‘DİL SORULARI ÖZEL OKULLAR İÇİN AYIRT EDİCİ'

Hacettepe Üniversitesi Ölçme ve Değerlendirme Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Gelbal: 60 soruya hep karşıydık. Soru sayısını artırdılar ancak TEOG gibi olursa 180 soru da olsa çözüm olmaz. 135 dakika o yaştaki çocuklar için fazla ancak 90  soruyu yetiştirmeleri için daha azı yetmez. Soruların ayırıcı olması ve niteliği önemli. İnkılap tarihi ve Atatürkçülük için ayrılan 10 soru sayısı az. İngilizce sorularının gelmesi özel okullar için ayırt edici bir değerlendirme olacak. Din kültürü soruları ise

Türkiye'nin hassas konusu. Farklı dinden ve etnik yapıdan öğrencileri de düşünmek gerek. Sınav 8. sınıfı kapsayacak ve öğretmenler temel beceriye değil konunun anlaşılmasına ağırlık verecek. Aileler TEOG yüzünden çocuklarını kurslara yazdırdı ve çoğu peşin ödedi. Yeni sistemde de kurslardaki yoğunluk değişmeyecek.

‘TEOG GİBİ OLURSA BELİRLEYİCİ OLMAZ'

Ankara Üniversitesi Ölçme ve Değerlendirme Uzmanı Ömer Kutlu: Soru sayısı 100'ün üstünde olmalıydı. MEB akademisyenlerden destek almıyor. Değişiklik yapılıyor, medya uzmanlara soruyor, MEB de medya üzerinden takip edip tekrar

değiştiriyor. Direkt akademisyenlerle detaylı bir çalışma yapılması daha sağlıklı. Yeni sistem yine test odaklı oldu. Öğretmenler öğrencilerinin temel beceri ve yeteneklerine değil, konuyu anlayıp anlamadığına bakacak ve testle pekiştirmeli bir eğitim devam edecek. TEOG için "başarı testleri" dendi ve 17 bin birinci çıktı. "Başarı testleri", yerleştirme esaslı sınavda büyük sorunlara yol açıyor. Kontrollü dağılım sağlayacak testler yapılmalı. Din sorularında da tartışmalar olabilir, farklı etnik ve dinden insanlar var.

Ahlak ve kültür temalı olması daha genelleyici olurdu. Bakanlık apar topar örnek sorular hazırlayacak. Sorular ne kadar kaliteli olabilir bilmiyorum. Kısa vadede testlerden vazgeçemeyeceğimiz anlaşıldı.