İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Türk sinemasının ünlü yönetmenlerinden Halit Refiğ son yolculuğuna uğurlandı. Halit Refiğ için ilk tören, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda düzenlendi. Törende, Türk sinemasının önemli isimlerinden Lütfi Akad eşi Şükran Akad ile birlikte Yeşilçam'ın ünlü isimleri hazır bulundu. Törende konuşan Prof. Dr. Şükran Esen, Halit Refiğ'in 1960'ların sinemasının kitabını yazan bir yönetmen olduğunu söyledi.

EŞİNİN FOTOĞRAFINI SEVDİ

Refiğ'in cenazesi törenin ardından Teşvikiye Camisi'ne götürüldü. Taziyeleri kabul eden Halit Refiğ'in eşi Gülper Refiğ, eşinin fotoğrafına bakarak, okşadı ve ağladı. Törene Fatma Girik, Türkan Şoray, Yıldız Kenter, Fikret Hakan, Perihan Savaş, Çolpan İlhan, Orhan Gencebay, Altan Erkekli, Kıvanç Tatlıtuğ, Göksel Arsoy, Vedat Türkali, Türker İnanoğlu, Gülşen Bubikoğlu, ile SP Lideri Numan Kurtulmuş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş katıldı. Refiğ, daha sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.


Savaşçıydı ama hiç yorulmadı

Yeşilçam'ın ünlüleri ve akrabası gazeteci Can Ataklı, Türk Sineması'nın Yorgun Savaşçısı'nın sanat yaşamını değerlendirdi:

Fatma Girik: “50 yıllık dostumu kaybettim. Duygularımızı anlatmaya imkan yok. Duygularımızı siz anlayın. Bütün Türkiye'nin başı sağolsun. Onu hep esprili halini hatırlamak istiyorum.”

Türkan Şoray: “Türk sineması olarak büyük bir kayıp, dost olarak bir kayıp. O her zaman Türk sinemasında yaptığı filmlerle yaşayacak.”

Umur Bugay: “Halit Refiğ Yeşilçam ile ulusal sinemanın öncülüğünü yaptı.

Selda Alkor: “Refiğ'in sette her istediğini bağırıp çağırmadan yaptırabilen bir yönetmen olduğunu kaydetti.

Türker İnanoğlu: “Halit bey, sadece sinemacı değil, fikir adamıydı. Aynı zamanda bir tarihçi, siyasetçi, coğrafyacı, şair, müzik adamıydı. Hepsini bir arada toplamış engin bir kişiydi.”

Altan Günbay: “15 senedir iş verilmediği için film yapamadı. Refiğ gibi büyük bir yönetmen 15 sene Türkiye'de film yapmaz mı? Yapmadı. Bizim adetimiz, 65 yaş bitti mi, ölüme terk edilir.”

Kadir İnanır: 'Biz sinemanın dilinin evrensel olduğunu savunurken, o, evrensel yapı içerisinde, ulusal sinemalarla ancak saygın olunabileceğini savunurdu. Uzun yılar mücadele etti. Başarılı filmler yaptı.”

Ülkü Erakalın: 'Kalbimizde, içimizde yaşayacak. Çok değerli bir yönetmen arkadaşımdı. Aynı zamanda sinemaya başladık. Türk Sineması'nın başı sağ olsun.'

Can Ataklı: 'Belki filmi ile adını bağdaştırarak, 'Yorgun Savaşçı'yı kaybettik' dedik. Evet, savaşçıydı, ama hiç yorulmadı.”/yeni şafak