Sağlıklı ve normal olarak dünyaya gelen bebekler, çeşitli nedenlerden dolayı ağlar. Özellikle ilk kez anne ve baba olan ebeveynler, bu durumun anormal olduğunu düşünerek paniğe kapılmaktadır. Bebek, eğer sıcak nedeniyle terlediği ya da acıktığı için ağlamıyorsa, akla ilk olarak gaz sancısı gelmelidir.

Haftada en az 150 gram ağırlık artışı olan 2-3 haftalık bebeklerde günde 3 saati aşan, haftada 3 günden fazla herhangi bir neden bağlı olamadan ortaya çıkan, 3 haftadan fazla süren ve durdurulamayan ağlama ve sıkıntı nöbetleri, kolik yani gaz sancısı olarak tanımlanmaktadır. Gün ve gece boyunca şiddetlenerek devam eden ağlama nöbetleri de gaz sancısının bir göstergesidir.

KOLİK BEBEKLER İÇİN UYARILAR

Aşırı ağlamanın bebeklere sağlık açısından herhangi bir zararı yoktur ve endişe edilmemesi gerekir. Eğer bebeğin başka bir sağlık sorunu yoksa ağlamanın süresi üçüncü aydan itibaren zaten azalacaktır. Ağlama nöbetlerini tamamen bitirmenin bir formülü yoktur. Bazı önlemler bu süreyi sadece kısaltılabilmektedir. Bebeğin ağlama nöbetiyle baş edemeyip, bebeklere şekerli su ya da bal gibi besinler kesinlikle verilmemelidir.

BEBEKLERİN 5’TE 1’İNDE GÖRÜLÜYOR

Gün boyu sürecek ağlama krizlerine neden olan gaz sancılarının kaynağı aileler tarafından çoğu zaman belirlenememektedir. Bebeklerin, doğumdan sonra 6’ıncı haftada yaklaşık 3 saat süren huzursuzlukları beklenen bir durumdur ve 3-4 aylık olduklarında bu durum 1 ya da 2 saate kadar düşmektedir. Yaklaşık beşte bir bebekte görülen gaz sancısı 2-4 haftalık olduklarında belirginleşir. Eğer bebek 1-2 saate sakinleşiyor ve günün büyük bir bölümünü sakin ve huzurlu geçiriyorsa anne ve babaların endişe etmelerine gerek yoktur. Bebekler 3 ya da 4 aylık olduğunda ve 6 ay sınırına ulaştığında, sinir sistemlerini kontrol etmeye başlar ve bu dönemde kolik kaynaklı ağlama nöbetleri kendiliğinden ortadan kalkar.

BEBEKLERİ SAKİNLEŞTİREN YÖNTEMLER

BİTKİSEL DAMLA KULLANIRKEN DİKKAT EDİLMELİDİR: Yerli anason yerine Çin anasonu kesinlikle kullanılmamalıdır. Çin anasonu kullanımı sonucunda havale ve zehirli maddenin sinir sistemini olumsuz yönde etkilemesiyle nörotoksisite riski ortaya çıkabilir. Yine adaçayı yağının deriye sürülmesi yerine ağızdan verilmesiyle havale riski oluşabilir.