New York Times (NYT) gazetesinin "Yemen'de ABD yapımı bir trajedi" başlıklı, Eylül 2016'da Yemen'in başkenti Sana yakınlarında Arhab bölgesinde düzenlenen hava saldırısında yaşamını kaybedenlerin hikayeleri üzerine kurulan haberde, halkın savaşla bir anda kabusa dönen hayatları anlatıldı.

Arhab'da bir grup köylünün su kuyusu açmak için toplandığı sırada düzenlenen hava saldırısında bazılarının hayatını kaybettiği, bazılarının uzuvlarını yitirdiği, aradan 2 yılı aşkın süre geçmesine rağmen bölgede bomba izlerinin ve kalıntılarının hala mevcut olduğu belirtildi.

Hastanelerdeki imkansızlıklar nedeniyle sağlık personelinin bombaların hedefi olan sivilleri tedavi etmekte zorlanması, bu hava saldırısında yaralananları tedavi etmeye çalışan bir doktorun izlenimleri üzerinden aktarıldı.

Haberde, hava saldırılarında uzuvlarını kaybeden yaşlılar, gençler ve çocukların görsellerine yer verildi. İnsan Hakları İzleme Örgütünün verilerine göre, söz konusu hava saldırısında 3'ü çocuk 31 sivil yaşamını yitirdi, 42 kişi yaralandı.

Gazete, saldırıda kullanılan bombalarda, ABD Savunma Bakanlığının verdiği kimlik numaralarının bulunduğu ve Teksas'da General Dynamics firması tarafından üretildiğinin tespit edildiği vurgulandı.

Yemen'de siviller hedef alındı

Yemen'de iç savaşın başladığı 2015'ten bu yana Birleşmiş Milletler ve insan hakları kuruluşlarının, hava saldırılarında sivillere ve sivil yapılara verilen zararlar hakkında uyarıda bulunduğuna işaret edilen haberde, "Suudilerin bombaları, fabrikaları, köprüleri, yolları, hastaneleri, su kuyularını, cenaze törenlerini, düğünleri, toplantıları ve çocuklarla dolu bir okul otobüsünü hedef aldı." ifadelerine yer verildi.

Suudi Arabistan'ın, Husilerin elindeki bölgelere silah girişini engellemek gerekçesiyle Yemen'de uyguladığı ablukanın, zaten yoksul olan ülkede gıda ve insani yardıma ulaşımı oldukça zorlaştırdığı kaydedildi.

Yemen'de çok büyük bir insani krizi körükleyen hava saldırıları ve abluka nedeniyle 5 yaşın altındaki 85 bin çocuğun yaşamını yitirdiği, 21 vilayette koleranın kol gezdiği vurgulandı.

ABD'nin Suudi Arabistan'a silah satışı

Suudi Arabistan'ın Yemen'deki eylemlerinde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Kuveyt, Sudan ve Mısır gibi bölge ülkelerinin desteğini aldığına işaret edilen haberde, "Ancak Suudi Arabistan, materyal desteğini çok uzaklardaki müttefiki ABD'den aldı." değerlendirmesinde bulunuldu.

Suudi Arabistan'ın, eski başkanlar Bill Clinton, George Bush, Barack Obama dönemlerinde ABD'den milyarlarca dolarlık mühimmat aldığı, Obama'nın 2016'da görev süresi bitmeden kısa süre önce sivil ölümlerini azaltmak amacıyla Suudi Arabistan'a akıllı bomba satışını durdurduğu anımsatıldı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın ise göreve geldikten hemen sonra ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan'a yaptığı, Obama'nın askıya aldığı silah satışını yeniden başlattığı, bu süreçte Kongre üyelerinin silah satışını durdurmak için adımlar atmaya çalıştığı vurgulandı.

"Suudiler ABD yönetiminden silah alıyormuş gibi bir politika izlemeyi seviyor"

Suudi Arabistan'ın ABD'den silah alırken Yabancı Askeri Satış Programı (FMS) adı verilen bir program kullandığına, böylece ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon) aracı rol üstlenmiş olduğuna işaret edilen haberde, Pentagon'un silah siparişlerinin yerine getirilmesi için lojistik destek sağladığı ve özel firmalarla çalıştığı kaydedildi.

FMS'nin ABD Dışişleri Bakanlığının da gözetimi altında olduğu, 2017'de 100'den fazla ülkenin ABD'den silah aldığı, bazı ülkelerin doğrudan imalatçılarla irtibata geçerek satın alma işlemini yürüttüğü belirtildi ve "Suudiler ABD yönetiminden silah alıyormuş gibi bir politika izlemeyi seviyor, Pentagon onlar adına firmalarla konuşunca işlerinin daha hızlandığını düşünüyorlar." ifadesine yer verildi.

Haberde, Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün verilerine göre, ABD'nin 2010-2017 döneminde Suudi Arabistan'a 30 adet ileri teknoloji F-15 jet, 84 savaş helikopteri, 110 havadan yere güdümlü füze ve yaklaşık 20 bin güdümlü bomba sattığının altı çizildi.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından, ABD'nin Suudi Arabistan'a silah satışının yeniden mercek altına alındığına, Suudilere silah satışının durdurulması konusunda Senato'nun alt komitelerinde oylanan bir yasa tasarısının oy çokluğuyla kabul edildiğine dikkat çekildi.