Antalya"da geçirdiği trafik kazasının ardından ağır yaralanan ve kendisine çarpan sürücünün eşi ile bir arkadaşının gönüllü bakımıyla hayata tutunan genci görmek üzere çocukları kayıp ailelerin hastaneye geldiği bildirildi.

Antalya"nın Aksu ilçesinde trafik kazası geçirdikten sonra, kendisine çarpan aracın sürücüsü Ramazan Yıkmaz tarafından hastaneye kaldırılan genç, 30 Ağustostan bu yana Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde yaşam mücadelesi veriyor.

Üzerinden kimlik belgesi çıkmadığı için yakınlarına ulaşılamayan gence, kendisine çarpan otomobilin sürücüsü Ramazan Yıkmaz"ın eşi Handan Yıkmaz ve arkadaşı Gülsüm Kabadayı bakıyor.

Gülsüm Kabadayı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Umut" adını verdikleri genç ile ilgili haberlerin basın organlarında yer almasının ardından çocukları kayıp olan pek çok ailenin hastaneye geldiğini söyledi. Ailelerin, televizyon ve gazetede gördükleri Umut"u çocuklarına benzettiklerini belirten Kabadayı, "Ama ne yazık ki, şu ana kadar gelen ailelerden hiçbirisi Umut"un ailesi çıkmadı. Ancak bizi arayan ve gelmek isteyen çok sayıda aile var" dedi.

Kabadayı, Umut"un yoğun bakımdan çıktıktan sonra ilk kez konuştuğunu ve kendisine bakarak üç kez, "Anne" diye seslendiğini belirterek, "Umut bizimle çok güzel iletişim kuruyor" diye konuştu.

BASIN TOPLANTISI-

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Demir de düzenlediği basın toplantısında, 30 Ağustosta geçirdiği trafik kazası sonucu ağır yaralanan ve karın içi kanama teşhisiyle acil ameliyata alınan gencin karaciğerinde, dalağında parçalanma saptandığını bildirdi.

Karaciğerdeki parçalanmaların onarıldığını, dalağın tamamen alındığını belirten Demir, hastanın daha sonra yoğun bakım ünitesinde takibe alındığını kaydetti.


Bu süre içinde beyninde ödem tespit edilen gencin yeniden başka bir operasyonla beynin sağ tarafının alındığını ifade eden İbrahim Demir, hastanın 81 gün yoğun bakımda kaldığını anlattı. Hastanın servise çıkarıldığını ve halen bakıma ihtiyacı olduğunu dile getiren Demir, şu anki halinde bir değişiklik olmaması durumda önümüzdeki dönemde Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne teslim edilmesinin söz konusu olacağını kaydetti. Doç. Dr. Demir, "Kimsesiz, sahipsiz olgularda Sosyal Hizmetlerin yasal olarak sorumluluğu var. Biz de bu nedenle
Sosyal Hizmetler ile bağlantıya geçtik" dedi.

Demir, bir gazetecinin, "Umut"un eski haline dönüp dönemeyeceğine yönelik sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Umut"u yaklaşık üç aydır yaşatıyoruz. Bilinci kapalı olarak yıllarca yaşayan hastalarımız var. Yaşadığı travmaya dayanabilmesini genç olmasına borçlu. Eğer yaşlı olsaydı bu kadar direnemezdi. Diğer organ yetmezliklerinden yaşamını yitirirdi. Genç bir hasta. İyi bir bakım ve araya bir enfeksiyon girmemesi halinde yıllarca yaşayabilir. Ancak bakıma ihtiyacı olacağı kesin." Doç. Dr. Demir, bir gazetecinin, "Umut"un bugün kendisine bakan kişilere, "Anne" diye seslendiğini belirtmesi üzerine de şöyle konuştu:

"(Anne) demesi bilincinin açıldığı anlamına gelmez. Ancak dün görmediğimiz, bugün gördüğümüz her türlü küçük değişim, hasta lehine olumlu olarak yorumlanmalıdır. Bunun ne kadarı açılır diye sorulursa, bunun cevabını vermek güç. Hastadan hastaya değişir. Belki sadece (anne) demekle kalır. Belki bilinci açılır ve geçmişe dair hiçbir şey hatırlayamayabilir. Bu konuda kesin bir şey söylemek mümkün değil."