Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi, sanığa, “Türkçe yeterli eğitimi var” diye Kürtçe savunma hakkı vermedi. Kararda, “Türk vatandaşı olup, Türkiye’de doğan, Türkçe dilinde yeterli eğitim gören sanık Türkçe’den başka dilde savunma yapamaz. Bu savunma hakkının kısıtlanması olarak kabul edilemez” dendi. Diyarbakır’da, bir derginin sorumlu müdürlüğünü üstlenen E.S., silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan yargılandı. Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın Kürtçe savunma talebini kabul etmeyip, 17 Mayıs 2011’de mahkumiyete hükmetti. Sanık avukatı kararı Yargıtay’da temyiz etti. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi bu temyiz talebini reddetti. Kürtçe savunma hakkı verilmemesini, savunma hakkının kısıtlanması saymayan Daire, mahkumiyet kararını yerinde buldu ve oybirliği ile düzelterek onadı. Kürtçe yerine “Türkçe’den başka dil” ifadesi kullanılan karar özetle şöyle: “Türk vatandaşı olup Türkiye’de doğan, Türkçe dilinde yeterli eğitim gören ve Türkçe dilinde yayınlanan dava konusu derginin sorumlu müdürlüğünü üstlenen sanığın, uyarı ve mehillere karşın Türkçe’den başka bir dilde savunma yapma konusundaki ısrarı üzerine, mahkemece yapılan uygulama savunma hakkının kısıtlanması olarak kabul edilmemiştir. Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık avukatının diğer temyiz itirazları reddedilmiştir.”

hürriyet