Dünyada obez birey sayısı ciddi oranda artarken büyüme-gelişme çağındaki çocuklar ve ergenler de maalesef ki bu ateş çemberinin içine girdiler. Yapılan son çalışmalarda büyüme grafikleri incelendiğinde Dünyada ilk defa obez çocukların sayısı sağlıklı olanları rakamsal olarak geçti. Yani artık veliler tarafından es geçilen çocukluk çağı obezitesi neredeyse bir halk sağlığı problemi halini almaya başladı. Güvenilir gıda kaynaklarının tedariğinden besinlerin hazırlanmasına kadar sorumlu ebeveynlerin çocuk beslenmesindeki doğru bildikleri yanlışları değiştirmesi belki de yapılacak ilk adım. Gelin bu yanlışlara diyetisyen kaleminden okuyup değiştirelim.
ERGENLİK YAŞI GİTTİKÇE DÜŞÜYOR!
Ergenlik eskiden ortalama 14 yaş iken şimdi ortalama 10 yaşa kadar düştü ve kız çocuklarında ise 8 yaşa kadar da görülmeye başladı. Bunun sebeplerini incelediğimizde değişen çevresel etmenlerin geldiği hatta en başında risk faktörü olarak kabul ettiğimiz ‘’çocukluk çağı obezitesi’’ karşımıza çıkıyor. Çocukluk çağında görülen obezite tedavi edilmediğinde çocuğu psikolojik, fizyolojik ve metabolik açıdan çok yönlü etkilemektedir. İlerde çocuğun kazanacağı boy uzunluğu, metabolik durumu ve benlik algısının nasıl oluşacağı aslında büyüme döneminde nasıl beslendiğiyle ilişkili bulunmaktadır. Bugün tedavi edilmeyen çocukluk çağı obezitesi ilerde aşağıda sıralayacağım hastalıklar için risk faktörü oluşturmaktadır.
· Bodurluk (boy kısalığı)
· İnsülin direnci ve diyabet
· Kardivasküler hastalıklar
· Karaciğer yağlanması
· Dislipidemi
· Erken ergenlik
· Özgüven sorunları, akran zorbalığına bağlı anksiyete, sosyal fobi, depresyon vb. psikolojik sıkıntılar
· Ortopedik sorunlar
OBEZ ÇOCUKLARDA VELİLERE DÜŞEN GÖREVLER!
· Obez çocuklarda öncelikle pediatrist tarafından klinik değerlendirme yapıldıktan sonra bir diyetisyen tarafından beslenme programı oluşturulması yapılacak ilk adım!!
· Beslenme programlarında çok katı ve sert kurallar yerine biraz daha esnek bir liste oluşturulması, diğer çocuklardan okuldaki beslenmesinin çok fazla ayrılmaması sağlanmalıdır. Gerektiğinde çocuklara küçük izinler verilerek üzerlerinde çok fazla baskı oluşturulmadan rahat bir diyet sürecini öneriyorum.
· Daha sonra çocuğa uygun egzersiz programı oluşturulmalı, ekran süreleri azaltılmalıdır.
· Ekran karşısında yemek yeme alışkanlıkları kesinlikle terk edilmeli ve ailecek kurulan sofralarda toplu yemekler tüketilmelidir. Yani bir sofra kültürü oluşturulmalı ve tüm ailenin de örnek tabaklar tercih etmesi daha sağlıklı olacaktır.
· Paketli ürün, şekerli gıdalar ve gazlı içecek tüketimleri azaltılmalıdır.
· Hazır sipariş yiyecekler yerine evde yemek pişirme uygulamalarına çocuğu da ekleyerek ebeveynle beraber mutfakta geçirilen sürenin arttırılması sağlanmalıdır.
· Besin seçiciliğine karşı görseli yüksek tabakların hazırlanması, alışverişe çocukla beraber çıkmak, gıdaları ebeveynle ilk tadımlarının yapılması kalıcı beslenme davranışlarının oluşmasını sağlayabilir.
Sağlıklı nesillerimizin devamlılığı için çocuklarımızın ve ergenlerimizin beslenme davranışları gerek diyetisyenler tarafından gerekse ebeveynler tarafından değiştirilmesi artan obezite rakamları karşısında ciddi önem taşıyor. Hastalık yükü azalmış, egzersiz yapan ve farkındalığı yüksek toplumların oluşması ancak çocuklarımızın bugünkü sağlıklı besin tercihlerinden geçiyor. Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın...