Muğla'nın Bodrum ilçesinde balkondan düşüp ölen Miss Model Of The World Aslı Baş'ın babası Mehmet Yavuz Baş, olayın üzerinden 17 ay geçmesine rağmen hala dava açılmamasına tepki gösterdi.

Model Aslı Baş, 21 Temmuz 2010 tarihinde gece 02.30 sıralarında, Yalıkavak Beldesi’ndeki Clup Flipper Tatil Köyü içindeki turizmci Ahmet Bayer’e ait villanın 7.5 metre yüksekliğindeki balkonundan düşerek, yaşamını yitirmişti.

Genç mankenin babası Mehmet Yavuz Baş (63), yaşadığı Antalya’dan Bodrum Adliyesi’ne gelerek kızının ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında bilgi aldı. Baş, turizmci Ahmet Bayer ve olay günü villada bulunanlar hakkında şikayetçi olmasına rağmen 17 aydır, dava açılmamasının düşündürücü olduğunu söyledi.

“OTOPSİ RAPORUNDA ALKOL VE UYUŞTURUCU YOK"

Kızının İzmir Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi fotoğraflarının savcılığa ancak bugün ulaştığına da dikkati çeken Baş, “Aslı, intihar edecek yapıya sahip bir kişi değildi. Ayrıca, olayın ardından iddia edildiği gibi alkol ve uyuşturucu kullanmadığı otopsi raporlarında ortaya çıktı. Ayrıca kızımın Ahmet Bayer ile gönül ilişkisi de yoktu.

Çocukları için düzenlenecek, doğum günü kutlaması için Bodrum'a gitmişti. Kızımı defnettikten sonra şikayetçi oldum. 17 aydır dava açılmayınca durumdan şüphelenip Bodrum'a geldim. Adli Tıp'tan gelen fotoğraflar kızımın sırtında derin bir yara olduğunu ve düşen bir insana ait olamayacak kolunda ve başında sert darp izleri bulunduğunu ortaya koyuyor.

Ayrıca kızımın düştüğü yer olaydan hemen sonra yıkanmış temizlenmiş. Olay yeri incelemesi yapılmadan böyle bir şey nasıl söz konusu olabilir? Bu davanın açılması ve kızımın ölümünden sorumlu olanların bulunması için ne gerekiyorsa yapacağım.

Umarım, kızımın adli tıptan gelen fotoğrafları iyi incelenir ve gerekli dava hemen açılır. Adalete güveniyorum ama bir takım tereddütlerim de var. Olay anında orada olan herkesten davacıyım" dedi.

“İNTİHARDAN ÇOK UZAK"

Baş Ailesi’nin avukatı Fahri Safa Küpcü ise DHA muhabirine telefon ile yaptığı açıklamada, ünlü modelin ölüm nedeninin adli tıp raporları incelendiğinde ve Aslı'nın fiziki yapısı göz önüne alındığında intihardan çok uzak olduğunu ileri sürdü.

“Ne yazık ki tüm şüphelerimiz gerçek çıkıyorö diyen Küpcü, “Olay öncesinde Aslı'ın çok alkol aldığı yönünde ifade veren ve adli mercileri yanıltan tanıklar ve Bayer hakkında yalan beyan vermekten suç duyurusunda bulunduk. Çünkü, Aslı’nın kanında bir gram dahi alkol çıkmadığı raporlarla tespit edildi.

Kuvvetli kanımız, intihar ettiği yönünde değil. Bu soruşturma mutlaka genişletilmeli. Uzayan süreç nediniyle Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) başvuracağız" diye konuştu.

“GİDECEĞİM AMA AĞABEYİME DEĞİL İNTİHAR ETMEYE"

Ünlü işadamı Ahmet Bayer'in ise olayın ardından savcılığa verdiği ifadesinde, “Aslı ile 2006 yılında tanışıp, arkadaş olduk. Üç ay öncesinde ise arkadaşlığımız ciddi ilişkiye dönüştü. Aynı akşam arkadaşlarım ve çocuklarımla bahçede oturuyorduk.

Akşam yemeğinden yeni dönmüştük. Aslı bir ara odasına gitti. Yanımıza döndüğünde, kendisine daha önceden verdiğim kredi kartım, ehliyetim ve nüfus cüzdanımı getirip yandaki sehpaya bıraktı ve eşyalarını toplamakta olduğunu söyledi. Saat 02.00 gibi terar yanıma gelip, konuşmak istediğini söyledi.

Biz de arkadaşlarımızın yanından ayrılarak aynı bahçedeki diğer masaya geçtik. Yaklaşık 15 dakika bazı manevi sıkıntıları olduğunu ve kendisine değer verilmediğini hissettiğini anlattı. Bunun üzerine, O’na, kendisine değer verdiğim için kızlarımla tanıştırdığımı söyledim.

Daha sonra gecenin bu saatinde bunları tartışmanın yararı olmayacağını belirtip, abisi Tayfun Baş’ın yanına gitme isteğini onayladım. “Yengenle, abinle konuş. Rahatla, için dök. Gerekiyorsa İstanbul’daki psikoloğuna görün' dedim. “Gideceğim ama ağabeyime değil, intihar etmeye' dedi, cümlesini bitirir, bitirmez bahçe korkuluklarına koşup, balıklama, kendini boşluğa bıraktı.

Olay, saat 02.30- 02.45 arası oldu. Bayılmışım. Kendime geldiğimde saat 02.46’ydı. Hemen 112 Acil Servis’i arayıp, ambulans istedim. Doktor Buğra ve tesis doktoru Kazım Bey, aşağı inip müdahalede bulundu. Ben, tekerlekli sandalyede olduğum için aşağı inemedim. Aslı, zaman zaman küçük meseleleri büyüterek sinir krizleri geçirirdi.

Ama Bodrum'a geldiğinden bu yana geçen üç haftada çok neşeli, mutlu ve enerji doluydu. Ancak, olay gecesi Havana restoranda masada kalkarken, psikolojik sorunları nedeniyle aldığı ilaçlar nedeniyle alkol alması yasak olmasına rağmen bir şişeye yakın şarap içtiğini öğrendim. Daha sonra da bu tatsız olayı yaşadık" dediği öğrenildi.