Yargıtay 15. Ceza Dairesi, Başbakanlığın "acil sağlık hizmeti bedellerine" ilişkin genelgesine dikkat çekerek, herhangi bir sosyal güvencesi ve ödeme gücü bulunmayan kadından sağlık hizmet bedellerinin alınamayacağına hükmederek, devletin herhangi bir zararının söz konusu olmadığını belirtti.

8 aylık hamile olan kadının sancısı başlayınca devlet hastanesinin acil servisine kaldırıldı. Sosyal güvencesi ve ödeme gücü bulunmayan kadın, doğum masrafları için komşusunun yeşil kartını kullandı. Doğumun ardından yeşil kartın kadına ait olmadığı anlaşılınca Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan dava açıldı. Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesi, kadın hakkında beraat kararı verdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı karar hakkında bozma istemli tebliğname hazırladı.

ACİL VAKALARDA HASTA SAĞLIK GÜVENCESİNE BAKMAKSIZIN KABUL EDİLİR

Dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 15. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını onayarak, Başbakanlığın "acil sağlık hizmeti bedellerine" ilişkin genelgesine dikkat çekti. Daire kararında herhangi bir sosyal güvencesi ve ödeme gücü bulunmayan sanıktan acil sağlık hizmet bedellerinin alınamayacağına karar verdi. Devletin herhangi bir zararının söz konusu olmadığı belirtilen kararda, Başbakanlığın 2008/13 sayılı genelgesinde "Acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü bulunan sağlık kuruluşları, acil vakaları hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul edecek ve gerekli tıbbi müdahaleyi kayıtsız-şartsız ve gecikmeksizin yapacaktır" hükmüne dikkat çekildi. Daire, genelgede, acil olarak sağlık kuruluşuna müracaat eden hastaların acil tıbbi müdahale ve tedavileri yapılırken hiçbir surette tedavi masraflarının nasıl karşılanacağının sorgulanmayacağına ve herhangi bir sağlık güvencesi olmayan ve ödeme gücü bulunmayanlardan acil sağlık hizmeti bedellerinin talep edilmeyeceğine ilişkin hüküm bulunduğunu da anımsattı.

ZARAR OLUŞMADI

Dava konusu olayla 8 aylık hamile olan kadının erken doğum durumu oluşması nedeniyle devlet hastanesi acil servisine gittiğinin ve komşusuna ait yeşil kart karnesini kullandığının anımsatılan kararda, kadının savunmasında herhangi bir sosyal güvencesinin ve sağlık karnesinin olmadığını beyan ettiği ifade edildi. Kararda, söz konusu genelge nedeniyle devletin herhangi bir zararının söz konusu olmayacağının altı çizildi. Daire kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığını dikkate alarak, Başsavcılığın bozma istemli tebliğnamedeki görüşüne katılmadı ve yerel mahkemenin beraat kararını onadı.