Gazze'de bulunan ailesinden haber alamadığını ve onlardan da ölenlerin olduğunu ifade eden Muhammed Emin, "Kesinlikle bu vahşetin İsraillilere de yapılmasını istemeyiz, kabul edemeyiz. Bu acılar bitmesi için ne yapabiliyorsanız lütfen yapın" dedi.
Miting öncesinde kendisine yöneltilen soruları cevaplandıran Gazeli Muhammed Emin, aynı zamanda Filistin Dayanışma Derneği üyesi olduğunu ve Filistin'e destek çağrısında bulunmak için Aydın'a geldiğini söyledi. İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamların13-14'üncü günlerini bastığını ve dünyanın bunları seyretmekte olduğunu belirten Emin, "Filistin'deki acılar yeni acılar değil. Ama şu son 14 günde insanlık dışı davranışlarda bulunan İsrail asgari gücü sivil halka insanlığın kabul edemeyeceği şekilde ölüm ve
yargısız infaz yapmakta. Oradaki acıları hissettiğiniz zaten gözlerinizden belli. Bizde istemezdik, herkesin acı hissetmesini istemeyiz.
İnsan olmayan bir düşmanımız var. Bebekleri öldüren bir düşmanımız var. Çocukları öldüren insan olmayan bir düşmanımız var. Ve insan olmayan bu düşmana bir şekilde dur denilmeli. Bu şekilde yaptıklarının insanlığın kabul edeceği bir şey olmadığı belirtilmeli. Bunu kim söylerse söylesin ama bir şekilde bu acılar bitsin" diye konuştu.
Benzer acıların bundan birkaç yıl önce Irak'ta yaşandığını, Irak ve akabinde Lübnan'da olanların hep birlikte seyredildiğini ve görüldüğünü hatırlatan Emin, şöyle konuştu:
"Bugün de Filistin'de, yarında nerede olacağı belli değil. Bundan dolayı bu ülkenin insanı olarak, insan olduğumuzdan dolayı insana yapılan bu zulmü gerçekten kabul edemeyiz. Biz Filistinliler bu vahşetin Yahudilere de yapılmasını istemeyiz. Kesinlikle bu vahşetin İsraillilere de yapılmasını istemeyiz, kabul edemeyiz. Ama maalesef düşmanımız, zalim dünyayı da arkasına alarak rahatlıkla Gazze'deki bebekleri öldürüyor. Medyadan takip edebiliyoruz ancak. Benim ailem Gazze'de şuanda. Rahatlıkla ulaşamıyorum.
Onlardan rahatlıkla haber alamıyorum. Duyduğum kadarıyla onlardan da ölenler var. Zaten ölenlerin hepsi bizim ailemizdir, kardeşimizidir, insanımızdır. Acımız hakikaten büyük. Haberleri takip ediyoruz. Gerçekten seyredilecek şeyler değil. Korku filmleri bile böyle değil"
Çocukların anne ve babalarının cesetleriyle günlerce aynı evde mahsur kaldıklarını ve yardım kuruluşlarının ancak birkaç gün sonra gelip çocukları kurtarabildiğini anımsatan Emin, şunları söyledi:
"Bunların fotoğraflarını görüntülerini medyadan seyrediyoruz. Gerçekten insanlık ayıbı. Düşünebilir misiniz? Kendi çocuğunuza bu yapılırsa kabul edebilir misiz? Kim kabul ediyor ki. Ama tüm dünya şuanda bunu kabul ediyor, seyrediyor. Biz böyle bir dünyaya bağlı olmak istemiyoruz. Biz inanlık dışı bu davranışlara sus demeliyiz, dur demeliyiz. Bir şekilde durdurmalıyız. Ve inşallah oradaki acılar bir şekilde biter. Ve Allah'tan talebimiz en yakın zamanda; yarın değil bugün bir şekilde bu çocuklar ölmesin.
Bu kanlar dökülmesin. Bu acılar bitmesi için ne yapabiliyorsanız lütfen yapın. Nasıl yardımcı olabiliyorsanız, yardımcı olun. Çünkü oradaki çocuklar insandır. Ve insana saygımız varsa kesinlikte sessiz kalmamamız gerekiyor. Hepinizden Allah razı oldun. Teşekkür ediyorum. Allah hepinizden razı olsun"

"İSRAİL TÜRKLERİN YAPTIRDIĞI BİNALARI BİLEREK VURDU"
IHH olarak saldırıların başladığı ilk günden itibaren çalışmalarına başladıklarını kaydeden IHH Aydın Temsilcisi Cemalettin Esgin de, "Bu bağlamda Gazze'ye ilk giren yardım kuruluşu vakfımız oldu. Halen yardımlar devam etmekte. IHH tarafından Gazze'de belediye ve çeşitli sağlık kuruluşları için binalar inşa etmişti. Filistinli kardeşlerimiz bu binalara bombalanmaz düşüncesiyle Türk bayrağı çekmişlerdi. Sınıra yakın olduğu için bu binalar İsrail tarafından görülebiliyordu. Yani İsrail bu binaların
Türkiye'den yapıldığını biliyordu. Türk Bayrakları asılı olduğunu zaten görüyordu. Buna rağmen İsrail Türk Bayrağının asılı olduğu bu binaları da bombaladı. Yani İsrail Türkiye'ye fiilen savaş açmış oldu" şeklinde konuştu.