Hükümet, milli gelirin revizesinden sonra "küresel şoklara daha dayanıklı" olan yeni bir eşik noktasına gelen ve zenginleşen Türkiye'de bundan sonra mikro reformlara ağırlık vererek, makro ekonomide sağlanan istikrarı sürdürülebilir kılmak için çalışacak.
Ekonominin Koordinasyonu'ndan sorumlu Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan düzenledikleri ortak basın toplantısında ekonomiyi değerlendirdi.

2005'TEN BERİ ZENGİNLEŞTİK

TÜİK'in açıkladığı milli gelir revizyonuyla ülkenin zenginleşerek 2005 sonu itibariyle 500 milyar doları aşan bir ekonomi haline geldiğini vurgulayan Ekren, bunun gelir dağılımında bir değişimi ifade etmediğini vurguladı.

Ekren, "Bütçe açığının ve cari açığın milli gelire oranı ciddi şekilde azaldı. Borçlanma gereği ve stoku düştüğü için Faiz Dışı Fazla da küçüldü. Kesin olarak mali disiplinin sağlanmasının bir sonucu olan bu yeni tablo, ekonomide sağlıklı bir zemin ve ikincil reformlar için son derece iyi bir fırsat ortaya çıkardı. Makro ekonomik istikrarı sürdürülebilir kılacak mikro önlemleri özel sektörle birlikte gerçekleştirerek, mali kural ve kalıcılığı sağlayarak, Türkiye'yi yatırımlar açısından daha cazip hale getireceğiz” diye konuştu.

REFORM IMF'Yİ BEKLEMEZ

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal güvenlik ve IMF ile ilişkiler konusunda yöneltilen sorular üzerine, "Sosyal güvenlik reformu IMF olsa da olmasa da geciktirilemez. Sosyal güvenlik bir kaç hafta içinde yasalaşır" dedi. IMF ile sürdürülen 7. gözden geçirmenin gerektiğinden fazla uzadığını kabul eden Şimşek, "Haftaya ABD'ye gidiyorum” dedi. IMF ile yürütülen ve Mayıs'ta süresi dolacak stand-by anlaşmasında, daha önce 8 ve 9'uncu gözden geçirmelerin birleştirildiği açıklanmıştı. Gecikme sebebiyle bu gözden geçirmelerin tek gözden geçirme şeklinde yapılması gündeme geldi.


Mali disiplinden ödün yok

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ise yeni milli gelir rakamlarının maliyenin verilerindeki etkilerini anlatıp Mastricht kriterlerinin yakalanması ve bütçe açığında gelinen iyi noktaya vurgu yaptıktan sonra, "Milli gelir hesapları gerçekçi hesaplardır. Faiz dışı fazlada da düşüş meydana gelmiştir, ancak kamu borçları azaldığından zaten önceden olduğu gibi yüzde 6.5 gibi yüksek faiz dışı fazla vermeye de gerek kalmamıştır" dedi. Ulaştırma Bakanlığı'nın yarım kalan projeleri tamamlamak için bütçe dışında bir fon oluşturma konusundaki çabalarının hatırlatılması üzerine Unakıtan, "Bu konu hükümetin bir tasarısı değil, bir teklif var. Fon oluşturuluyor diye birşey yok. Nihai kararı hükümet verecek ama mali disiplinden ödün verilmesine izin vermeyiz" diyerek fon tasarısına karşı olduğunu belirtti. Devlet Bakanı Şimşek de alt yapı yatırımlarının yapılması için Yap-İşlet-Devret modeline esneklik getirecek şekilde yasal düzenlemeye gidildiğini ve özel sektör eliyle bu yatırımların tamamlanmasının esas olduğunu, kamunun yapacağı yatırımlarda da bütçe olanağının gözetileceğine değinerek, Unakıtan'ın fon tasarısı konusundaki tavrına destek verdi.