Göçebelerin takılarının kökleri, şaman kültürüne kadar inen semboller korunmuştur Türkmen Kültürü İslam’dan sonra diğer el sanatlarında olduğu gibi takıda da kendi özgün karakterini korumuştur.

Türkiye'de son yıllarda hanımlar tarafından takılara incik boncuklara çok merak sarıldı ben de bu yüzden bu haftaki yazımda Genel Türkmen Takılarını yazmaya karar verdim.

Rekabet Türkmen yaşamının temel çizgisidir bu stratejinin de takının da özel bir yeri vardır bir Türken özdeyişi GÜMÜŞ AKÇE SANDIKTA DURMAKTANSA KADININ SAÇINI YEĞLER der. Takı Türkmen için kazancını hafif, paha da ağır eşyaya bağlandığı bir yatırımdır. Varlığını göstermek için de takıların sayısı giderek artmış ve boyutları da büyümüştür.

Küçük kız çocuğunun saçları uzatılmaz kesilir ve kızlar ancak ergenlik çağından sonra saç uzatırlar. Genç kızlar üzeri küçük plakalarla süslü kubbemsi başlıklar kullanırlar ortasında da bir tutam tüy takarlar kız nişanlanınca bu tüy süs başlıktan çıkarılır. Evlendikten sonra da törenle özel bir başlık bağlanır artık onun barınağı altında olduğunu gösteren sembolik bir anlam taşır kısacası başı bağlandı denir. Yaşlılarda ise bir taç görünümü veren yüksek başlıklar karakteristiktir takılarda kullanılan süs taşlarında taşın türünden önce renklerin sembolik anlamları önemlidir.

Kırmızı: koruyucu özelliği yanı sıra saadet ve mutluluk rengidir

Yeşil: bolluk ve bereketin rengidir

Bu lapis veya korneol yerine renkli bir cam da takılar rahatlıkla kullanabilmektedir Türkmen takıları özünde süs objesi olmadan öte giyim ve kuşamın bir parçasıdır.

Kadın ve genç kızların yanı sıra erkek çocukların yetişkin erkeklerin ve hatta atların koşumlarında her biri kendine özgü ve takı ve aksesuarları bulunur kişiyi tamamlayıcı ve tamamlayıcı sembolik bir anlatım türüdür.

Bir genç kızın hangi boydan geldiği evli olup olmadığı hatta evli ise kayınpederinin babasına başlık verip vermediği üzerinde taşıdığı taklardan kolayca anlaşılabilirdi.

Takılar sembolleşerek kişiliğin belirginleşmesini sağlar kişiliği tanımlar hem de ruhsal inançsal yönü belirleyici bir tanıtım görevini üstlenir.

KAZDAĞI TAHTACILARINDA KULLANILAN TAKI VE NAZARLIK KÜLTÜRÜ

İnsan var olduktan beri devam eden takı kültürü son örnekleri günümüzde aynen devam etmektedir. Objeler organik malzemelerde var olagelmektedir ancak çeşitli kavimlerde süsleme olarak isimlendirilmiştir. Takı nazarlık kültürünün ana gayesi vardır süslemeler sonradan çıkmıştır esas amaç kadın ve erkeğin statüsünü topluk içinde ki yerini ve yaşını ortaya koyar hislerle, duygularla ve inançla da ilgisi yoktur. Organik takılarda ki kullanım amacı objeleri korumak için takılabilir (örneğin tohumlar) bunların da kendi aralarında anlamları vardır. Ancak sonradan objelerde ki evrimler süslemeyi getirmiştir. metal ve madenler değersiz objelerdir altın dahi tanrının pisliği olarak tabir ediliyordu ve paslanmadığından tencere tabak yapılıyordu aç gözlü insan bunları ticarete dönünce esas takı kültürü yok olurken son anda günümüzde bazı objelerden yola çıkarak tahtacı Türkmen kültüründen Anadolu’nun bazı yörelerinde Afrikalar da Kızılderililer de Avusturalya da ki Aburjinler'de yaşatıldığını görüyoruz günümüzde ise inançların mal edilmesine karşın süsleme ile de kullanılabilmektedir ( örneğin muska ) ama muskaya baktığımıza göre niye üçgen? Niye Türkler muskayı ters yazıyorlar? Sembolizm de işin içine giriyor sayı sistemleri göze çarpıyor simetriklik isteniyor renkler var neden süsleme için takılıyor? Renklerin manaları dahi unutulmuşçasına diyazn ediliyor bahsettiğimiz konuların cevapları bugünlerde unutulmuş ben de bu yazıda tek tek açıklama ihtiyacını duyuyorum organik malzemeler doğaldır doğasız yaşam olmaz insan doğadan uzaklaştıkça doğaya zarar verir verdikçe de doğada omları iter nitekim itiyor da.

Türkler de takılar önceleri hep organikti. Yani doğa idi Selçuklulara kadar bu böyle devam etti Osmanlıların son dönemlerinde ise Rönesans ve borak stilinin etkisi ile tamamen asimile edilircesine Türk takıları yerini gümüş altına bıraktı. Topkapı Sarayı müzesinde bolca görülebilir adı kuyumculuk oldu.

Yeşim taş, zümrüt, akik mühür olarak uğur getiriyor inci ve elmas uğursuzluk getiriyor gibi yanıltıcı hoş olmayan hiç bir dayanağı olmadan yapılan takıları anlamak çok zor Türkmenler de (tahtacı) kullanılan takı ve nazarlıklar sadece organik takı ve nazarlıklardır.

son dönemlerde Selçuklulardan sonra ekonomik güvence için diğer takılar kullanılsa da kimse isteyerek takıyor organik takı nazarlıklar kişinin gücünü toplum içerisinde ki statüsünü belirttiği için daima ön planda tutulmaktaydı ne yazık ki tüm değerler yitirildikten sonra araştırmalar yapıldı yaklaşık 1970’lerden sonra bu değerler Türkler’de araştırılmaya başlandı yazıldı çizildi. Ama tabii ki özüne inmeden sadece süsleme diye kuyumculuk mesleği diye tanıtılmak istercesine yazılmış ama ben de gerçek Türk Türkmen Tahtacı Anadolu ne olursa olsun günümüzde kullanılan takı ve nazarlıkların özüne inerek gerçek anlamlarını açıklayacağım.

Binlerce yıl öncesinden beri devam edegeldiğini gözler önüne sereceğim. Kültür köktür köksüz ağaç bina millet olmaz insan kültürüyle ayakta duru kim olduğunu bilir ne yaptığını bilir eriyip gitmez kültürünü kaybeden aynen sökülmüş bitki gibi kuru ve ya olur bazı semboller ve objeler milletlerin nerelere kadar uzandığını gösterir. Bunları kaybedenler tarihten silinir gider. Köksüz içi boş bir insan kendini boşlukta hisseder ve yabancı kültüründen kopya çekerek ayakta durmaya çalışı taşıma suyuyla değirmen dönmez. Ulu Önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN güzel deyişiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür hiç bir nazarlık takı amaçsız değildir hiç bir dinde batıl değildir sadece doğruyu iyiyi ve güzeli bulmak içindir. İnsanları insan yapmak ve toplumları barışa dostluğa sevgi saygıya sahip çıkmayı öğretmek içindir. Kazdağı tahtacılarında kullanılan nazarlık takı kültürü var binlerce yıldır özelliğini ve inançlarını korunmaktadır oysa bugüne kadar yüzeysel araştırmacılar ve kasıtlı saptırılmış inanç kültürü ile konu çözülememiştir bugüne kadar da özüne inilememiştir. Görmek istememişlerdir. Takı nazarlık kültüründe enerji vardır tohum taşıma kültürü vardır. Doğanın korunması özü vardır doğayı istediğinde yeniden canlandırma da insanın rolü vardır. Doğaya katkı ve saygı ile doğanın yok edilmemesi doğanın korunması vardır. Yoksa doğa da bizi yok eder.

Daha önceki tarihlerde yok ettiği gibi doğanın insana ihtiyacı yoktur insanın doğaya ihtiyacı vardır.

turkmen-takilari.jpgturkmen-takilari1.jpgturkmen-takilari2.jpg

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA