Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Cihazları keçiler söküp götürmedi" açıklaması üzerine yeniden gündeme gelen BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasında yeni şok dalgaları yaşanıyor. Helikopterin GPS cihazının 30 Mart 2009 tarihinde askerler tarafından sökülüp götürülmesinin ardından 31 Mart günü bir başka GPS'in kar üstünde görüntülendiği, ancak daha sonra bu cihazın da kaybolduğu ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklamasının ardından yeniden masaya yatırılan helikopter kazasında gariplikler birbirini izledi. Kazanın hemen ardından BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Şanverdi ile Genel Sekreteri Yalçın Topçu, Başbakan Erdoğan'ı ziyaret ederek bir talepte bulundu: "Biz de kazayı araştırmak için bir kurul oluşturduk. Almanya'dan uzmanlar çağırdık.
 
Olay mahalline bakanlık uzmanları ile birlikte gitmek istiyoruz." Talep, Başbakan tarafından olumlu karşılandı. Gerekli talimatlar verildi. Ancak, buna rağmen, Ulaştırma Bakanlığı'nca oluşturulan Soruşturma Kurulu'nun üyeleri BBP'lileri yanlarına almadan olay mahalline gitti. Ardından da GPS cihazları ile ilgili tartışmalar başladı. Bir ara "cihazlar helikopterin üstünde, ama kartlar yok" denildi. Akabinde, GPS cihazının sökülerek emanete alındığı, ancak bunun kayıt yapma özelliği bulunmayan basit bir cihaz olduğu bildirildi. Buna karşılık, daha sonra çekilen görüntülerde GPS cihazının helikopterin üzerinde olduğu ortaya çıktı. O cihazın da 30 Mart 2009'da askerler tarafından sökülerek götürüldüğüne ilişkin görüntüler yayınlandı. Şimdi de 31 Mart tarihinde helikopterin hemen yanında karlar üzerinde çekilmiş bir GPS cihazına ilişkin fotoğraflar ortaya çıktı. Ancak, o cihazın da diğeri gibi kaybolduğu anlaşıldı.
 
GÜL SORDU: 'SUİKAST Mİ?'
Bu arada, başlangıçta "kaza" ve "takdiri ilahi" denilen olayın seyrinin BBP yöneticilerinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret edip 17 sayfalık bir dilekçe vermeleri ile değiştiği ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı bu görüşme sırasında BBP yöneticilerine "Siz bir suikasttan mı şüpheleniyorsunuz" sorusunu sordu. BBP'liler de "Evet, olabilir. Şüphe çok. Eğer ortada bir ihmal varsa sorumlular cezalandırılsın. Bir suikast varsa da üzeri kapatılmasın" cevabını verdiler. Bunun üzerine Devlet Denetleme Kurulu'nun soruşturması genişletildi ve sok dalgaları peş peşe gelmeye başladı.
 
ASKERLER CİHAZI NEDEN ALDI?
Gelişmeler üzerine, askerlerin helikopterdeki GPS cihazını neden söküp götürdükleri sorusuna cevap aranmaya başlandı. Şüpheler üç ana noktada toplandı: 1) Ortada büyük bir ihmal var ve onun ortaya çıkması önlenmeye çalışılıyor. 2) Büyük bir tertip bulunabilir. 3) Bu cihazın değeri oldukça yüksek. Satıp para kazanmak için de alınmış olabilir. Sorular birbirini kovalarken, yeni bir şok dalgası daha ortaya çıktı. Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkili, "Şimdi, GPS cihazını söküp götüren askerlerle Kaza Soruşturma Kurulu'nun ilişkisini araştırıyoruz. Bunların başından beri birlikte olduklarını gösteren fotoğrafların bulunduğu iddia ediliyor. Aynı araç içinde görüntülerinin çekildiği belirtiliyor. O görüntüleri inceleyecek ve ardından bir açıklama yapacağız" dedi.
 
SORULAR, SORULAR...
Görüşlerine başvurduğumuz BBP yetkilileri ise kaza ile ilgili olarak kafalarda pek çok soru olduğunu ve bunların mutlaka açıklığa kavuşması gerektiğini söylediler. BBP'liler, aydınlığa kavuşmasını istedikleri soruları maddeler halinde sıraladılar:
 
1)Eldeki veriler ve görüntülere bakılırsa 3 adet GPS cihazı var. Hiçbir işe yaramayan biri elde. Peki diğer kayıp cihazlar nerede?
2)Kazanın hemen ardından yer tespiti yapılıp, ilgililere bildirilmesine rağmen neden orada arama yapılmadı?
3)Bu bir VIP uçuşuydu. Buna rağmen, helikopter radardan kaybolduğu an niçin peşine düşülmedi?
4)Bulunan ELT cihazı yeni ve pırıl pırıl. Ancak, ruhsatta helikopterde daha eski bir cihaz takılı olduğu yazılı Emanete alınan bu ELT'nin sinyal vermemesi mümkün değil. Bu çelişki neden açığa kavuşturulmadı?
5)Anteni kırık olduğu için ELT'nin sinyal vermediği söyleniyor. Ancak, antenin kazadan sonra elle kırıldığı iddialarına neden şimdiye kadar cevap verilemedi?
6)Kazadan sonra yapılan ihbarlara rağmen, niçin ilk 45 dakika kimse harekete geçmedi? Yozgat'ta bulunan ve sadece duyarlılık göstererek kendiliğinden yen tespiti yapan Binbaşı'nın belirlediği alanda niçin arama yapılmadı?
7)Kazanın ardından ortaya çıkan bilgi kirliliği kimler tarafından ve hangi amaçla gerçekleştirildi?
 
'YERİNDE' İNCELEME
 Yer kazanın meydana geldiği Keş Dağı'nın 2 bin 500 rakımlı eteği... Yazıcıoğlu ve 5 kişiye mezar olan helikopterin enkazı öylece duruyor. Aynı bölgede Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın kırıma uğrayan helikopteri de bulunuyor. Bu sırada Malatya'daki 2. Ordu'da görevli olan askeri kaza kırım ekibi, askeri helitopteri incelemek için geliyor. Ancak 11 kişilik o ekip, ne hikmetse askeri helikopteri değil Yazıcıoğlu'na mezar olan enkazı inceliyor.
 
HAVADAN SUDAN RAPOR
Üç kişilik kaza kırım ekibi, helikopterin düşüşüyle ilgili 32 maddelik rapor hazırladı. GPS cihazlarının kayboluşuna ilişkin hiçbir bilginin yer almadığı raporda, helikopterin düşüş nedeni olarak hava koşulları gösterildi.
 
Takvim