasi ahlak deyince aklımıza gelen Hazreti Ömer'in adaletidir. Hazreti Ömer kendi işini gördüğü zaman kendi mumunu, devletin işini gördüğü zaman devletin mumunu yakardı. Bunlar kendi işlerini görürlerken de, devletin mumunu yakıyorlar, devletin hazinesini kullanıyorlar.

Buna seyirci kalmayacağız. Onlar yedikçe biz yoksullaşıyoruz. Onların bir eli bizim cebimizde. Din adına propaganda yapıyorlar. Halkın gözünü açmamız lazım. Herkesin dini inancına saygı göstermemiz lazım. Ama bir yerde de ortak payda oluşturmamız lazım. Bu ortak payda da bu ülkeyi soyanlardan hesap sormaktır, hesap soracağız.''

Kılıçdaroğlu, kamuoyu yoklamalarında AK Parti'nin inişe geçtiğini ileri sürerek, ''AKP de bunun farkında. İndikçe, yolsuzluklar artıyor. Tam bir talan düzeni vardır. Yakında başka dosyalar da açıklayacağız'' diye konuştu.

-DENİZ FENERİ e.V DAVASI-

Kılıçdaroğlu, Almanya'daki Deniz Feneri e.V davasına gittiğini, mahkeme başkanının kendisini dışarı attığına ilişkin bazı gazetelerde haber çıktığını ifade ederek, ''Bütün medya orada. Kim gördü bunu. Benim görmediğim bir şey mi oldu? Yalan gördüm, ama bu kadar kuyruklusunu görmedim. Bu yalanlardan, yargı yoluyla hesap soracağız. Yargıyı işletmek zorundayız'' dedi.

Gündemde ekonomik krizin bulunduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Çalık Grubu'na, iki kamu bankasından 750 milyon dolar kredi açtılar mı bunlar? Eğer bu 750 milyon dolarlık kredi, bizim sanayicilerimize, esnafımıza, KOBİ'lerimize açılsaydı, bu kriz bu kadar ağır yaşanabilir miydi? Yaşanamazdı. Bu az para değil'' görüşünü savundu.