Yeditepe Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Müzeyyen Sevinç, başarıyı ödüllendirmenin, çocuğun yaşı ve gelişim seviyesine göre yapılması, ödüllenmelerin maddi ağırlığının olmaması, daha çok manevi ve haz uyandıracak, sürpriz nitelikte, işlevsel olması gerektiğini kaydetti.
 

Sevinç, yaptığı yazılı açıklamada, 2013-2014 eğitim-öğretim yılının cuma günü karnelerin alınmasıyla sona ereceğini hatırlattı.

Tatilin başlamasıyla çocukların ellerinde karneleri evlerine farklı ruh haliyle döndüklerini belirten Sevinç, kimilerinin sevinç içinde ailelerine başarılarını müjdelemek için sabırsızlanırken, karnesinde zayıf notları olanların stres ve sonuçların doğuracağı kaygı içinde saklanma, utanç, korku yaşadığını kaydetti.

Ailelerin çocuklarıyla verimli olmadığı dersler hakkında konuşmasının önemine işaret eden Sevinç, çocuğa sürekli ders çalışması yönünde baskı yapılmamasını önerdi. Sevinç, "Çocuğu suçlamak, aşağılamak ve cezalandırmak olumlu sonuçlar vermediği gibi çocuğun ileriye dönük motivasyonunu da yok ederek, ileriki öğrenmelere de ket vurabilir" ifadelerini kullandı.

Veli-öğrenci arasında kurulacak en sağlıklı köprünün "iyi bir dinleyici olma ve yaşadığı sorunları samimiyetle paylaşma" olduğunu vurgulayan Sevinç, velilere şu önerilerde bulundu:

"Çocuğun başarısızlıklarının üstesinden geleceği hissini vererek, özgüven oluşturmasına yardımcı olun. Bunu başarabilecek gücün kendisinde olduğunu ve disiplinli bir çalışmayla performansını istenilen seviyeye getirebileceğini ve bu yönde kendisine her zaman destek olunacağı anlatın. Birlikte yapılacak bir çalışma planı içinde zayıf derslerin tekrarını genel başlıklarıyla anlatın ve bununla ilgili alıştırmalar yapın. Gerektiğinde aile dışından bir öğretmenle çalışma imkanı hazırlayın. Çocuğa çalışma yöntemleri ve öğrenme eksiklikleri konusunda yardımcı olun."

- "Başarılı karneyi para ya da pahalı oyuncakla ödüllendirmeyin"

Müzeyyen Sevinç, başarıyı ödüllendirmenin çocuğun yaşı ve gelişim seviyesine göre yapılmasının önemine işaret ederek, ödüllenmelerin maddi ağırlığının olmaması, daha çok manevi ve haz uyandıracak, sürpriz nitelikte, işlevsel olması gerektiğini aktardı.

İçsel tatmini göz ardı eden para ve pahalı oyuncaklar gibi ödüllerin aşırı kullanımlarından kaçınmasını isteyen Sevinç, okul öncesi çağındaki çocuklara ödül olarak, istekleri doğrultusunda hediyeler alınabileceğini, ilgi duyacakları eğlence merkezlerine götürülebileceğini, aktif olarak katılabilecekleri etkinlikler planlanabileceğini kaydetti.

Prof. Dr. Sevinç, ailenin, başarılı karnesi olan ilköğretim seviyesindeki çocuklarıyla seyahat planları yapabileceğini belirterek "Gidilecek yerlerin tarihi, kültürü hakkında bilgiler araştırılabilir ve paylaşılabilir. Bu paylaşımların insanları mutlu ettiğini ve aile içi dayanışmanın verdiği güçle çocuklarda başarma güdüsünün kuvvetlendiğini söyleyebiliriz. Farklı kültürlerle tanışmak yeni kazanımlar, yeni bakış açıları sağlar. Çocuğun hayal dünyasını geliştirmesi, özgür düşünebilmesi, zihin açıklığı, yaratıcılığı yeni öğrenmelere yol açar, motivasyonu artar" bilgisini verdi.

Başarılı karnesi olan ileri yaş seviyesindeki öğrencilerin ise kendi arkadaş grupları ile planladıkları etkinliklere katılabileceğini kaydeden Sevinç, aile dışında sosyalleşme ve dış dünyaya açılmanın kişilik gelişimleri açısından önemli olduğunu aktardı.