Aydın Sarraflar ve Kuyumcular Derneği"nde bir basın toplantısı düzenleyen Dernek Başkanı Mehmet Bağcı, altın yatırımcısının durumunu değerlendirdi. 2008"in Eylül ayında Amerikan finans piyasalarında yaşanan sorunların giderek tüm etkilediğini anımsatan Bağcı, bu durumun global düzeyde belirsizlik, kriz ve kaos ortamı oluşmasına neden olduğunu savundu. Yaşanan bu ortamın emtia fiyatlarının yükselmesine de neden olduğuna işaret eden Bağcı, “Dünya finans çevreleri 2009 yılındaki yatırım tercihlerini yaşanan kriz nedeniyle altın başta olmak üzere birkaç güvenilir yatırım aracına yöneltti. Yaşadığımız global kriz döneminde, yatırım araçları içinde altın, en çok tercih edilen yatırım aracı olma, bir başka deyişle yatırım için güvenli liman olma özelliğini bir kez daha kanıtlamış oldu. Dünyada yaşanmakta olan ekonomik ve siyasal gelişmeler, altının bundan sonraki süreçlerde de yatırım için güvenli bir liman olma özelliğini sürdüreceğini gösteriyor. 2010 yılında, ülkelerin global ekonomik krizden çıkıştaki başarısı veya başarısızlığı, dünyadaki çatışma bölgelerinde yaşanacak ekonomik, askeri, siyasi ve sosyal olaylar altının yönünü belirleyecektir” dedi.
Türk insanının tarihsel gelişim bağları, coğrafi konumu ve geleneksel alışkanlıklarından dolayı altına ayrı bir ilgi duyduğuna işaret eden Mehmet Bağcı, bu durumdan kaynaklanan altın takı merakı ve tercihinin Türkiye özelinde farklı tüketim tercihlerine ve dönemsel talep farklılıklarına neden olabildiğinin altını çizdi. Türk insanının cemiyetlere hediye olarak altın götürme gibi bir alışkanlığı olduğundan söz eden Bağcı, şunları söyledi: “Özellikle düğün, sünnet ve benzeri geleneksel tüketim alışkanlıklarına ek olarak, süs amaçlı ve dönemsel tercihlerle değişebilen modellerle, üretimin yanı sıra yatırım amaçlı ziynet altını ve 22 ayar bilezik gibi çok geniş yelpaze ve ürün çeşitliliği, günümüz tüketicisinin talepleri doğrultusunda oluşmaktadır” iha