DİSK"e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası Başkanı Rıdvan Budak, 2008"in başından bu yana tekstil sektöründe 200 bin kişinin işini kaybettiğini belirtip “400 bin kişi daha Mart ayı gelmeden işinden olacak. Pek çok büyük fabrika, üretimi neredeyse durdurma noktasına getirdi ama açıklayamıyor” diye konuştu

Krizden en çok etkilenen sektörün tekstil olduğu malum. Bu sektörde sadece 500-550 bini sigortalı, kalanı kayıt dışı 3 milyona yakın insan çalışıyor. Sektörde neler olup bittiğini en iyi gözlemleyen adeta kriz masası gibi çalışan yer de kuşkusuz Tekstil İşçileri Sendikası. Sendika"nın Davutpaşa"daki merkezinde Başkan Rıdvan Budak ile sohbet ediyoruz. Sohbetimiz sırasında bile telefonlar susmuyor. Bursa"dan, Denizli"den, Adana"dan, Gaziantep"ten yeni yeni eleman çıkarma ihbarları geliyor. Bir dönem DİSK Başkanlığı yapan, sonra siyasete atılıp milletvekili olan Rıdvan Budak, tabanın baskısı sonucu yaklaşık 1 yıldır DİSK"e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası Başkanlığı görevini üstlenmiş durumda. “Oldukça sıkıntılı bir dönemde bu işe yeniden soyundum” diyen Rıdvan Budak, tekstilde çok büyük bir kan kaybı yaşandığını, ancak ne yazık ki Hükümet"in bu durumu göremediğini söyledi. Gelinen noktayı “2001"den daha beter bir durumdayız” diye özetleyen Budak ile krizin tekstil sektöründeki yansımalarını konuştuk.

Tekstil gördüğümüz kadarı ile krizden en ağır yarayı alan sektör. Çin ile rekabette zorlanan sektör zaten 2004"ten bu yana direncini kaybetmişti. Son kriz de işin tuzu biberi oldu sanırım?

Sektör % 35 küçülecek

Bu sektörde 3 milyon insan çalışıyor. 10 milyon insanın karnı bu sektörden doyuruyor. Ancak Hükümet bu sektörü ne yazık ki kaderine terketti. Rekabet gücünü kaybeden sektör 2004"ten bu yana hızla kayıt dışına çıkarak ayakta kalmaya çalıştı. Eskiden Merter"de “öğle yemeği+sigorta” ilanları camlardan eksik olmazdı. Şimdi bu ilanlar ortadan kalktı. Hızla eleman çıkarma sürecine gidildi. İşçi de artık sigorta filan talep etmez oldu. Biliyor ki hiçbir işveren buna yanaşamaz. Sigortanın yerini yeşil kart aldı. Şu an sektörde çalışan da çalıştıran da mutlu değil. Devletin aldığı yüksek primler, enerji girdilerindeki sürekli artış ve banka faizleri Türkiye için bu çok önemli sektörü bitirme noktasına getirmiş vaziyette.

İçinde bulunduğumuz kriz sektörü nasıl etkiliyor?

2008 yılı başından bu yana en az 200 bin kişi tekstil sektöründe işini kaybetti. Bir çok fabrika kapandı. Atölyeler, fasoncular cabası. Devler birer birer gidiyor. Bakın Şahinler Holding iflas aşamasında. Sönmez tamamen kapattı. Çağlar"ın şirketlerinde 15 bin çalışan vardı. Şimdi 2 bin kişi bile bulamazsınız. Konukoğlu neredeyse yüzde 90 küçüldü. Bossa satıldı. Çukobirlik"te 10 bin kişi çalışırdı. Şimdi 500 kişi ya var ya yok. Antbirlik"ler, Sümerbank"lar yok oldu gitti. Söke"deki Lee fabrikası ile konuştum. Belçika"ya, Hollanda"ya 700 binlik kot siparişleri vardı. Adamlar iptal etmiş. Celal Sönmez"le sohbet ediyoruz geçenlerde. "35 milyon dolar yenileme yatırımı yaptın. 700 kişiden 250 kişiye düştün. Üretimde yüzde 97 verimliliği yüzde 96.5"lik kaliteyi yakaladın. Senin ürettiğinden daha kalitelisi dünyada yok. Malını daha üretmeden satıyorsun. Nasıl bu hale geldin" diye sordum. "Çünkü fiyatı ben belirlemiyorum. Dampingli ithalat belirliyor. Enerji ve vergi yükü de binince para kazanmak imkansız. O kadar yatırıma rağmen, banka borcum olmamasına rağmen firmam 5 yıldır bir kuruş kâr etmedi" dedi. Bir şey diyemedim.

Sektörde kapanma aşamasında çok firma var mı?

Kimse kapattık demiyor, bunu gizliyorlar ancak Şubat-Mart gibi artık olay dayanılmaz noktaya gelecek. Ben önümüzdeki 3 ay içinde en az 400 bin kişinin daha işini kaybedeceğinden korkuyorum. Sektör en az yüzde 30-35 küçülme tehlikesi ile karşı karşıya

Bunu önlemenin bir çaresi yok mu?

Var da bu kararı alacak Hükümet ortada yok. Düşünün ki bu hükümetin ekonomiden sorumlu bakanı Mehmet Şimşek "Tekstili Çin"e bırakalım" diyebiliyor. Bir diğer bakan Tüzmen, Mısır"daki serbest bölgeyi pazarlıyor. Çok net birşey söylüyorum. Bu sektörde en az 400 bin kişi daha Mart ayına kadar işinden olacak diyorum. Çok radikal önlemlere ihtiyaç var. Hükümet bu sektörden 6 ay boyunca SSK primi ve vergi istemeyecek. Bu kadar net. Bunun karşılığında da işveren hiç kimseyi işten çıkartmamayı taahhüt edecek. Bu olmadığı takdirde bu sektör biter. Bu kararı almak, devlet adamı gibi durmak lazım. Eğer bu yapılmazsa, devlet daha sonra hiç vergi alamayacak. Sokağa dökülecek binlerce işsiz de cabası olacak.

Ekonomiden anlamayan siyasetçi de olmamalı

Avrupa Birliği"nin, 25 üye ülkedeki toplam 2.5 milyon tekstil işçisinin bir tanesinin bile işinden olmaması için 500 milyon euroluk bir önlem paketi açtığını hatırlatan Budak “25 ülkede toplam 2.5 milyon işçi. Bu ülkelerin otoriteleri seferber olmuş durumda. Bizde var sadece 3 milyon işçi. Ancak bizim politikacıları kılını kıpırdatmıyor. 2001 krizinde de ne yazık ki ekonomiden çok fazla anlamayan bir başbakanımız vardı. Bugün de ne yazık ki ekonomiden anlamayan, dünyada neler olup bittiğini göremeyen bir başbakan var. Ben diyorum ki ekonomiden anlamayan hiç kimse siyasetçi olmamalı” dedi.
Vatan