Günümüzde doğal besinlerle alınması gereken vitaminler ihtiyaç oluşmadan ve yan etkileri göz önüne alınmadan kullanılıyor.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde beslenme bozukluklarına bağlı vitamin eksikliğiyle pek karşılaşılmıyor. Bununla birlikte vitamin eksikliği sorunu sadece yetersiz beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkmıyor. Yaşamımızın bebeklik, gebelik ve ergenlik dönemlerinde artan vitamin ihtiyacının karşılanamaması, diyabet, böbrek yetmezliği, bağırsaktan emilimbozukluğuyla seyreden hastalıklar,mide ameliyatları, yoğun alkol kullanımı gibi durumlar vitamin eksikliğine işaret ediyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Bağcivan; “Karşılaşılan bu tip sorunlarda risk gruplarına yönelik bireysel tedavi gerekiyor” diyor.

AZI DA ZARAR FAZLASI DA

Vitaminler kimyasal özelliklerine göre suda ve yağda eriyenler olarak iki gruba ayrılıyor. B ve C vitaminleri suda eridiği için vücutta depo edilemiyor. Bu nedenle eksiklikleri yağda eriyen vitaminlere göre daha sık görülüyor. Yağda eriyen vitaminlerin (A, D, E, K) fazla alınması vücutta birikime, kontrolsüz kullanımı ise “hipervitaminoz” denilen vitamin fazlalığına yol açabiliyor. Kişide sadece vitamin eksikliği değil fazlalığı da sağlık sorunu işareti olabiliyor. “Vitaminlerin tıbbi olarak hangi şartlarda kullanılacağı bellidir, vitamin kullanımıyla karşılaşılan sorunlar ve bunların ilaç gibi değerlendirilmeyipmasumve zararsız sanılmaları çok yanlıştır” diyen Dr. Bağcivan, bu desteklerin doktor önerisi olmadan, kontrolsüz şekilde kullanılmaması uyarısında bulunuyor. Doğal gıdalardan gerektiği kadar alınan vitaminler ise herhangi bir soruna yol açmıyor.

"İLAÇLAR ASLINDA ZEHİR"

Her ilacın aslında bir zehir ve ilacı zehirden ayıran tek özelliğinin de dozu olduğunu belirten Dr. Bağcivan, “Su bile fazla tüketildiğinde önemli sağlık sorunlarına yol açabilir, vitaminlerin hangi şartlarda tedavi hangi şartlarda tedbir amaçlı kullanılacağı bellidir” diyor.

Ceyda Erenoğlu- GAZETE HABERTURK