2009-2010 adli yılı Aydın"da düzenlenen törenle başladı. Aydın"ın düşman işgalinden kurtuluşunun 87"inci yıl dönümü ve “09.09.09 Dünya Aydınlılar Günü” etkinlikleri nedeniyle Aydın Valiliği önündeki meydanda düzenlenen törene Aydın Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Nakittin Buğday, Aydın Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mustafa Doğru ve Aydın Baro Başkanı Sümer Germen ve Aydın Barosuna kayıtlı avukatlar katıldı. Atatürk Anıtı'na çelenklerin sunulmasıyla başlayan saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı"nın okunmasıyla devam etti.
Törende konuşan Aydın Baro Başkanı Sümer Germen, yargının işleyişi ile ilgili olarak yargının en önemli üç ayağından birisini oluşturan bağımsız savunmanın işleyişi ilgili sıkıntıların artmakta olduğunu iddia etti.Bağımsız savunmanın olmadığı yada aksadığı bir yerde gerçek adaletten söz edilemeyeceğini savunan Germen, “Yargının kurucu unsurları olan yargıçların, savcıların, avukatların ve baroların karşılıklı saygı, anlayış, hoşgörü çerçevesinde birlik ve beraberlik anlayışı içinde görev yapmaları zorunludur. Zira kamu hizmeti niteliğinde meslek icrası yapan avukatlar; hukuka katkı kadar, hukuk bilinci gelişmemiş toplumla yargı arasında köprü görevini de yaparak toplumsal bir görevi sürdürmektedir. Bu nedenle yargı bütünselliğini bozacak kişisel tavır ve davranışlara hep birlikte karşı durmak durumundayız” dedi.
Bu günün aynı zamanda Aydın"ın düşman işgalinden kurtuluşunun da yıl dönümü olması nedeniyle günün önem ve anlamı artmakta olduğuna işaret eden Germen, “Her adli yıl açılışında ülkemizdeki yargı sistemindeki aksaklıklardan bahsederek bunların çözülemediğini dile getiririz. Ancak her yeni adli yıl açılışında üzüntüyle görüyoruz ki; bırakın sorunların çözülmesi bir yana aksine sorunlar artmaktadır. Son yapılan hakim savcı atamaları öncesinde HSYK ve Adalet Bakanlığı arasındaki yaşanılan sorunlar ülkemizdeki yargı bağımsızlığının hangi durumda olduğunu tüm açıklığı ile ortaya koymuştur. Yargı bağımsızlığını sağlamakla ilgili olarak HSYK bünyesinde yargı reformu adı altında hazırlanan taslak ile öncelikle HSYK'un oluşum yapısı değiştirilmek istenilmektedir. Yeni taslakta düşünülen yapı ile HSYK tamamen siyasi bir yapıya bürünecektir. Hukuk bilgisi, yeterlilik, kriterlerinin aranması gereken bu kurullara, siyasi yandaş olmakla gelinmesi mümkün olacaktır. Bu sistemi hangi siyasal düşünce de olursak olalım kabul etmemiz mümkün değildir. Bunun yerine Avrupa Yargıçlar Birliğinin ortaya koyduğu objektif kriterler baz alınarak hakimler kurulu ve savcılar kurulu olarak ayrılarak ayrı bütçesi, sekreteryası olan, her türlü siyasi etkilerden uzak bir yapılanmaya gidilmesinden yanayız” diye konuştu.