Dün yine maçtaydım.

Nazili Belediye spor bir türlü puan ve prestij kaybını engelleyemiyor.

Umutla stadyuma giden seyirciler stadyumdan boynu bükük ve öfke içinde ayrılıyor.

Maç günleri taraftar için adeta kâbus günleri oldu.

Nazilli Belediye Spor lider Gümüşhane Spora sahasında mağlubiyetiyle tehlikeye bir adım daha yaklaşıldı.

Maç sonunda öfkeli ve üzgün taraftar takımları için “Farklı yenilme korkusuyla sahaya çıkmışlar” değerlendirmesi yapıyordu.

Kim bilir belki farklı yenilmemeyi bir kazanç sayıyorlardı.

Oysa kaybedilen altın değerinde üç puandı.

Ligde bu güne kadar oynanan 16 maçta alabildiğimiz puan sadece 9, kayıp puan ise 39.

Yani 48 puandan aldığımız sadece 9 puan.

Teknik analizleri ilgili olanlar yapsın.

Görünen bir şey var.

Bu performansla ligde kalmak çok zor.

Önümüzde alınması mümkün 59 puan var ama bizim takımda takat yok.

Geçen yıl küme düşmekten kurtulan Fethiye spor 38 puanla ligde kalmış.

Bu hesaba göre bizim 59 puandan en az 30 puanı almamız gerekmektedir.

Ligin ilk devresinin bitmesine 2 hafta kaldı.

Kalan iç saha maçlarının tamamını alırsak bu 9 maçtır ve 27 puan eder.

Yani, iç saha kaybı olmamalıdır.

Ki, normal de bu pek mümkün görünmüyor.

O halde deplasman maçlarından puan alma zorunluluğu var.

Bu sebeple derhal önlem alınmalı.

Kimse alınıp gücenmesin.

Bu takımı teknik heyet değişikliğiyle kurtarmak mümkün değildir.

Takım tek elden yönetilmeli, takımda yönetim ve anlayış değişikliğine gidilmelidir.

Kısacası bize bir Fikret ORMAN gerekiyor.

DEMİRÖREN anlayışıyla Beşiktaş nasıl kurtulmadıysa aynı anlayış sahipleriyle Nazilli Belediye Spor kurtulmaz.

Sağlıklı bütçe ve akıllı transfer politikası takip edilmez ise hem ligden düşeriz hem borç batağına doğru sürükleniriz.

Finansal sorunlar ve yönetim anlayışıyla ilgili çözüm yönetim tarafından daha doğrusu onursal başkan Sayın Haluk ALICIK tarafından bulunacaktır.

İlçede herkes herkes Haluk başkanın müdahalesini beklemektedir.

Müdahalede gecikmenin maliyeti bellidir, faturanın kime kesileceği de.

Kötü sonuçlara, boynu bükük stadyumdan ayrılma riskine rağmen taraftar takımın arkasındadır.

Her zaman söylediğimi tekrar söylüyorum.

Kulüp mümkün olduğu kadar öz kaynaklarına yönelmelidir.

İçinde bulunduğumuz finansal ve psikolojik şartlar bunu zorunlu kılmaktadır.

İlçenin başta mülki amiri olmak başta üzere oda yönetimleri meseleye bigâne kalmamalıdır.

Kongrede güçlü bir kulüp yönetimi oluşturulmak zaruridir.

Oda yönetimleri bu görevden kaçmamalı inisiyatif almalı, ilgisiz ve bigane kalmak yerine karar süreçlerinde öncü olmalıdır.

Vakit geç olmadan herkes kolları sıvayıp işe koyulmalı şehrin takımına sahip çıkmalıdır.

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA