Hava-İş sendikası ile örgütlü olduğu Türk Hava Yolları (THY) arasında bir süredir yaşanan “iş kolu” krizi uluslararası bir boyut kazandı.

THY yönetiminin, geçtiğimiz aylarda Çalışma Bakanlığı"na başvurarak uçak bakım birimi olan THY Teknik A.Ş."nin taşımacılık mı yoksa demir-çelik sektöründe mi faaliyet gösterdiğinin belirlenmesi talebi uluslararası örgütleri ayağa kaldırdı.

Çalışma Bakanlığı"nın konuyla ilgili incelemeleri sürüyor. Verilecek karar, Teknik A.Ş. çalışanlarını temsil eden sendikanın değişmesine yol açmanın yanısıra daha da önemlisi bakım kolunda uluslararası taşımacılık kuruluşlarının yaptığı denetimleri de belirsizliğe itebilecek.

Bu nedenle dünyada taşımacılık sektöründeki sendikaları çatısı altında toplayan Uluslararası Ulaştırma Çalışanları Federasyonu (ITF) ve Uluslararası Ulaştırma Çalışanları Federasyonu (ETF), Çalışma Bakanı Faruk Çelik ve Uluslararası Çalışma Örgütü"ne bir mektup yazarak THY yönetimini ağır bir dille eleştirerek, şikayet etti.

ITF ve ETF konuyla ilgili gönderdikleri sert mektupta şu ifadeleri kullandılar:

“Çelik-İş"in uçak bakım işçilerini temsil etmediğini anlamakta ve hem ITF hem de ETF olarak Çelik-İş ve THY"nin uçak bakım mekanikleri, teknisyenleri ve mühendislerini temsil eden tek sendika olarak geçerliliğini ortadan kaldırmak için yaptıkları işbirliğini kınamaktayız. THY"de kamunun payının yüzde 49 olduğu göz önüne alındığında, sendikal hakları zayıflatmak için yapılan bu girişimin hükümet tarafından, Hava-İş"i ve üyelerini itibar kaybına uğratmak için yürütüldüğü düşünülebilir. Böyle bir tutum kabul edilemez ve özellikle Türkiye"nin üyesi olmaya çalıştığı Avrupa Birliği içinde de duyulmuş bir uygulama değildir.”

Mektupta ayrıca THY"nin bu tutumunun Türkiye"nin de onaylamış olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü nezdindeki işçilerin toplu örgütlenme ve sendikaların toplu pazarlık yürütme haklarıyla ilgili 87 ve 98 sayılı sözleşmelerini ihlal ettiği de vurgulandı.

THY"de toplam 11,500 civarında sendikalı çalışan bulunuyor. Bunun 2,500"ü Teknik A.Ş. çalışanı. Hava-İş sendikası her iki şirketin çalışanları adına toplu iş sözleşmesi görüşmelerini yürütme hakkını elinde bulunduruyor.

İş kolunun değişmesi halinde Teknik A.Ş. çalışanları Hak-İş"e bağlı Çelik-İş sendikası tarafından temsil edilmeye başlanacak.

THY yetkilileri, iş kolu tespit başvurusunun yasal hakları olduğunu savunurken, Hava-İş sendikası ise bunu şirketin sendikayı zayıflatmaya dönük bir adımı olarak görüyor.

DENETİM BELİRSİZLİĞİ

THY Teknik A.Ş. ve Hak-İş sendikasının yaptığı başvuru şu anda Çalışma Bakanlığı İç Teftiş Kurulu tarafından inceleniyor. Edinilen bilgiye göre, kurul henüz konuyla ilgili raporunu hazırlamış değil.

Bu durum, Şubat ya da Mart aylarında başlaması öngörülen yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin gecikmesi riskini doğuruyor. Kurul"un raporunun ardından tarafların itiraz başvurusunda bulunması ve bunun da THY çalışanlarını yakından ilgilendiren süreci daha da uzatması olasılığı yüksek görülüyor.

Ancak esas altı çizilen nokta, THY"nin uçak bakım biriminin uluslararası denetimlerden geçtiği ve bu birimin iş kolunun taşımacılıktan çıkarılması durumunda denetimlerle ilgili bir belirsizliğin doğacak olması. THY yetkilileri ise bu konuda kaygıları net bir dille reddediyor.

Hava-İş sendikasından bir yetkili, “İş kolları tüzüğünde deniz, kara ve hava taşımacılığı metal sektöründen ayrı tutulmuştur. Bunun bir nedeni ilgili sektörün uluslararası denetimlerine tabi olmak. İkinci nedeni de bu alanda faaliyet gösterebilmek için Sivil Havacılık"tan ruhsat alınması gerekiyor. Eğer iş kolu yani teknik birimin faaliyet gösterdiği sektör değiştirilirse denetimler nasıl olacak, bu ruhsat nasıl alınacak, bu belli değil” dedi.

Aynı yetkili THY yönetiminin, şirkette güçlü olan sendikayı zayıflatmak ve sendikalaşmayı hükümete yakın Hak-İş bünyesine geçirerek toplu iş sözleşmeleri öncesinde elini rahatlatmak için bu tarz bir girişimde bulunduğunu söyledi.

THY"DEN RET

THY ile Hava-İş arasında 2007 yılında yürütülen bir önceki toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkanmış ve şirket grevin eşiğine gelmişti.

THY yetkilileri ise sendikanın iddialarını net bir dille reddetti. Bu tarz bir başvurunun yasal hakları olduğunu ifade eden yetkili, THY Teknik A.Ş. yönetiminin bu inisiyatifi kullanmaya karar verdiğini belirtti.

Aynı yetkili, “Denetimlerin sendikal örgütlenmeyle bir ilgisi yok. Bu durum Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile yapılan işbirliğiyle ilgili, uçuş emniyetini etkileyen bir durum söz konusu değil” diye konuştu.

HÜRRİYET