Bu yıl ki cenevre otomobil fuarında da adınıza rastladık. Era isimli bu konsept aracın tasarım surecini anlatır mısınız?

ERA Idea instituto adına 30. yılı onuruna tasarlanmış bir araçtır. Özelliği kısıtlı bütçe ile 1 ay kadar bir sürede tamamlanmış olmasıydı.

Her ne kadar tasarımın otomobil üzerine bu denli kısa bir süre içerisinde adapte edilmesi imkansız gözükse de profesyonel bir ekiple bunu gerçekleştirdik. Bu bağlamda, başında bulunduğum ekibinde bana yardımlarını inkar etmek pek de doğru olmaz.

Şimdiye kadar imza attığınız projeler nelerdir?

Lancia Haizea, Iveco tır projesi, İran Khodro, Fiat Grande Punto, Fiat Bravo gt, Fiat Multipla, Idea ERA. Tabi bunların içinde Yamaha, Arçelik gibi projelerde de bulundum.

Dünya"da ki trafik yoğunluğu büyük bir sorun haline gelmekte, sizce gelecek de şehirler mi taşıtlara, yoksa taşıtlar mı şehirlere adapte edilecek?

Benim görüşüme göre yakın gelecekte taşıtlar şehirlere göre uyum sağlayacak. Çünkü başta düşünülmesi gereken maliyet ve güvenlik olunca tasarımcılarda bu şekilde çalışmaya başlamışlardır. Örneğin daha küçük araçların yapılması, yakıt şekillerinin değiştirilmesi çevreye uyum bakımından ve form olarak küçülebilen iç içe geçebilen araçlar gibi.

Küresel kriz tasarım dünyasını nasıl etkiliyor?

Tasarım dünyada her şekilde olabilen, kendine özgü ve sınırsız bir kavramdır. Dünya genelinde bulunan kriz, tasarımı çok fazla etkileyemez. Çünkü bu bir bakıma gelecekle doğru orantılıdır. Tasarımı etkilemek veya durdurmak demek aklınıza gelebilecek her şeyde geleceğe dair bir takım engeller koymak demektir. Teknoloji, insan beyni ve yeni malzemeler geliştiği sürece tasarımda durdurulamayacak bir bütündür.

Ülkemizde bulunan ve otomobil tasarımı dalında çalışmak isteyen arkadaşlara ne gibi, önerilerde bulunabilirsiniz?

Öncelikle iyi çizim gerekliliğini göz ardı etmemeleri gerekir. Çünkü her insanın azda olsa yaratıcılık yetisine sahip olduğunu düşünüyorum. Fakat fikirlerinizi diğer insanlarla paylaşmak adına gerçeğe dökebilmelisiniz. Bunun yolu da kesinlikle eğitim gerektirmektedir. Buldukları her fırsatta çizim yapmaktan uzaklaşmasınlar, etrafa farklı gözle bakabilmeliler, gerek teknoloji gerekse tasarım alanında yenilikleri takip etmeliler. Otobüste,vapurda,trende vs. her ortamda ellerine kalem almaktan kendilerini alıkoymasınlar, çok ama çok çalışsınlar.

Yavuz bey biraz da kendinizden bahseder misiniz? Bundan sonraki kariyerinizde ülkemiz içinde planlarınız var mı?

1980 İstanbul doğumluyum, bu mesleğe duymuş olduğum merak daha çocukluk yıllarından gelmektedir. Zaman içinde kendimde görmüş olduğum tasarım ve otomobil merakı ileri ki yıllarda bu iki ana temayı birleştirme alt yapısını oluşturdu. Liseyi, İstanbul"da Haydarpaşa Meslek Lisesi Elektronik Bölümünde tamamladım(1996-1999). Üniversiteyi ise 2000-2004 Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümde tamamladım.

Okul yıllarında son sınıfta kendimi geliştirmek adına Anagroup Marine Times şirketinde motor yat tasarımları yaptım. Üniversite yıllarında içinde bulunduğum gerek koşullar gerekse yaşam ve tasarımın hayatıma kattığı tatmin duygusundan esinlenerek otomobil tasarımına sarıldım. Bunların akabinde bende bulunmuş olduğum durumu analiz edip kariyerimi yurtdışında geliştirme yoluna gittim. İtalya"da Torino şehrinde bulunan Istituto Europeo di Design (Avrupa Tasarım Enstitüsü) okulunda, transpotation design (taşıt tasarımı) üzerine bir yıl yoğun olarak master programına katıldım. Orada almış olduğum eğitim bazı şeylerin yerine oturması bakımından bana ve kariyerime büyük katkılar sağladığını inkar edemem.Çünkü bu sayede Fiat ile ortak projelerde bulunup IDEA Instituto adına 4 yılı aşkın zamandır çalışma fırsatı buldum.

İlk etaptaki amacım, tabii ki ülkem adına bir şeyler yapabilmek. Gerek yurtdışında almış olduğum eğitim, gerekse iş tecrübemi ülkemin daha ileri seviyeye ulaşabilmesi için kullanmak istiyorum. Bu bağlamda Türkiye"den gelebilecek tekliflere açığım.