Yetkililer, zorluklara rağmen Türkiye'nin bu konu üzerinde çalışacağını ifade etti. Ortadoğu konusunda uzman emekli büyükelçi Uluç Özülker ise Türkiye'nin 'barış gücü' yerine 'Bağımsız Filistin' için yoğun diplomasi yürütmesi gerektiğini vurguladı. Hürriyet'e değerlendirmede bulunan kaynaklar bu zorlukları şöyle sıraladı:

Bunun etkin bir yapı olabilmesi için her şeyden önce Birleşmiş Milletler'de (BM) temeli olması lazım. ABD'nin daimi üye olduğu BM Güvenlik Konseyi'nden (BMGK) karar çıkması gerekir ki bu mümkün değil.

Bu güç için gereken fonun ABD ve diğer zengin ülkelerin mali katkısı olmadan oluşturulması zor.

'Barış gücü'nün muharip bir özelliği yoktur. Koruma amaçlı da olsa çatışmaya girmesi söz konusu olamaz. BM'yi hiç dikkate almayan İsrail'in, bölgeye yerleştirilecek güce müdahale etmeyeceğini düşünmek 'oldukça iyi niyetli' bir yaklaşım olur.

'Barış gücü' için taraflardan talep olması gerekir. İsrail'in böyle bir talebi olmayacağı herkesin malumu.

Gücün muharip olması için uluslararası koalisyon olması gerekir. Somali'de olduğu gibi. İsrail ve ABD'nin tutumu karşısında böyle bir koalisyon kurulması mümkün gözükmüyor.

BM dışında İslam İşirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerinin katılımıyla bir 'barış gücü' oluşturulabileceğini söylemek de iyi niyetli bir yaklaşım olur. Her şeyden önce Arap dünyasının lideri konumundaki Mısır ve Suudi Arabistan, İsrail'le ilişkileri nedeniyle böyle bir anlayışa girmez.

Ayrıca bu güce İran'ın asker vermek isteyeceği, bunun da ABD ve İsrail tarafından nasıl karşılanacağı da düşünülmek zorunda.

FİLİSTİN'İN BAĞIMSIZLIĞI İÇİN UĞRAŞ VERMELİ

ORTADOĞU konusunda uzman isimlerden olan emekli büyükelçi Uluç Özülker de, Filistin'e 'barış gücü' yerleştirilmesini gerçekçi bulmadığını ifade ederek, söz konusu zorluklara katıldığını ifade etti. Özülker şunları söyledi: “Olmayacak şeylerle uğraşmak yerine Türkiye ciddi ve baskın bir diplomasi yürüterek Filistin'in bağımsızlığı için uğraş vermeli. Türkiye bunu yapacak kapasitede. Bunu, hem Fırat Kalkanı hem de Zeytin Dalı harekâtlarının haklılığını uluslararası camiaya anlatan diplomasiyle başardı. Sonuçta karşınızda İsrail var. 'Hiçbir şey olmuyorsa bölgeye Türk askeri gönderirim' gibi bir mantık ise tam bir felaket olur. Buna zaten kimse müsaade etmez.”