Asal Araştırma’nın Kasım 2025 tarihli saha çalışması sonuçları, Türkiye’de toplumsal sorun algısının açık ara ekonomik kriz ve hayat pahalılığı etrafında toplandığını gösterdi. Araştırmada öne çıkan bir diğer çarpıcı sonuç ise, seçmenin önemli bir kısmının mevcut siyasi partilerin sorunları çözebileceğine dair güveninin kalmadığı oldu.
Katılımcılara yöneltilen “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna verilen yanıtlar, ekonomik sıkıntıların ne denli derinleştiğini ortaya koydu:
-
Ekonomi/Hayat Pahalılığı: %58,2
-
Adalet/Hukuk Sistemi: %9,6
-
İşsizlik/İstihdam: %5,8
-
Eğitim Sistemi: %3,2
-
Hükümet: %3,0
Ekonomi başlığı, listedeki diğer tüm sorun başlıklarının toplam oy oranını geride bıraktı. Adalet/Hukuk Sistemi ve İşsizlik, en çok dile getirilen diğer sorunlar oldu.
Gelecek altı aya ilişkin ekonomik beklentiler sorulduğunda, tablo karamsarlığı daha da netleştirdi:
Katılımcıların %58,8’i önümüzdeki dönemde ekonomide kötüleşme beklediğini belirtti.
Yalnızca %23,4’lük kesim olumlu bir seyir beklerken, %10,2’si ekonominin aynı seviyede kalacağını düşündü.
Araştırmada sorulan “Sizce bugün Türkiye’nin sorunlarını hangi siyasi parti çözebilir?” sorusuna verilen yanıtlar, siyasete olan güven eksikliğini gözler önüne serdi:
%36,0 gibi büyük bir kesim, herhangi bir siyasi partinin sorunları çözüme kavuşturabileceğine inanmadığını belirtti.
Parti bazında çözüm yetkinliği atfedilen oranlar ise şöyle sıralandı: AK Parti %23,2, CHP %19,6, DEM Parti %4,4, MHP %3,1 ve İYİ Parti %2,6.
Bu veri, seçmenin üçte birinden fazlasının ne iktidara ne de muhalefete çözüm yetkinliği atfetmediğini, genel bir güven bunalımı yaşandığını ortaya koydu.
Gıda fiyatlarındaki oynaklık için önerilen çözüm yolları arasında en fazla destek gören başlık, katılımcıların %42,2’sinin işaret ettiği Hal Yasası'nda yapılacak düzenlemeler oldu. Ürün takip sistemi %14,0 oranında, paketleme ve fire kayıplarının azaltılması ise %10,4 seviyesinde önerildi.
Hükümetin sosyal konut politikalarına dair soruya verilen yanıtlar ise büyük bir destek tablosu çizdi:
Dar ve orta gelirli vatandaşlara yönelik 500 bin sosyal konut inşa edilmesi kararını destekleyenlerin oranı %76,6 olarak ölçüldü.
Projeye karşı çıkanların oranı %18,0 düzeyinde kaldı.