Kütahya’da geçen yıl bir öğrencinin öldüğü olaylar nedeniyle Sincan F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Seyfettin Bal’ın intihar ettiği açıklandı. Gencin ailesi ölüme kuşkulu yaklaşıyor. 
 
Dumplupınar Üniversitesi’nde Kürt ile ülkücü öğrenciler arasında çıkan kavgada Hasan Şimşek isimli öğrenci hayatını kaybetmişti. Katil zanlısı olarak Mehmet Tuğrul suçlanırken 17 Kürt öğrenci hakkında dava açıldı. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşma 27 Haziran 2011’de yapıldı. Mahkeme 13 öğrencinin tutuksuz yargılanmasına, ‘belgeler eksik’ gerekçesiyle dört öğrencinin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dokuz aydır tutuklu olan Bal, Dumlupınar Üniversitesi Emlak Yönetimi Bölümü öğrencisiydi. Bal, iddiaya göre perşembe sabahı cezaevinde kendini astı. Çevresinde dindar kişiliğiyle bilinen Bal, geriye bir mektup bıraktı. 
Mektubuna, “İntihar kararı aldığım için Allah beni affetsin” diye başlayan Bal, “Türk ve Kürtler iki kardeş halk olarak yaşayacaktır. İnşallah” sözleriyle bitirdi. Soruşturma kapsamında Bal’ın koğuş arkadaşı Emrullah Alptekin’in “Psikolojik bir problemi yoktu. Neden intihar ettiğini bilmiyorum” dediği öğrenildi. Ailenin avukatı Sinem Coşkun, Bal’ın intihardan bir gün önce ailesiyle telefonda görüşerek para istediğini söylerken “Bunalım durumu olmadığı anlaşılıyor” dedi. 
Bal’ın ölümüne ilişkin ilk raporda, asma nedeniyle hayatını kaybettiği vurgulamasına rağmen aile ölüm nedeni konusunda kuşkulu. Kardeşinin cenazesini almak için Şırnak’tan Ankara’ya gelen Faysal Bal, kardeşinin intihar edebilecek bir kişi olmadığını belirterek, “27 Temmuz’da yapılacak ikinci duruşmada tahliyesini bekliyordu. Dokuz aydır suçsuz yere cezaevindeydi. Bundan etkilenmiş olabilir” dedi. 
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da, savcılığın düzgün bir soruşturma yapmaması, delilleri eksik toplaması nedeniyle Seyfettin Bal’ın tutuklu kaldığını iddia ederek, “Kütahya’daki olay çok açık. Bıçaklama olayına karışan kişi zaten belli. Ayrıca tutuklu intiharlarına hep şüpheyle yaklaşmak lazım” diye konuştu.