Bombay"dakİ saldırılarda Oberoy Oteli"nde rehin kalan 3 Türk"ten Seyfi ve Meltem Müezzinoğlu'na göre Trident-Oberoi Oteli baskını şöyle gerçekleşti: "Silahlı bir grup, restorana gelip ateş etmeye başladı. Bazı kişiler kaçtı, bazıları masaların altına saklandı. Bir kaç dakika sonra müşterilerden pasaportlarını isteyen teröristler, Türklere, "Sizinle bir sorunumuz yok. Yan odaya geçip bekleyin" dedi. Türklerin telefon etmesine izin verildi." Müezzinoğlu, saatler sonra "Baba, kurtarıldık" telefonuyla rahatladı. Ancak Ankaralı bir kadının halen rehin olduğu belirtiliyor. Seyfi Müezzinoğlu, "Gözümüzün önünde 10 kişi öldürüldü, çok sayıda yaralı vardı" dedi. Bu arada ailenin Tarabya Akın Sitesi"ndeki komşuları Zuhal Yaraş, gazetecilere Seyfi Müezzinoğlu"nun annesi Zahide ve kızı Ahu"nun haberi alınca fenalaşarak hastaneye kaldırıldığını söyledi. Alican Müezzinoğlu da "Anne ve babam ile görüştüm. "Müslümanız" deyince farklı davranmışlar" dedi.

Aynı dehşeti yaşayan diğer rehinler de o dakikaları şöyle anlattı:
Alex Chamberlain (İngiliz turist): Herkesten oldukları yerde kalmalarını ve ellerini havaya kaldırmalarını istediler. Silahlı adamlar bizi hep birlikte üst katlara çıkardılar. Amerikalı ve İngiliz olanların öne çıkmasını istediler. Yanımdaki arkadaşım "Sakın kahramanlık yapma. İngiliz olduğunu söyleme" diye beni uyardı.

Rakesh Patel (İngiliz turist): Otele restorandan girdiler. Bizi üst katlara çıkardılar. Yabancıları arıyorlardı çünkü İngiliz ve Amerikalı olanları sordular. Çok gençtiler hatta çocuk gibiydiler. Kot pantolon ve tişört giyiyorlardı. Ben başka biriyle birlikte kargaşada 18"inci kata çıkmayı başardım.

Adı açıklanmayan bir turist: Teröristlerle güvenlik güçleri çatışmaya başlayınca bir odada 25 kişiyle birlikte yere yattık. Kuşkusuz hayatımın en kötü tecrübesiydi. Çok çok acı verici bir altı saatti. Brooke Satchwell (Avustralyalı aktris): Çatışma başlayınca küçük bir dolabın içine saklandım. Lobiye indiğimde çatışmalar azalmıştı. Gerçekten çok korkunçtu. Koridorda ateş eden insanlar vardı. Tuvaletin önünde bir ölü yatıyordu.

Sacid Kerim (İngiliz, Avrupa Parlamentosu milletvekili): Makineli tüfek taşıyan bir adam gördüm. Birden ateş etmeye başladı. O ateş ettikçe çevremdeki insanlar yere düşüyordu.