Türkiye"de tepki yaratan gazeteci gözaltı ve tutuklamaları, bu hafta Avrupa Parlamentosu"nun (AP) gündeminde olacak.

Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu, Salı günü Türkiye Raporu ve buna ilişkin karar tasarısını görüşerek oylayacak. Türkiye"de ifade ve basın özgürlüğü alanındaki sorunların büyüdüğüne işaret edildiği rapor ve buna ilişkin karar tasarısı ile ilgili görüşmelerde Türkiye"de gazeteci tutuklamaları üzerinde durulmasına bekleniyor.

AP Genel Kurulu, Salı günkü oturumda 2010 Türkiye İlerleme Raporu"na ilişkin raporu ve bununla ilgili karar tasarısını görüşecek oylayacak. Türkiye Raportörü Hıristiyan Demokrat Hollandalı Parlamenter Ria Oomen-Ruijten"in kaleme aldığı raporda Türkiye"de ifade ve basın örgütlüğü alanındaki sorunların büyüdüğü vurgulanıyor.
AP Dış İlişkiler Komisyonu"nca yoğun tartışmalar ve 300"ü aşkın değişiklik önergesinin verilmesinin ardından 10 Şubat"ta büyük bir çoğunlukla kabul edilen raporda gazeteciler hakkında çok sayıda dava açılması ve internet sitelerinin kapatılmasına dikkat çekiliyor.
Kıbrıs"a ilişkin “Maraş”ın sahiplerine iadesi gibi bazı unsurlarının Ankara"da rahatsızlık yaratan raporda özellikle Türkiye"nin dış politikası övgüyle söz ediliyor.

-KARAR TASARISI"NDAKİ BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ SORUNU-


Türkiye Raporu"na ilişkin karar tasarında demokratik bir toplumda ifade ve basın özgürlüklerinin taşıdığı önemi vurgulanıyor. Karar tasarısında Avrupa Parlamentosu, “Basın özgürlüğü, bazı sansür eylemleri ve, internet dahil, Türk medyasında büyüyen oto sansürden kaygı duyuyor ve Türk hükümetini basın özgürlüğü ilkelerini desteklemeye çağırıyor” dedi.

“Bağımsız bir basın demokratik bir toplum için temel bir unsur olduğu”nun altının çizildiği karar tasarısında bu çerçevede basın özgürlüğünün korunması ve genişletilmesi için yargının oynadığı hayati rolüne de dikkat çekiliyor.

Karar tasarısının yeni bir medya yasası gereğine işaret edildikten sonra TCK"nın 301, 318 ve 220 maddeleri ile Terörle Mücadele Yasağının 7.maddesi gibi yasal düzenlemeler ile hükümetçe yapılan açıklamalar ve savcıların faaliyetlerinin “ifade özgürlüğünü sınırlamaya devam etmesi”nden duyulan üzüntü belirtildikten sonra hükümet, “ifade özgürlüğü”ne ilişkin “hukuki çerçeve”yi gözden geçirme çalışmalarını sonuçlandırmaya çağrılıyor.

Aynı karar tasarısının diğer bir maddesinde ise, “Ergenekon” ve Balyoz” soruşturmalara değinirken de “uzun tutukluluk dönemlerinden” kaygı duyulduğu belirtiliyor ve tüm şüpheliler için “etkin yargı güvenceleri gereği”ne vurgu yapılıyor.