AB'ye bağlı çalışan düşünce kuruluşunun "Arap dünyasındaki dönüşümler: Sırada ne var?" başlıklı analizinde, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin dönüşüm sürecinde Türkiye ve Arap Birliği'nin rol oynamak için istekli oldukları ve bu yönde taleplerle karşılaştıkları anlatıldı.

AB Komisyonu siyasi danışmanı Isabelle Ioannides tarafından kaleme alınan analizde "Özellikle Türkiye, Arap dünyasının dönüşümünde kendisini muhtemel referans noktası olarak takdim ediyor. Doğu Akdeniz'deki mevcut gerilimin ötesine bakmalıyız. Türkiye'deki siyasi reformlar ılımlı İslam'ın laik elitlerle demokrasi içinde birlikte yaşayabileceğine müsade etmiş görünüyor.

Ekonomik reformlar sayesinde çekilen kayda değer miktardaki doğrudan yabancı yatırım, Türk sanayisinin, enerji ve bankacılık sektörlerinin modernizasyonuna ve ülkenin batı ve orta kısmı arasındaki orantısızlıkların azaltılmasına yardımcı oldu. AB katılım süreci nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Türkiye'nin büyük oyuncu olduğu akılda tutulmalı ve işbirliği yapılmalı" ifadesi kullanıldı.

Hague: "Türkiye AB'de olmalı"

İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague de "Türkiye'nin AB'de olmasının stratejik bir gereklilik olduğunu ve ekonomik faydaları olacağını" bildirdi.

Muhafazakar Partili Hague, İngiliz dış politikasını değerlendirdiği Observer gazetesinde yer alan demecinde "Türkiye'nin, hızla büyüyen bir oyuncu ve kendisinin en çok çalıştığı ülkelerden biri olduğunu" belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton kadar, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile de sık sık telefonda görüştüğünü ifade eden Hague, Türkiye'nin AB üyesi olmasını "çok fazla" istediğini kaydetti.

Hague, "Türkiye'nin AB'de olması, stratejik bir gerekliliktir ve ekonomik faydaları vardır. AB'nin Türkiye'ye arkasını dönmesi, büyük ve uzun vadeli bir hata olur" ifadesini kullandı.

AB'ye şüpheli bakan görüşleriyle bilinen William Hague, AB'nin elinde çok fazla güç olduğunu belirtti. İngiliz hükümetinin büyük ortağı Muhafazakar Parti, "Avrupa'da tüm iplerin AB'nin elinde olmamasını, AB'de herhangi bir anlaşma onaylanmadan ya da karar alınmadan önce kendi ülkesinde referanduma sunulmasını" istiyor.