Bu da girişimimizin olumlu netice verdiğini göstermesi bakımından çok çok önemli” dedi.
 
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun önceki gün Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la görüşmesinden sonra Şam yönetimi iki önemli adım attı. Esad, Türkiye’nin Şam Büyükelçisi Ömer Önhon’un Hama kentine girmesine ve Suriye’de kanlı olayların meydana geldiği şehirlere Türk gazeteciler dahil yabancı basın mensuplarının girmesine izin verdi. Büyükelçi Önhon’un Hama’ya gittiğini dün ilk önce Başbakan Tayyip Erdoğan, ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu açıkladı. Erdoğan, Davutoğlu’nun Şam ziyaretinin olumlu sonuç verdiğini belirterek, “Büyükelçimiz Hama’ya gitti ve Hama’dan tankların ve emniyet güçlerinin çıkmaya başladığını söylediler. Bu da girişimimizin olumlu netice verdiğini göstermesi bakımından çok çok önemli” dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
 
Muhalefet horon tepiyor
 
“Biz komşularımızla düşmanlıkta sıfırlamayı konuşurken bakıyorsunuz muhalefet artık sıfır falan kalmadı gibi laflar ediyor. Adeta horon tepiyor. Devlet ve demokrasi tecrübemizi dost ve kardeşlerimizle açıkça paylaşmayı esas alıyoruz. Devletlerarası çıkarlarımızın barış ve huzur esasında gelişeceğini biliyor, konuştuğumuz herkese adaletin yönünü işaret ediyoruz.
 
Üç aylarda savaşmak haram
 
Şu mübarek günlerde yanı başımızda yaşanan acılar yüreklerimizi yakıyor. Biz öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki cahiliye döneminde bile üç ayları kendileri için savaşmayı haram olarak kılan bir anlayış var. Şimdi yanıbaşımızda ramazan ayında bakıyorsunuz kardeş kardeşi vuruyor ve devlet kendi vatandaşına, insanına tank, top, silah doğrultmak suretiyle insanlar öldürülüyor.
 
BDP’ye sert eleştiri
 
Orada oluyor da bizde olmuyor mu? Bizde de tam tersi oluyor. Bizde de bölücü terör örgütü, işte böyle bir ayda da durmuyor, bakıyorsunuz caddede yürüyen bir görevlimizi ensesinden vuruyor. Diğerini aynı şekilde vuruyor. Bütün bunlarla beraber utanmadan sıkılmadan, hâlâ bunların siyasi uzantıları da özgürlük diyor, barış diyor. Nerede bunun özgürlük, nerede barış?
 
İç mesele kardeşliğin gereği
 
Komşumuzla olan olayı da bir iç meselemiz olarak gördüğümüzü ifade etmemizden rahatsız olanlar olabilir. Biz ‘Bunu iç meselemiz olarak görüyoruz’ derken kardeşliğimizin, adeta aramızda geliştirdiğimiz aile hukukun gereği olarak, akrabalık bağlarının olduğunu bilerek söylüyoruz, 910 km’lik sınır sebebiyle bunu söylüyoruz.
 
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na
 
Gel gör ki Türkiye’nin onurunu yaralamak pahasına ‘Suriye’den bize ne’ diyorlar. Kim? Ülkemizin içindeki siyasetçiler. İnsanlığın vicdanı adına yapılan bir uyarıyı romantizm olarak yaftalıyorlar. Bu gaflet cümlesini Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı, Şam’da Esad ile görüşme halindeyken söylüyorlar. Yazıklar olsun.
 
Kendi mesajımızı götürdük
 
Biz bölgedeki ve dünyadaki her ülkenin kendi dinamikleriyle demokrasi içinde sorunlarını çözüme kavuşturmasından yanayız. Kardeş Suriye’ye dışişleri bakanımızın götürdüğü mesaj bizim bu mesajımızdır. Dışişleri bakanımız bölge hakkındaki projeksiyonumuzu iletirken bakanımızın oraya Türkiye’nin değil de başka bir ülkenin mesajını götürdüğünü iddia etmek, bir büyük gafletin değilse şifa bulmaz bir cehaletin ilanı değil midir?
 
Suriye doğrudan ilgilendiriyor
 
Suriye’deki gelişmeler bölgemizin istikrar ve güvenliğiyle birlikte bizi doğrudan ilgilendiriyor. Suriye’de halka karşı yapılan ve hepimizi derinden yaralayan kabul edilmesi mümkün olmayan eylemler üzerine Dışişleri Bakanımızı Şam’a gönderdim. Beşar Esad ile kapsamlı bir görüşme yaparak Suriye’nin atması gereken adımlar konusundaki değerlendirmelerimizi Esad’la paylaştı.
 
Suriye’ye giden mesaj
 
İlettiğim mesaj netti; Bugün herşeyden önce yapmanız gereken akan kanı durdurmak. Sivil halka ve göstericilere karşı her türlü şiddete ve güç kullanımına bir an önce son vermek. Ülkedeki bu durum bu şekilde devam edemez. Her gün insanlar öldürülürken reformdan bahsetmek, ne Suriye halkını ne de uluslararası toplumu ikna etmeyecektir. Suriye halkının demokrasi talebine kulak verin. Her iktidarın meşruiyetinin kaynağı halktır. Halkın iradesidir. Yapılması gereken halkın iradesinin özgür ve serbest bir şekilde tecelli edilmesini sağlamak, kendi halkınızı ikna etmektir. Temenni ederiz ki şurada 10-15 günlük bir süre içinde tamamen gerçekleşsin ve Suriye’de ardından reform sürecine yönelik adımlar atılsın. Beklenen bu. Suriye’deki gelişmeleri önümüzdeki günlerde yakından izlemeye, ele aldığımız hususların takipçisi olmaya devam edeceğiz.”   
 
Esad’tan itiraf
 
SURİYE Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, güvenlik güçlerinin “bazı hatalar” yaptığını kabul ettiği bildirildi. BM Güvenlik Konseyi üyelerinden Brezilya, Hindistan ve Güney Afrikalı diplomatlardan oluşan bir heyet dün Şam’da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la bir araya geldi. Görüşmenin ardından Hindistan’ın BM temsilciliği özetle şu açıklamayı yaptı: “(Esad) olayların başında güvenlik güçlerinin bazı hatalar yaptığını kabul etti ve bu hataların tekrarlanmaması için çaba gösterildiğini belirtti. Çok partili demokrasiyi getirecek reform sürecine bağlılığı konusunda teminat verdi.” Açıklamada Esad’ın anayasal değişikliklerin 2012 yılının şubat-mart aylarında tamamlanacağını söylediği de belirtildi.
 
hürriyet