Karar oyçokluğu ile alınmış

Sanatçı Deniz Seki'nin yargılandığı ve hakkında mahkumiyet kararının verildiği uyuşturucu dosyasında karar C.Savcısı ve Deniz Seki'nin avukatlarınca temyiz edilmiş, uyuşturucu suçları ile ilgili dosyalara bakan Yargıtay 10. Ceza Dairesince bu karar bozulmuştu. Ancak bu karara itiraz edilmiş, bunun üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmişti.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunca dokuz üyenin karşı oyuna rağmen on üç üyenin oyu ile alındığı öğrenilen kararda Deniz Seki'nin uyuşturucu satıcılarından aldığı iddia edilen uyuşturucu maddeyi arkadaşları ile paylaştığı, bunun da "başkalarına verme" kapsamına girdiğinin kabul edildiği, bu nedenle de kararın onanmasına karar verildiği belirtildi. 

Kararda telefon görüşmelerinde kullanılan taş, kuş, tuş gibi ifadelerin diğer bazı davalarda uyuşturucu maddeleri ifade eden şifreli konuşmalar olduğu, Deniz Seki'nin bu şekilde hemen her gün uyuşturucu istediği, arkadaşlarının kendisinden çok ısrarcı olması nedeniyle satıcıları aradığı, genelde ödemeyi kendisinin yaptığı, bazen de arkadaşlarının parayı verdiği, bu nedenle alınan uyuşturucuyu arkadaşları ile paylaştığının belirtilmiş olduğu görüldü.

Muhalif üyeler: "Uyuşturucu madde tespit edilemedi"

Karara muhalif kalan Kurul üyelerinin ise dosya kapsamında Deniz Seki'den herhangi bir uyuşturucu madde ele geçirilemediğini, Deniz Seki ile ilişkilendirilebilecek şekilde diğer sanıklarda da uyuşturucu maddenin ele geçmediğini, ele geçmeyen, bu nedenle bilimsel olarak incelenip niteliği belirlenemeyen bir maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirttikleri ve muhalefet şerhlerinde "somut olay ve olgularla, bu bağlamda ele geçirilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerle açıkça örtüşmeyen telefon konuşmaları delil olarak mahkumiyet hükmüne esas alınamaz" açıklamasında bulundukları görüldü.

Avukat Karakaya: "Karar içeriği Anayasa Mahkemesi'ne yaptığımız başvuruyu destekliyor"

Deniz Sekinin avukatı Naim Karakaya, Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararının gerekçesini sürpriz bulmadıklarını, kararın gerekçesinde kullanılan ifadelerin ve muhalif üyelerin yazdıklarının başvurularını desteklediğini ifade etti. 

Av. Naim Karakaya açıklamasında "Deniz Seki'nin kendi ifadesinde de belirtildiği gibi işlediği yegane fiil bu maddenin kullanımı olup kendisi bir nevi mağdurdur. Kendisinin uyuşturucu madde ticareti fiili işlediğine dair tek bir delil yoktur, ortada ticareti yapıldığı iddia edilen tek bir gram uyuşturucu madde bulunmamıştır. Buna rağmen maalesef Mahkeme, hukuka aykırı delillerle müvekkilimizi işlemediği bir fiil nedeniyle mahkum etmiş, hükmü veren özel görevli mahkemeler adil yargılanma hakkı açısından sakıncalı görülerek kapatılmasına rağmen yine de verdiği karar Yargıtay Ceza Genel Kurulunda oyçokluğu ile onanmıştır. Karara muhalif olan kurul üyeleri de ortada bir uyuşturucu madde olmadığını, telefon görüşme kayıtlarının iddiaları ispat etmekten uzak olduğunu söylüyor. Bu yönüyle karardaki ifadelerin ve özellikle karşı oy gerekçelerinin, Anayasa Mahkemesine yaptığımız bireysel başvuruda dile getirdiğimiz gibi yargılamanın adil olmadığı ve suçta ve cezada kanunilik güvencesinin ihlal edildiği yönündeki beyanlarımızı desteklemektedir, biz bu kararı Anayasa Mahkemesine ilettik, Anayasa Mahkemesinden bu hukuksuzluğa dur demesini bekliyoruz" ifadelerine yer verdi.

Süreç nasıl işleyecek?

Bundan sonra dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesi ve cezanın infazına geçilmesi bekleniyor. 

Bu arada Deniz Seki'nin Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru da incelenmeye devam ediliyor.