Kılıçdaroğlu, Sky Türk 360 televizyonunda katıldığı "Siyaset Meydanı Özel" programında Ali Kırca'nın sorularını yanıtladı.
4+4+4 yasa tasarısı
Kılıçdaroğlu, 4 4 4 yasa tasarısını iktidarın gündeme getirme nedenini bilmediklerini ifade ederek, 8 yıllık kesintisiz eğitimle ilgili bir tek olumsuz bilimsel rapor bulunmadığını kaydetti.
8 yıllık eğitimle beraber çocuk işçi sayısında düşüş ve kız çocuklarının okula gitme oranında yükselme olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir düzenleme yapıyorsanız, eğitim uzmanlarını, pedagogları dinlemeniz gerekiyor. Dinlemezseniz demokrasi olmaz. Postmodern bir diktatörlük var. Okul öncesi eğitimle ilköğretimi karıştıran bir zihniyete nasıl güvenirsiniz?" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, herhangi bir önyargıları olmadığını, tüm okullara olduğu gibi imam hatiplere de saygılı olduklarını ifade ederek, "İmam hatip mekteplerini kuran CHP'dir" dedi.
Anne ve babalar çocuklarının din eğitimi almasını istiyorsa, buna saygı duyulması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, okullarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde tüm dinlerde önemli olan ahlak konusunun da işlendiğini anlattı.
Bu kitaplara Alevilikle ilgili bilgiler de konulması gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, cemevlerinin ibadethane sayılması konusunda teklif verdiklerini anımsattı.
CHP'nin etnik köken ve inançlara, özgürlüklere saygılı bir anayasadan yana olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, anayasada etnik kimlik tanımı yapılmaması gerektiğini, üst kimlik olarak "Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı" tanımının yapılmasının uygun olacağını kaydetti.
Terörle mücadele
Kılıçdaroğlu, terörün bitirilmesi konusunda iki önerileri bulunduğunu belirterek, parlamentoda bir uzlaşma komisyonu kurulması, Meclis dışında akademisyen ve kanaat önderlerinden oluşan akil adamlar komisyonu oluşturulması ve tüm görüşmelerin bu ikinci komisyon aracılığıyla gerçekleştirilmesini önerdiklerini, ancak iktidarın bu önerileri beğenmediğini söyledi.
"Kürt meselesinin çözümünde nereye kadar risk alırsınız?" şeklindeki soru üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bu ülkenin çıkarları eğer siyasi hayatımın sonlandırılmasını uygun görürse ben siyasi hayatımı bu ülke için feda etmeye hazırım. Her türlü riski alırım. Yeter ki bu ülkenin çıkarları, birliği, bütünlüğü korunsun."
MİT Yasası

MİT görevlilerinin ifadeye çağrılmasına ilişkin soru üzerine de Kılıçdaroğlu, bazı savcıların, ellerinde ciddi deliller olduğu yönünde açıklamalarda bulunduklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Buradaki sorun şu; milletvekiline sağlanmayan bir olanak bir bürokrata sağlanıyor. Bu olmaz. Başbakan'a çete kurma yetkisi veriliyor. Çünkü sadece MİT görevlileri için değil bu, Başbakan'ın özel olarak görevlendirdiği kamu görevlileri için. Niye böyle bir şey olsun?" dedi.
Bunlar yaşanırken iktidarda olsalar, öncelikle özel yetkili mahkemeleri kaldıracaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Bunlar eski sıkıyönetim mahkemeleridir, siyasi mahkemelerdir. Siyasi iktidarın görevini yapan mahkemelerdir. Bunlar operasyon mahkemeleridir. Siyasi iktidar talimat verir, bunlar talimatın gereğini yapar. Dolayısıyla biz bu mahkemeleri kaldırırdık. Askeri dönemde getirilen bu mahkemeler 21. yüzyılın Türkiye'sine yakışmıyor" diye konuştu.
Bir savcının, herhangi bir kamu görevlisi hakkında soruşturma açmak istemesi halinde, yasalar da buna izin veriyorsa o soruşturmayı yapması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Herkes gelip savcıya ifade vermelidir. Eğer Almanya'da savcı cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açıyor ve o cumhurbaşkanı görevini bırakıyorsa, benim ülkemde bir bürokrat hakkında dava açılacak, kıyameti koparacağız, nasıl oluyor bu? Bu ülkede Genelkurmay Başkanlığının kozmik odasına girersiniz bir şey olmaz, bir bürokratı ifadeye çağırırsınız kıyamet kopar. Olay bürokratın ifadesini almak değil, olay Başbakan'a ulaşacak" şeklinde konuştu.