Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Siyaset Meydanı programında Ali Kırca'nın sorularını yanıtladı.

12 Eylül askeri darbesine ilişkin dava hakkındaki soru üzerine Arınç, davanın Türk siyasi tarihinde önemli yeri bulunduğunu belirterek, bu noktaya kolay gelinmediğini, kimsenin küçümsememesi gerektiğini söyledi.

Arınç, "Böyle bir davanın iddianameyle açılmış olması ve dün itibariyle de başlaması, Türk siyasi tarihinde çok önemli bir noktadır. İlk defa darbe yapanlar yargılanıyor. İlk defa, darbe yapan ve bu darbenin sonucunda da ülkenin kaderine hükmeden, hayatta Milli Güvenlik Konseyi'nden 2 kişi yargılanıyor. Bu müthiş bir şeydir. Bunu hayal etmek bile Türkiye'de mümkün değildi, bunu konuşan, bunu söyleyen insanlara da çok iyi gözle bakılmazdı" dedi.

Yargılamalar başlayınca referandum sürecinde karşı duranların "müdahillik için kuyruğa girdiğini" kaydeden Arınç, "Siz o zaman bu olmaz diyordunuz, şimdi oluyor ve siz müdahil olmak istiyorsunuz. Şimdi çevirdiler plağı, bu gerçekten yargılama mı, bu iki kişiyle kalacak, 90 yaşındaki insanlarla ne uğraşıyoruz. Yani geline oyna demişler yerim dar demiş..." dedi.

İddianamenin ben güzel olduğunu söyleyebilirim

"12 Eylül işkencelerinde sakat kalmış, bugün dahi izlerini yaşayanlar, o işkencecileri de sanık sandalyesinde görmek ve göz göze gelmek istiyorlar. Bu nasıl genişletilebilir?" sorusuna Arınç, şu yanıtı verdi:

"Çok güzel bir şey. Yani ben de şunu düşünüyorum; mesela bu iki kişi bile olsa bir 5 dakikalığına gelip hakimin karşısında sanık sıfatıyla durabilseler. Ama bir hukuk usulü var, bir ceza usulü var, adalet mekanizmasının çalışması var, sağlık raporları, şunlar bunlar var. Benim de gönlümden o iş geçiyor; 'ey sanık ayağa kalk' diyebilse keşke hakim ve bu yaşına rağmen 32 yıl sonra sanık sıfatıyla yargılandığını dünya alem görse keşke. Ama sizin illiyet bağınızı düşünerek şunlar da orada olmalıydı demeniz, bu işin sonu olmaz. Çünkü bu Milli Güvenlik Konseyi geldi kendi yönetimini kurdu, bir danışma meclisi ortaya çıkardı. Danışma Meclisi, meclisin yerine geçti. O zaman Danışma Meclisi'nin bütün üyelerini sorumlu tutmak lazım, bürokrasi var, cezaevinde görevli olanlar var, bu talimatları yerine getirenler var, Erdal Eren'in yaşını büyütenler var, benim müvekkilim Halil Esendağ ve Selçuk Duracık'ı asanlar var. Hangi yargı kararlarını şimdi tartışmaya açabiliriz, hangi sorumlular hakkında dava açabiliriz.

Bu Milli Güvenlik Konseyiyle sınırlı olarak tutulması ve birbiri arasındaki ilişkiyi iddianame gayet güzel irdelemiş. Hatta 146. maddenin unsurlarını irdelerken hükümete karşı verdikleri mektubu da darbeye teşebbüs olarak nitelendirmiş. Yani suçun unsurları konusunda 80 sayfalık iddianamenin ben güzel olduğunu söyleyebilirim."
AA