ADÜ Sümer Derslikleri Konferans Salonu’nda düzenlenen “Toprak ve Toprak Erozyonu” konulu seminere TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir konuşmacı olarak katıldı. Öğretim elemanlarının da takip ettiği seminere öğrencilerin katılımı yoğundu.
Toprak erozyonu hakkında bilgiler veren Mehmet Özdemir, insanlar için hayvansal ve bitkisel gıdaların kaynağı olarak en önemli varlıklardan birinin toprak olduğunu ifade etti. Özdemir, tarihte toplumların toprak için savaşlar yaptığını fakat buna rağmen toprağın erozyona karşı korunması bilincinin toplumumuzda yeterli düzeyde oluşmadığını söyledi. Bir çay kaşığı toprakta altı yüz bini aşkın mikroorganizmanın bulunduğunu belirten Özdemir “Hayat topraktadır. Toprak varsa iş vardır, aş vardır. Oysa biz en verimli toprakların üzerini hiçbir canlıyı doyurmayan beton yığınlarıyla doldurduk. Aynı şekilde ormanlarımızı da yok ediyoruz. Aslında hayatı yok ediyoruz. Toprağı tutan ağaçtır. Ağaçlar iklimi düzenler, yağışı mümkün kılar, karbondioksitin emilmesini sağlar. Ormanlar oksijen kaynağıdır. Ankara’daki bir bardak su Toroslar’daki bir meşe ağacının sonucudur. Ne yazık ki doğaya hiçbir canlı, insanlar kadar zarar vermiyor” dedi.
1 santimetre kalınlığında toprak tabakasının meydana gelmesinin 200 ila 1000 yıl arası bir zaman aldığının altını çizen Özdemir, Anadolu’nun zengin bitki çeşitliliğine sahip başlı başına bir gen kaynağı olduğunu ve vatanı korumanın önemli yollarından birinin de rüzgâr ve su erozyonuna karşı toprağı korumak olduğunu kaydetti. Ülkemizde her yıl 1.4 milyar ton toprağın erozyon nedeniyle kaybedildiğini, Türkiye’nin 12 katı büyüklüğünde yüzölçümüne sahip ABD’de bile yıllık toprak kaybının 1.700 milyon ton olduğunu anlatan Özdemir, “Eurovision’da da, erozyonda da birinciyiz” diye konuştu.
Erozyonun nedenlerine de değinen Özdemir, arazi yapısı, toprak özellikleri, iklim özellikleri, bitki örtüsünün durumu gibi doğal nedenlerin yanında, hatalı tarım teknikleri, amaç dışı arazi kullanımı, doğal bitki örtüsünün yok edilmesi, eğitim eksikliği, ormanların yok edilmesi, aşırı ve düzensiz otlatma, hızlı nüfus artışı gibi insan etkili nedenlerin bulunduğunu ifade etti. Özdemir; erozyonun sonuçlarının sellerin ve kuraklığın görülmesi, biyolojik çeşitliliğin yitirilmesi ve ekosistemlerin bozulup yok olması biçiminde ortaya çıktığını dile getirerek, erozyon sorununa yönelik önlemlerin ise eğitim ve bilinçlenme düzeyinin yükseltilmesi, mevcut bitki örtüsünün korunması, teraslama yapılması, rüzgar perdeleri kurulması, yeşil kuşakların oluşturulması ve bu konudaki örgütlülüğün artırılması olduğuna dikkat çekti.
Yabancılara toprak satışı konusundaki yasal düzenlemelerin de dikkatle ele alınması gerekliliğine vurgu yapan Özdemir, öğrencilere de orman ve su kaynaklarına sahip çıkmaları, toprakların erozyona karşı korunması konusunda duyarlı ve bilinçli olmaları tavsiyesinde bulundu. Özdemir, öğrencilerin Genç TEMA’ya üye olarak bu mücadeledeki bayrağı kendilerinden sonra devralmaya davet ederek konunun önemine işaret etti.
Seminer, 11 Nisan 1992 tarihinde kurulan TEMA Vakfı’nın kurucularından olan ve Vakfın sembolü haline gelen Hayrettin Karaca hakkında kısa bir tanıtım filmi ile sona erdi.