İzlandalı yönetmen Baltasar Kormakur, A Little Trip to Heaven ile ABD'ye adım adıp ilk İngilizce filmini çekmesinin ardından Hollywood'daki ikinci projesinde organ mafyasını ele aldığı Nefes Nefese (Inhale) ile karşımıza çıkmıştı. Yönetmenin tanınmış bir kadroyu buluşturduğu son filmi Son Vurgun (Contraband) ise sadakatin nadiren var olduğu ve ölümün köşe başında beklediği uluslararası kaçakçılığın acımasız dünyasını keşfediyor.
2008 tarihli Óskar Jónasson imzalı ve başrolünü Baltasar Kormákur'un oynadığı İzlanda yapımı Reykjavík-Rotterdam filminin serbest bir uyarlaması olan yapımda, suç dünyasıyla olan hesabını yıllar önce kapatan bir adamın, kayınbiraderinin bir uyuşturucu işinden kalan borcunu ödememesi nedeniyle son bir kez daha bu tehlikeli dünyaya dönüşünü izliyoruz. Kısa sürede ekibi toplayan kahramanımız, eşi ve oğulları hedef olmadan önce, acımasız uyuşturucu baronlarının, polislerin ve tetikçilerin kalleş ağında başarıyla yol bulmak için paslanmış becerilerini kullanmak zorundadır.
Filmde Mark Wahlberg suç dünyasına geri dönen Chris Farraday'ı, Caleb Landry Jones kayınbiraderi Andy'i, Kate Beckinsale ise eşi Kate'i canlandırıyor. Kuzey Avrupa realizminden işler taşıyan filmde yakın plan çekimler ve zoom'la birlikte titreyen kamera tansiyonu sürekli yüksek tutmaya çalışıyor. Vizyona girdiği ilk haftada ABD gişesinde 24 milyon dolar gibi iyi sayılabilecek bir rakam elde eden film klasik Hollywood aksiyonundan sıkılanlar için taze bir deneme vaad ediyor.