İstanbul'da korkunç olay! Ev arkadaşını öldürüp kaçmak için taksiciyi rehin aldı İstanbul'da korkunç olay! Ev arkadaşını öldürüp kaçmak için taksiciyi rehin aldı

2 Ekim Pazartesi akşamı kaybolan üç kardeşin cansız bedenleri, 4 Ekim Çarşamba günü Hilal Mahallesi’ndeki bir cem evi inşaatının su dolu temelinde bulunmuştu. Çocukların oyun oynarken su dolu temele düşerek hayatlarını kaybettiği tahmin edilirken çocukların öldüğü inşaatın AK Partili Sancaktepe Belediyesi ile İstanbul Valiliği’ne ait olduğu ortaya çıkmıştı. İnşaata başlanılabilmesi için imar planı değişikliğinin İBB Meclisi’nde onaylanması gerekiyordu. Ancak plan onaylanmadığı halde Valilik ile Belediye halde inşaata başladı. Hatta inşaatın ruhsatının olmadığı ve İBB’den hafriyat için izin alınmadığı da öğrenildi. İBB kaynaklarına göre, hafriyat çalışması ve hafriyatın taşınması için izin alınması gerekirken Sancaktepe Belediyesi’nin böyle bir işlemi bulunmuyor. BirGün’ün sorularını yanıtlayan Sancaktepe Belediye Başkanı AK Partili Şeyma Döğücü ise imar planı değişikliğinin İBB Meclisi’nde onaylanmadan projenin temelini attıklarını doğruladı. Döğücü, “Birlik Cemevi’ne size arazi vereceğiz demiştik. Arsayı belirledik. Valilik ile konuştuk, onlar da cem evinin kaba inşaatını üstlendiler. Daha sonra cem evi ‘kimse bu arsayı bize verdiğinize inanmıyor. Temeli atın insanlar görsün’ diye ısrar etti. Cem evinin bizi aceleye getirmesiyle onları kıramadık… Valimiz Davut Gül de göreve yeni başlamıştı. Onu da davet ettik ve temeli attık. Proje ihale, hazırlık aşamasındayken temeli attık” dedi. Döğücü, “Neden inşaat ruhsatı ve hafriyat izinlerini almadınız? Hafriyatı İBB’nin döküm sahasına taşımadıysanız ne yaptınız?” sorularına ise şöyle yanıt verdi: “Orayı çok değil ’50 santim’ kazdık. Biz çalışmaya başlayalım prosedür arkadan gelsin dedik. Bunun için inşaat ruhsatı almamıza gerek yoktu. Çocukların iki ayrı sacı nasıl geçtikleri de muamma. Biz imar planı onaylandığında projeyi inşaat şirketine devredecektik, bunu beklerken üç yavrumuzu kaybettik. Acılı ailenin yanında olduk, valimizle gittik…”