Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni yılda yabancı yatırımcıların Türkiye"ye gelmesi için elverişli bir zemin oluştuğunu söyledi. Erdoğan, yeni yılın ilk dakikalarında, TRT Radyo-1 ve TRT FM"de 2010 yılını değerlendirerek, 2011"de izleyecekleri politikalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Halkın yeni yılını kutlayarak 2011 yılının kardeşlik ve barış getirmesi temennisinde bulunan Başbakan Erdoğan, çok verimli ve bereketli bir yılı geride bıraktıklarını söyledi. Erdoğan, ABD ve batı ülkeleri dahil, dünyada küresel finans krizinde büyük sorunlar yaşanırken, Türkiye"de 2001-2002 krizlerinde olduğu gibi hiçbir banka fona devredilmeden bankaların ayakta kaldığını, çok ciddi kârlılıklar ortaya koyduğunu vurgulayarak, bunun bankacılık sektörünün ciddi olarak ayakta durması bakımından önemli olduğuna dikkati çekti. Yakın komşu ülkeler ve diğer AB üyelerinde işsizliğin artış gösterdiğini hatırlatan Erdoğan, Türkiye"de ise görevi devraldıkları 2002 sonundaki işsizlik oranlarına tekrar yaklaşıldığını belirtti. Büyüme oranlarının da arttığını ifade eden Erdoğan, uluslararası alanda Türkiye"nin kredi notunun sürekli yükseldiğini hatırlattı. Bunun 2010"daki en büyük avantajları olduğunu vurgulayan Erdoğan,
Türkiye"nin 2008"de yakaladığı uluslararası yatırımcı çekme başarısının 2011"de de gerçekleşmesi için gerekli zeminin oluştuğuna dikkat çekti.

MALİ DİSİPLİNDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ
Başbakan Erdoğan, 2011 için öngörülerinin sorulması üzerine de, 2011"de seçim yapılacağını hatırlatarak, Mart ayından itibaren seçim kampanyasının başlayacağını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:
“12 Haziran biliyorsunuz genel seçimler. Tabii bu 3 aylık süreç, özellikle bizi daha çok seçimle belki yoracak, ama biz seçim ekonomisi asla uygulamayacağız. Çünkü mali disiplinde taviz vermeyi düşünmüyoruz. Fakat benim beklentim, uluslararası sermayenin Türkiye"ye girdiği bir yıl olacak. Bu bizim işsizlikteki yaptığımız çalışmaları teşvik edecek ve işsizliği öyle zannediyorum ki istihdam noktasında olumlu istikamette teşvik edecektir. Bunun yanında da, tabii ki hedefimiz şu andaki kişi başına milli geliri daha yukarılara çekmektir. Malum, 10 bin doları yakalamış bir Türkiye var artık, işte bunun üzerine çıkacağız. Daha iyi bir noktaya geleceğiz.”

HEDEFİMİZ 2023"TE İLK 10
Ortadoğu ve AB sürecine verdikleri önem başta olmak üzere tüm dünyada bir aktör olarak yerlerini alacaklarını ifade eden Erdoğan, “Bakarken sadece 2011"de ne olacak diye bakmıyoruz, biz artık 2023"ü konuşuyoruz. Yani Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye nerede olacak, onu ortaya koyuyoruz. 100. yılla ilgili hedefimiz Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yerini alacak, hedefimiz bu. Bütün hesaplarımızı, planlarımızı buna göre yaptık. Zaten Haziran seçimlerinde de bütün seçim beyannamemizi yine aynen bu minval üzerine yürüteceğiz, 4 seneyi konuşmayacağız, 12 seneyi konuşacağız” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, 2011 yılının bütün ülke, millet ve tüm insanlık için barışa ve kardeşliğe vesile olması temennisinde bulunarak, ancak hepsinden önemlisinin son dönemde ülkede meydana getirilmek istenen nifak tohumlarına, ayrımcılıklara karşı tamamen el birliği ve gönül birliği içerisinde, gayret içinde olunması gerektiğine vurgu yaptı.

Bu topraklarda hiç kimse ameliyat yapamaz
Son günlerde tartışılan iki dil konusunu da değerlendiren Başbakan Erdoğan şunları söyledi: “Halkımız, milletimiz müsterih olsun; bizim ne bayrağımız üzerinde kimse herhangi bir tasarrufta bulunabilir, ne vatanımız üzerinde herhangi bir ameliyata girişebilir. Biz her zaman söylüyoruz, 8 yıl önce partimizin iktidara gelmesinden önce, partimizi kurduğumuz gün açıkladığımız hatlarımız var. Bunların en önemlisi, biz dedik ki, tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet. Bu çerçeve içerisinde şunu da söyledik, biz bir defa bölgesel milliyetçiliğe, etnik milliyetçiliğe, dinsel milliyetçiliğe karşıyız dedik. Bu vatan toprakları içerisinde 73 milyon bir olacağız, beraber olacağız. Ayrımcılığa asla fırsat vermeyeceğiz ve 780 bin metrekarelik vatan toprağımızın tamamını modern bir şekilde ayağa kaldıracağız.”

türkiye gazetesi