Haber Türk TV program sunucusu Asuman Kerkez Türkiye'nin ilk ve tek sokak karnavalı olan ve dünyanın sayılı karnavalları arasına girmeyi başaran "Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı"ndaki izlenimleri ile ilgili bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...

Şehir karnaval coşkusuyla büyük bir şölen alanına dönüştü. Karnavalın açılışını Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ilçe belediye başkanları, sanatçılar ve karnavalın fikir önderi Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO'su Ali Haydar Bozkurt "karnaval gongunu" birlikte çalarak gerçekleştirdiler.

"SAMİMİYETİN ŞEHRİDİR ADANA..."

Ben de hafta sonu, 3-7 Nisan arası düzenlenen Portakal Çiçeği Karnavalı'ndaydım. Duvarında bile ot bitecek kadar bereketli bir şehirdir. Güneşin şehri, Kaleler şehri, samimiyetin şehridir Adana...



Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı 7'nci kez düzenlendi. Karnaval süresince kortej geçişi, konser, kostüm yarışması gibi çok renkli aktivitelere imza atıldı. Gastronomik açıdan değerlendirdiğimde benim için Portakallı Lezzetler Yarışması çok önemliydi. Aslında yemek kültüründe etin yoğun bir kullanım alanı olan Adana'da bu kadar narenciye tüketilmesi sağlık yönünden de çok etkilidir. Et ve beraberinde yenen iç yağı, kuyruk yağı gibi vücut ısısında donan yağlar bol bol turunç, limon, portakal yiyen bir insanda sağlık problemlerine de engel olur. Adana'da et yemeklerinin, salataların, çorbaların üzerine turunç sıkma alışkanlığı var. Atadan dededen kalma sağlık dolu bir ritüeldir yemekte narenciye kullanımı…

Tayyar beyle kısa de olsa sohbet ettik ve Portakallı Lezzetler Yarışmasının fikir babası olduğunu öğrendim. Turizm kökenli ve uzun yıllardır işletmecilik yapan Tayyar bey işe profesyonelce ama amatör ruhla yaklaşıyor.

Yemek yarışmaları iyi organize edildiğinde ve kazanımları gastronomi faaliyetlerinin sürdürülebilir olması adına kullanıldığında çok faydalı olur. Yemek statik bir alan değildir ve sürekli bir değişim içindedir. Kültürde var olan anneanne yemeklerini özüne sadık kalarak korumak, diğer taraftan da yeni ve yükselen trendlere uygun ürünler geliştirmek gerekiyor.

Gastronomi turizminde pastadan aldığı payı büyütmek isteyen şehirlerin, turistin gün içinde ne yapacağını, nerede ne yiyeceğini ve giderken bavulunda ne götüreceğini planlaması çok önemli. Adana'nın turuncu altını olan portakal ve Portakal Çiçeği bir çok parfüm karışımlarında yer alır. Bu açıdan bakıldığında portakalın muhteşem rengi, insanın ruh durumunu bile düzelten o enerji veren kokusu, büyük bir ekonomik değeri temsil eder.



Belki sadece portakalla sınırlandırmamak lazım. Ağaç kavunu, greyfurt, portakal, limon gibi turunçgillerin hepsi Adana'da bol bol yetişiyor. Klasik reçel formundan çıkıp özel üretilen ve kavanoza giren çeşit çeşit Turunçgil tatlıları da renkleri ve kokularıyla insanı baştan çıkarıyor…

Yemek yarışmasında elde edilen kazanımlar zaman içinde menülere girecek, paketlenebilir ürünlere ilham kaynağı olacak ve portakal çiçeğinin, portakalın kokusu Adana'dan Türkiye'ye, Yurtdışına sevgi köprüleri kuracak. Tayyar bey toplanan tariflerin kitap haline getirileceği müjdesini de verdi. Jüri üyesi bulunduğum yarışmaya gelirsek sıcak yemeklerde masamıza ilk gelen lezzetli bir balık yemeği favorimiz oldu. Gerçekten hem hafif hem de çok lezzetliydi. Birinci olmanın haklı gururunu yaşayan tabak Mehmet Şahin Olgun'un elinden çıkan Portakal Soslu Levrek Sarma oldu. Toplam iki yüz yemeğin kıyasıya mücadele ettiği yarışmada Soğuk Yemek dalında Narenciye Soslu Tahıllı Salata ile Şükran İmral, Pasta dalında Portakal Pelteli irmikli Sütlü Tatlı ile Vedat Sevgi, Tatlı dalında Portakallı Cheesecake ile Yusuf Sezer Yüksel, içecek dalında, Portakallı Karadut Şurubu ile Yusuf Emin Dönergüreş aldı.

Karnaval dediğin kalabalık olur, Adana da kaç gün boyunca gerçekten çok kalabalıktı. Kebap yiyenler, sazı elinde akşam yemeğine gelenler, dans edenler, başlarında çiçekli taçlarıyla gezen kadınlar, bir etkinliğe katılırken aklı diğerinde kalan meraklı insanlar ve en önemlisi bolca Portakal Çiçeği Kokusu ve mutluluk vardı…



Turunçgiller söz konusu olduğunda ürün tasarlama işi çok keyifli bir hal alıyor. Tayyar bey çok kıymetli ürünlerin bulunduğunu ve bunları Türkiye'yle buluşması için karnavalın bir fırsat olduğunu da dile getirdi. Gastronomi Müzesi planlarını keyifle anlattı. Yine fikir babası olduğu 3 A projesi kapsamında neler yapılabileceğini, Adana-Antakya-Antep üçlüsünde birbirine destek olarak güçlenen bölgenin, yıldızının parlayacağını konuştuk.

Bir karnaval sonrası benim gözüm ve gönlüm Tadında Hikayeler programım için 2 bölüm çektiğim Adana'da, İlk defa ekrana getirdiğim Kınalı Ellerim Kadın Hareketinde, Dünyanın en büyük müze kompleksi olan Adana Müzesinde, Sanatçı edasıyla kebap şişleyen ustalarında, zorla tatlı ve börek yediren güler yüzlü esnafında, içimi açan Turunç bahçelerinde kaldı. En kısa zamanda tekrar geleceğiz, bakalım müzenin bahçesinde yine nasıl Tadında Hikayeler çıkacak...