Profesör Doktor Güner Sönmez, Gölcük depreminde yaşadığı tecrübelerini dile getirerek meslektaşlarına çağrıda bulundu. Sönmez, depremzedelerde basit yaralanmaların dışında en çok Kompartan vme Crush sendromunun görüldüğünü dile getirdi. Peki, Crush sendromu nedir, belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir? Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Sinan Karaca konu hakkında açıklamalarda bulundu.

Crush yaralanması genellikle deprem sonrasında depremzedelerde görülebilir diyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Sinan Karaca, "Uzun süreli şiddetli ezilme nedeniyle başta iskelet kası olmak üzere yumuşak dokuları tutan şiddetli sistemik travma ve doku ölümü gerçekleşir. Hücre zarının geçirgenliğinin artmasına ve hücrelerden potasyum, enzimler ve miyoglobin salınımına yol açar. Bu maddelerin kana karışması sonrasında iskemik böbrek fonksiyon bozukluğu, hipotansiyon ve azalmış renal perfüzyon, akut tübüler nekroz ve üremi ile sonuçlanır" dedi.

Doç. Dr. Sinan Karaca, Crush Sendromu'nun temel klinik özelliklerini sıraladı:

Karaca, Crush sendromunun zamanında tedavi edilmediğinde ölüm oranının çok yüksek olduğunu belirterek, "Bu gibi durumlarda ölüm oranını azaltmak için alınabilecek en önemli önlem tedaviye hemen başlamaktır. Ancak sıvı resüsitasyonu, diürez ve hemodiyaliz gibi geleneksel tedavi yöntemleri maalesef afet mahallinde uygulanabilecek kadar uygulanabilir değildir" açıklamasında bulundu.

Doç Dr. Karaca Crush Sendromu'nu engellemek için ilk yapılması gerekenleri sıraladı:

Doç. Dr. Sinan Karaca, "1999'da Türkiye'nin kuzeyinde meydana gelen Gölcük depremin ardından Crush sendromu ölüm oranı %15.2 idi. Yani 100 hastadan 15'i maalesef öldü. Bununla birlikte, sonraki depremlerdeki oranlar değişkenlik göstermiştir ve engellenen kurtarma ve nakliye, yıkılan tıbbi tesisler, gelişmiş tedavi seçeneklerinin bulunup bulunmaması ve çöken binaların inşa yöntemi gibi birçok faktörün hayatta kalmayı etkileyebileceği düşünülmektedir" diyerek açıklamalarını noktaladı.

DHA