Yürürlükte olan 4857 Sayılı İş Kanunu’na dikkat çeken Avukat İrem Aktaş, bu yasaya göre işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü veya bir ayda üç iş günü işine devam etmemesi halinde işverenin işçinin sözleşmesini haklı sebeple feshedebildiğini söyledi. Aktaş, bu gibi durumlarda işverenin kıdem veya ihbar tazminatı ödemesine gerek olmadığını hatırlattı.

İrem Aktaş, deprem bölgesindeki durumla ilgili de şu detayları paylaştı:

Deprem bölgelerinde yer alan ve işlerine çağrılan çalışanların öncelikle işe gidememe sebeplerini bunu alacakları sağlık raporu, istirahat raporu gibi raporlarla belgelemeleri büyük önem arz ediyor. İş Kanunu’nda bir çalışanın kullanabileceği en uzun rapor süresi çalışanın o işyerindeki çalışma süresine göre değişiklik göstermektedir. Örneğin, bir işyerinde 6 aydan 1.5 yıla kadar olan bir süre boyunca çalışmışsanız kesintisiz olarak alabileceğiniz rapor süresi en fazla 70 gündür. Çalışma süresi uzadıkça kesintisiz rapor kullanma süresi de uzar. En uzun kesintisiz rapor kullanabilme süresi 3 yıldan uzun süredir aynı işyerinde çalışılıyorsa 14 hafta yani 98 gündür. Bu süreleri aşan raporların bulunması halinde İş Kanunu kapsamında işverene yine iş akdini fesih hakkı tanınıyor.”

İŞTEN ÇIKARMA YASAĞI UYGULANABİLİR

Rapor alınmasına rağmen depremzede çalışanlardan işten çıkarılanlar olursa bu durumda işe iade davası açılabileceğine işaret eden İrem Aktaş, şöyle devam etti:

Adli yargıda sürelerin durdurulması dava açılmasını engellemez. Henüz herhangi bir yasal düzenleme bulunmamakla birlikte pandemi döneminde olduğu gibi işten çıkarma yasağı uygulaması getirilmesi halinde de aynı pandemi döneminde olduğu gibi olağanüstü zamanlara özgü ek hakların tanınması da mümkün olabilir.”