JCR, Fitch, Standard and Poor's ile Moody's gibi reyting kuruluşlarının analizlerinden derlediği bilgiye göre, Türkiye'nin kredi notu, küresel mali krizden toparlanma çerçevesindeki son ekonomik gelişmelerle yükselme trendine girdi.

Reyting kuruluşlarının analistleri, Türkiye'nin kredi notunun ağırlıklı olarak borç rasyosuyla alakalı olduğunu belirterek, özellikle Mali Kurala geçilmesiyle, borç rasyosunun Milli Gelire oranının ana gösterge olacağını, bu arada borcun vade yapısının da uzamasıyla kredi notunun yükseleceğini vurguluyorlar.

Reyting kuruluşları, küresel kriz döneminde, Türkiye'nin 'olumlu' görünüme sahip ender ülkelerden olduğunu, bunun da potansiyel kredi notu artışı için önemli bir gösterge olduğunu kaydediyor.

Uluslararası Finans Enstitüsü ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ne göre Türkiye, küresel kriz döneminde, özellikle mali sektördeki yapısı itibarıyla, daha yüksek bir kredi notunu hak ediyor.

Türkiye'nin kredi notunun, 'olumlu' izlemenin ardından, ilk aşamada yıl sonuna kadar, döviz cinsinden uzun vadeli kredi notunun bir basamak artırılarak BB'ye yükseltilebileceği, Lira cinsinden uzun vadeli kredi notunun da BB(+)'ya yükseltileceği ifade ediliyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin, döviz ve lira cinsinden uzun vadeli kredi notunu 'olumlu' izlemeye almıştı.

Fitch tarafından yapılan açıklamada, 'olumlu' izleme sonucunda, Türk ekonomisinin küresel mali kriz karşısındaki dayanaklılığı nedeniyle, yıl sonuna kadar kredi notunun yükseltilebileceği vurgulandı.

YATIRIM YAPILABİLİRLİK KATEGORİSİNE ÇIKARTILMA İHTİMALİ GÜÇLENİYOR

Türkiye'nin, bankacılık sektörünün önderliğinde bir ekonomik büyümeye geçmesinin ardından bir süre içinde de BBB kademesine yükseltilebileceği ifade ediliyor.

Kredi notundaki artış, Hazine ve özel sektörün, uluslararası piyasalardan daha düşük maliyetlerle ve daha uzun borçlanmasına imkan tanıyacak

KREDİ NOTU NASIL VERİLİYOR?

Kredi derecelendirme, borçlunun anapara ve faiz yükümlülüklerini ödeme isteği ve kabiliyetinin zamanında ve tam olarak yerine getirilip getirilememesini ölçen bir araç olarak görülüyor.

Derecelendirmenin en hassas konuları, ödeme isteği ve kabiliyeti olarak belirtiliyor. Derecelendirme tek bir işlem, kuruluş veya ülke için yapılabiliyor. Ölçüm sırasında geçmişe yönelik 15-20 yıllık bir veri tabanı kullanılıyor ve 'risk faktörü' ölçülüyor.

Ülke risklerini ölçerken genelde ekonomik ve politik risk faktörlerine bakılıyor. Temel göstergeler alınıyor. Ekonomik risk başlığı altında incelenen temel göstergeler ise 'döviz cinsinden nakit akış düzeni, borç rasyoları, ihracatın büyümesi, ödemeler dengesi, cari işlemler dengesi, kısa vadeli sermaye akışının rezervlere oranı, rezervlerin durumu ve gelişmesi, büyüme hızı, toplam tasarruflar, kamu sektörünün mali açıkları, yatırımlar ve enflasyon' olarak sıralanıyor.

Politik risk faktörleri olarak göz önüne alınanlar da, 'seçim sistemi ve zamanları, dış politika gelişmeleri, demokrasinin işleyişi, siyasal partiler, iktidar-muhalefet ilişkileri, liderin durumu, siyasal gündemdeki riskler, koalisyonların yapısı, Merkez Bankası'nın bağımsızlık derecesi' şeklinde sıralanıyor.

NOTLAR NE ANLAMA GELİYOR?

Kredibilitesi yüksek ülkeler (ya da kuruluşlar) arasına girmek, 'Buraya güvenle yatırım yapılabilir' vizesini almakla eş anlamlı.

Genellikle AAA veya Aaa gibi üç tane A en güvenilir olanı, Baa3 ya da BBB- olanlar ise alt derece de olsa, 'Güvenle yatırım yapılabilir' anlamına geliyor.

Düşük kredibilitede olan spekülatif ülke ve kuruluşlara BB ya da Ba1'den B3 ve B-'ye kadar derece derece not veriliyor. Türkiye'nin, halen, Moody's'den Ba3, Standard and Poor's ve Fitch reyting kuruluşlarından BB(-) notu bulunuyor./yeni şafak