DYH"ye salınan 862 milyon TL"lik vergi cezasını "emek hırsızlığı" olarak niteleyen DYH Başkan Yardımcısı Gedik, yargıya taşıyacakları bu olayı her ortamda tartışmaya hazır olduklarını söyledi

Doğan Yayın Holding (DYH) Başkan Yardımcısı Soner Gedik, holdinge salınan 862 milyon TL"lik rekor vergi cezasının haksız ve hukuksuz olduğunu belirterek haklarını vergi mahkemesinde arayacaklarını söyledi. Axel Springer"e yapılan hisse satışıyla ilgili belgelerin sunulduğu bir basın toplantısı düzenleyip tüm soruları yanıtlayan Gedik, “Yüzde 100 haklı olduğumuz bir konuda faiziyle birlikte 1 milyar liraya ulaşan bir cezayla karşı karşıya bırakıldık. Emek hırsızlığı yapılıyor” dedi.
Birkaç kişinin yaptığı hatayı tüm Maliye camiasına yansıtmadıklarını söyleyen Soner Gedik, “Maliye Bakanı geldiğinde de konuşacak bir durum yok. Ceza yazıldı, uzlaşma yolu kapatıldı, artık hakkımızı hukukta arayacağız” diye konuştu.
862 milyon TL"lik tartışmalı vergi cezasına konu işlemler hakkında bilgi veren Gedik, Doğan TV hisselerinin yüzde 25"inin Axel Springer"e satışını 2007 yılında bitirdiklerini belirtti.

"İş, 2 Ocak 2007"de bitti"
Gedik, 2007 Nisan"a kadar bu işin bitirilmesi yönünde bir sözleşme bulunduğunu ve Ocak 2007"de Axel Springer ile final anlaşmasını imzaladıklarını kaydetti. Hisseleri 2 Ocak 2007"de ciro edip teslim ettiklerini ve hissedarların pay defterlerine de işlendiğini ifade eden Gedik, “Axel Springer de 2 Ocak"ta bu işin bittiğini kayıtlarına girdi” dedi.
AKP TBMM Grup Başkanvekili Nurettin Canikli"nin "Subjektif davranmıyoruz, bu inceleme herkese yapılıyor” sözlerine de yanıt veren Soner Gedik, “Medyada bir tek biz inceleniyoruz. Haksızlığa uğradık. Canikli"nin vergi incelemesinin objektif yapıldığı lafını tatmin edici bulmuyorum. Herkesle, AKP adına ekrana çıkan Canikli dahil herkesle tartışmaya hazırım” dedi.

DYH 11 aydır inceleniyor
DYH Başkan Yardımcısı Soner Gedik, grubun toplam gelirinin yüzde 90"ını oluşturan 7 şirketinin 11 aydan bu yana 10 gelirler kontrolörü tarafından yoğun bir incelemeye tabi tutulduğuna dikkat çekerek şöyle dedi:
“Türkiye böyle inceleme görmedi Maliyenin bu davranışı subjektiftir. Zaman aşımı içindeki yıllar bile incelendi. Yazılan raporlar Türkiye tarihinde kimseye yazılmadı. Türkiye tarihinde kimseye bu kadar denetim elemanı gelmedi. 14 yıldır yapılan finansman giderlerimiz bile reddediliyor, 25 yıldır ilk kez hisse satışına KDV isteniyor.”
- 14 Nisan 2008"de, DYH ve 4 iştirakinde (Hürriyet, Doğan Gazetecilik, Doğan Dış Ticaret ve Işıl İthalat) vergi denetimi eş zamanlı olarak, 10 uzmanla başlatıldı.
- Bu denetim, 2003 yılından 2007"ye kadar olan 6 özel hesap dönemini kapsadı. Bu denetimler sonucunda Doğan Yayın Holding ile ilgili toplam 17 rapor hazırlandı. Bunların 11"i ortaya çıkarken, grup hakkındaki toplam rapor sayısı 20"yi buldu.
- Doğan Yayın Holding"in eline bugüne kadar ulaşan denetim sonuçlarına göne toplam 862 milyon TL vergi aslı ve tebligatı yapıldı.
"İşlem başladı, araya Noel girdi"
Gedik"in verdiği bilgilere göre, gelirler kontrolörlerinin Doğan Yayın Holding"e saldığı 862 milyon liralık cezanın 772 milyon lirası, Axel Springer ile yapılan satışının tarihi üzerindeki iddiadan kaynaklanıyor. Gelirler kontrolörleri bu satışın grubun beyan ettiği gibi Ocak 2007"de değil, Aralık 2006"da yapıldığını öne sürüyor.
2 Ocak 2007 tarihinin Noel tatili nedeniyle seçildiğini açıklayan Soner Gedik, “Hisse devrinin 8 gün önce ya da 8 gün sonra yapılmış olması hiçbir şeyi değiştirmezdi, o zaman da aynı vergi tahakkuk edecek, aynı istisnalardan muaf olacaktık” dedi. Gedik, Kasım 2006"da ön anlaşması duyurulan, Ocak 2007"de gerçekleşen bu satış işlemindeki süreci şöyle anlattı:
“2006 yılında görüşmelere başladığımızı SPK ve İMKB"ye duyurarak, bizim hisse satmak, Axel Spinger"in de almak niyetinde olduğunu tüm kamuoyu ile paylaştık. Yaptığımız sözleşmeye göre bu satışı 2007 sonuna kadar bir sonuca bağlamamız gerekiyordu. İşlem iptal de edilebilirdi, her başlanan görüşme anlaşma ile sonuçlanacak diye bir kural yok. Uzun bir süreci içeren işlemleri de biz 2 Ocak 2007"de tamamladık.
Diyorlar ki, "26 Aralık 2006"da bir kayıt yaptınız ama akşam iptal ettiniz." Süreç Noel tatiline geldiği için işlemlerimiz uzadı ve ocak ayına kaldı. 8 gün bu kadar önemli mi, ne fark eder diyebilirsiniz? Bu işlemi 2006"da da, 2007"de de yapsam aynı yasalar, aynı şartlar geçerli, mali açıdan hiçbir farklılık yok ki. Ama "istisnadan yararlanamazsın" denildiği gibi bir de "muhasebende hile yaptın" deniliyor. Bu lafın arkasından da kaçakçılık cezası doğuyor. Basit bir noktadan buraya gidiliyor.”


Demokles"in kılıcı gibi 7 yıllık dava
DYH"nin Doğan TV"nin yüzde 25"ini Alman medya devi Axel Springer"e 375 milyon euro"ya satması sürecine ilişkin düzenlenen raporda kaçakçılık suçlaması yapıldığına işaret eden Soner Gedik, şunları söyledi:
“Doğan Grubu"na kesilen vergi ve cezanın tutarı 980 milyon, yaklaşık 1 milyar TL"yi buluyor. Uzlaşma hakkımız da elimizden alındı. Hakkımızı aramak için Vergi Mahkemesi"ne gideceğiz. Ancak kim kazanırsa kazansın konu Danıştay"a gidecek. Bu süreç Türkiye"de en az 2-7 yıl sürecektir. Yani 1 milyar TL"lik ceza, Demoklesin kılıcı gibi elimizi kolumuzu bağlayacak. Mahkemelerin kaç yıl süreceğini bilemeyiz. Son 5 yılda 128 milyar dolarlık hisse senedi satışı olmuş. Ama bizim grubun dışında böyle bir uygulama yok. Herkes bizim gibi yaptığı için çoğu töhmet altında.”
Doğan Yayın Holding"in haksızlığa uğradığını vurgulayan Soner Gedik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Haksızlığa uğradık, kanun çok açık. Bütün kanun maddeleri bizi savunuyor. Fakat dayanağı olmayan, belki kasıtlı bir rapor, itibarı yok etmeye yönelik bir davranış, verilen büyük bir ceza var. 70 bine yakın küçük yatırımcım, yabancı ortaklarım var. Hiçbirşey dikkate alınmıyor. Bu grupta 24 bin kişi çalışıyor.”


Yabancı yatırımcılar tedirgin oldu
Başlatılan tartışmalarla Doğan Grubu"nun küçük yatırımcılarını ve uluslararası yatırımcılarının belki de bilinçli olarak korkutulduğunu söyleyen Soner Gedik, “3.2 milyar dolar olan değerimiz çok düştü” dedi. Bu olayın yabancı sermayede bir korku yarattığına işaret eden Soner Gedik şöyle konuştu:
“Axel Springer de maalesef Türkiye hakkında çok olumlu düşünmüyor. Türkiye"den hisse alan veya almakta olan yabancı yatırımcılara bir korku geldiğini hepimiz biliyoruz. "Yarın bana da mı böyle olur? Nerden çıktı KDV?" diye düşünebilirler.
Türkiye"nin bir ara en yüksek kazanan yatırımcılarına sahip şirketimiz maalesef yatırımcılarımızı çok üzdü. Doğan Grubu"nun tamamı etkilendi, etkilenmeye devam ediyor.”


İstanbul"un vergisinin yüzde 11"i
Doğan Grubu"nun 2007 yılı için ödediği toplam 6.8 milyar TL verginin İstanbul"un vergilerinin yüzde 11"ini oluşturduğuna işaret eden Soner Gedik, "hileli muhasebe" suçlamasının haksız olduğunu vurguladı. Gedik şöyle konuştu:
“Hileli muhasebe yapıldığını söylüyorlar. Kaçakçılık muamelesi, naylon faturacı, çifte kayıt tutan, hile yapan kayıtdışı insanlara uygulanır. Vergi incelemesi için gelen arkadaşlarımız, 11 ay boyunca incelenmedik evrak bırakmamışlar. 26 Aralık 2006"yı esas alırım diyorlar. Vergi Usul Kanunu"nun 217"inci maddesi "Şirketler kayıtlarını yapar, işlem gerçekleşmezse bunu iptal eder" diyor. Bizim de işlem sonuçlanmayınca, Noel nedeniyle gerçekleşmeyince işlem aynı gün iptal ediliyor.”

DYH Başkan Yardımcısı Soner Gedik

"Tarihte kimseye bu kadar denetim elemanı gelmedi"

Satışla ilgili bir tartışma var. 2006, 2007... Bunun cezayla ilgili bağlayıcı birşey teşkil etmediğini söylüyorsunuz. "Arada birşey olmasa Maliye yine bu cezayı keserdi" diyor musunuz? Unakıtan dönünce bir şey yapacak mısınız?
2004"ten sonra yaptığım her işlem vergiden muaf. Maliye Bakanımıza acil şifalar dilerim. Üstadımızdır. Bütün Maliye camiası bunun böyle olmadığını biliyor. Birkaç kişinin yaptığı kasıtlı kasıtsız yanlışı tüm camiaya yansıtmak yanlış olur. Çok değerli insanlar var. Maliye Bakanımız geldiğinde yapılacak bir şey yok. Birisi yazmış, birisi git hukukta ara hakkını diyor. Yapılacak birşey yok.
Diyelim ki 2006"da yaptım. Kanun çok açık. Hisse senedi tesliminde ciro ve pay defterine işlenmesinde satış gerçekleşir diyor. Hata yapsaydık, bu sefer 2007"ye yazılacaktı rapor. Ben şimdi o kuşkuya kapıldım. Yine birşey yapılacaktı herhalde.

Haklı olduğunuzu, ama birkaç kişinin incelemesiyle bu sonucun çıktığını söylüyorsunuz. Niye Doğan Grubu"na bu davranış?
Cevabı çok kişi tahmin ediyor. Ama ben cevabını veremem. Mali işlerden sorumluyum. Bu objektif bir uygulama değil. Tüm medya sektörü incelenmiyor, bu konuya ilişkin tüm firmalar incelenmiyor. Neden ben inceleniyorum? Bende büyük soru işareti var.

Satışın 2 Ocak 2007"de yapıldığını söylüyorsunuz. Milliyet ve Hürriyet"te çıkan geçmişteki haberlerde, kasımda yapıldığı söyleniyor. Bu bir çelişki değil mi?
Halka açık şirketseniz görüşmeye başladığınızda açıklama yapmanız lazım. Bu yükümlülük gereği, 11. ayda, biz masaya oturuyoruz diyoruz. Bir anlaşma yapmak üzere oturuyoruz. Taraflar niyet beyan ediyor. Rakam şarta bağlı.
Sözleşmede diyor ki, kapanış maddesi için benim vaktim Hürriyet"te, Milliyet"te haber çıktığından nisana kadar devam ediyor. Yani o periyotta işi bitirebilirsem bitiririm. Beni bağlayan husus, başkasıyla bir anlaşma yapamam. Axel de Türkiye"de yapamaz. Benim satışı bitirme şartım, DYH olarak parayı almak, onlar için ise "hisseyi onlara teslim etmem, pay defterime işlemem ve ciro edip fiziki olarak hisseyi vermemle biter" diyorum.
Ben 6 belgede bu işi 2 Ocak"ta bittiğini ispat ediyorum. Kanun, "benim için bitiş tarihi cironun yapılması, hisselerin teslimi ve pay defterine işlenmesi" diyor. "Ben teslime bakarım" diyor. Kapanış sözleşmesi imzalanmadan iş bitmez.

70 bin yatırımcı var dediniz. Onların payına düşen bedel ne?
Denetim elemanı tanıdığım bir kişi değil. Güdüm altında mı? Cevap veremem. Ama yazılan raporlar Türkiye tarihinde kimseye yazılmadı. Kimseye bu kadar denetim elemanı gelmedi. Şirketlerin yüzde 90"ında böyle inceleme yapılmadı. Objektif davranış değil.

Bu parayı ödeyecek misiniz hemen? Hukuki aşama sonunda mı ödeniyor?
Tebliğden sonra 30 gün içinde kurumun dava açma hakkı var. Normalde uzlaşma hakkı var ama arkadaşlar uzlaşma hakkını elimizden aldılar. Davayı açacağız. Kaç yıl süreceğini bilmiyorum. Bir mükellef itibarlı değilse, mal varlığı yoksa kaçar diye ihtiyati haciz uygulanır. Maliyenin başka art niyeti yoksa bizden ihtiyati haciz ya da teminat istenmez. Grubumuz geçen yıl 6.8 milyar TL vergi ödemiş. Petrol Ofisi"ni çıkarınca 1.5 milyar TL vergi ödenmiş.

Yabancı ortağın müdahil olması, uluslararası kurumlara başvurması söz konusu olacak mı?
Şimdi herkes hakkını arıyor. Yabancı ortaklar da buraya ciddi bir para yatırmışlar. Eğer haksızlığa uğradığını düşünüyorlarsa ki biraz öyle zannedersem, çünkü Axel"in İcra Kurulu Başkanı, İcra Kurulu Başkanımız Mehmet Ali Yalçındağ ile görüştü. Maalesef çok da iyi düşüncelere sahip değiller. Türkiye"den hisse almış olan ve alacak olan yatırımcılara bir korku geldiğini tüm ekonomi camiası biliyor. "Böyle iş yapanlar yarın bana da mı gelir, bana da mı KDV gelir, nerden çıktı teslim süreci" diye. Yani darmadağın oldu.

Milliyet