Bir yılı daha acısıyla tatlısıyla geride bırakmaya hazırlanıyoruz. Son viraja girdik. 2015’ in sonlarında özellikle çalışan kesimin ve işverenlerin sonucunu merakla beklediği iki hassas konu var. Bunlardan ilki malumunuz üzere asgari ücretin net 1.300 tl ye çıkacak olması ve dolayısı ile ortaya çıkacak artı maliyetin ne şekilde finanse edileceği hususu, bir diğer konu ise 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Yönetmeliklerine göre uzman ve hekim sürelerinin artması hususudur. Geçen yazımda asgari ücretin yükselmesi ve İş Sağlığı ve Güvenliği’nde gerçekleşecek süre artışının, üretici ve sanayicimize ek bir maliyet getireceği hususu üzerinde durmuş olsam da, Başbakanımız Sayın Ahmet DAVUTOĞLU’nun geçtiğimiz hafta içerisinde iş adamlarına seslendiği konuşmasında asgari ücret artışından kaynaklanacak yükü, devlet olarak işverenler ile paylaşacaklarını, böylece işverenlerin rekabet kapasitelerinin kesinlikle azalmayacağını beyan etmesi, yürekleri bir nebzede olsa rahatlatmıştır.

Bu yazımda OSGB ( Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri ) nedir? Kurulum amaçları nelerdir? Kısaca bahsetmek istiyorum.

Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri, İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmet Yönetmeliğine göre, OSGB kurulum şartlarını yerine getirmiş olan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünden yetkilendirilmiş kurumlardır. Bünyelerinde asgari en az bir tam zamanlı İş Güvenliği Uzmanı, bir tam zamanlı İşyeri hekimi ve de bir tam zamanlı diğer sağlık personeli bulundurmak zorundadırlar. Mesai saatleri boyunca faaliyet gösterirler ve kuruldukları il ve sınır komşusu illerde faaliyetlerini yürütebilirler. İş Sağlığı ve Güvenliği alanında hizmet verdikleri firmalarda sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturulmasına katkıda bulunulması amacıyla;

İşyerinde sağlık ve güvenlik risklerine karşı yürütülecek her türlü koruyucu, önleyici ve düzeltici faaliyeti kapsayacak şekilde, çalışma ortamı gözetimi konusunda işverene rehberlik yapılmasından ve öneriler hazırlayarak onayına sunulmasından,

Çalışanların sağlığını korumak ve geliştirmek amacı ile yapılacak sağlık gözetiminin uygulanmasından,

Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ve bilgilendirilmeleri konusunda planlama yaparak işverenin onayına sunulmasından,

İşyerinde kaza, yangın, doğal afet ve bunun gibi acil müdahale gerektiren durumların belirlenmesi, acil durum planının hazırlanması, ilkyardım ve acil müdahale bakımından yapılması gereken uygulamaların organizasyonu ile ilgili diğer birim, kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılmasından,

Yıllık çalışma planı, yıllık değerlendirme raporu, çalışma ortamının gözetimi, çalışanların sağlık gözetimi, iş kazası ve meslek hastalığı ile iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin bilgilerin ve çalışma sonuçlarının kayıt altına alınmasından,

Çalışanların yürüttüğü işler, işyerinde yapılan risk değerlendirmesi sonuçları ve maruziyet bilgileri ile işe giriş ve periyodik sağlık muayenesi sonuçları, iş kazaları ile meslek hastalıkları kayıtlarının, işyerindeki kişisel sağlık dosyalarında gizlilik ilkesine uyularak saklanmasından,

İş Güvenliği Uzmanı, İşyeri hekimi ve diğer sağlık personelinin hizmet verdikleri alanlarda belirtilen görevlerin yerine getirilip getirilmediğinin izlenmesinden sorumludurlar.

Ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin nerede ise yüzde sekseni OSGB’ler tarafından yürütülmektedir. Ülkemiz genelinde ortalama 2.200 kadar OSGB kurulmuştur ve İş Güvenliği kültürünün oluşmasında canla başla çalışmaktadırlar. Süreç içerisinde, kuruluş amacından uzaklaşan, uzmanına ve hekimine kaldıramayacağı kadar firma ve görev veren, çalışanı köle gibi gören, sadece para odaklı çalışan, işveren firmalara sürekli ve planlı hizmet götüremeyen OSGB’ ler zamanla elimine olmaktadır ve olacaktır. Bakanlık denetimleri de sıklıkla yapılmakta olup, usulüne uygun çalışmayan OSGB’ler teftişlerden geçemeyerek faaliyetleri askıya alınmaktadır.

OSGB’lerde şuan gündem konusu ise, 1 Ocak 2016 tarihi itibari ile gerek İş Güvenliği Uzmanları, gerekse de İşyeri Hekimlerinin çalışan başına düşen çalışma sürelerinin yükselmesi ile meydana çıkacak artı maliyetin işveren firmaya nasıl yansıtılacağıdır. Önlerinde bir kasırga var ve bu kasırgadan hasar almadan, bir şekilde sağlam çıkmaları gerekmektedir.

Sonucu bekleyip hep birlikte göreceğiz. OSGB’ler bu geçiş sürecini hasarsız atlatabilirlerse Ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği alanında kurumsallık devam edecektir, atlatamazlar ise bireysel Uzmanlık ve Hekimlik ön plana çıkmış olacaktır.

Unutmayalım  “Önlemek, Ödemekten Ucuzdur”

Saygılarımla.