Özellikle sektörde rotasını bu ülkeye göre belirleyen Çukurova Bölgesi'nde otellerin doluluk oranı, bir önceki yıla göre yüzde 60 oranında gerilediği bildirildi. Bunun da 25.2 milyon dolarlık kaybı ortaya koyduğu vurgulandı.


İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mersin Turizm İşletmecileri Derneği (MERTİD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nebil Kavvasoğlu, Suriye'de yaşanan olayların 'sınır komşusu' olması nedeniyle Çukurova Bölgesi'ni de yakından ilgilendirdiğine dikkat çekti. Suriye'deki olayların önceden tahmin edildiğini hatırlatan Kavvasoğlu, "Çünkü Beşşar Esad'ın, dile getirdiği reformları hayata geçirme noktasında geç kalıyordu. Bu durum da halk üzerindeki etkisini de zayıflatıyordu. Geciken reformlar nedeniyle halk ayaklandı. Türkiye olarak bugünkü mevcut tablodan hoşnut değiliz. Bölgedeki istikrarın sağlanması, reformların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor" dedi.



"SURİYE ORTADOĞU'YA AÇILAN BİR KAPIDIR VE BU KAPI DÜŞMEYECEK"


Suriye'nin, Türkiye açısından 'Ortadoğu'ya açılan bir kapı' olmasının yanında Türkiye'nin de Suriye açısından 'Avrupa'ya açılan bir kapı' olduğunu dile getiren Kavvasoğlu, bu kapının da hiçbir zaman düşmeyeceğini savundu. Suriye'de yaşanan olaylar öyle ya da böyle bir şekilde durulacağını ve bunda da Türkiye'nin önemli bir katkısı olacağına inandığını belirten Kavvasoğlu, "Süreç nedir? Şu anda hiç kimse kestiremiyor. Yarın ne olacağı bilinmiyor.

Suriye'deki olaylardan kaçarak Türkiye'ye sığınan yaklaşık 12 bin insan var. Bu insanlar mutlaka ülkelerine geri döneceklerdir. Temennimiz; oradaki olayların bir an önce sona erip, huzur ve istikrarın sağlanmasıdır" diye konuştu. Suriye'den Türkiye'ye her yıl ortalama 400 bin turistin geldiğini hatırlatan Kavvasoğlu, bölge itibariyle özellikle de Mersin için oldukça önemli bir pazar olarak öne çıktığını anlattı.



"SURİYE'DEKİ OLAYLAR TURİZMDE BİZE 5 KAPIYI BİRDEN KAPATTI"


Aynı zamanda da Green Tower Suite Otel'in de Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Nebil Kavvasoğlu, turizm hareketliliği açısından Suriye'nin önemli bir destinasyona sahip olduğunu ifade ederek, "Aslında Suriye'de yaşanan bu olaylar, bize 5 kapı birden kapattı. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerden de bölgemize yoğun bir turist akımı vardı. Söz konusu ülkelerden Türkiye'ye karayoluyla tek geçiş noktası Suriye idi.

 

Bu nedenle Lübnan, Ürdün, Küveyt, Katar ve Suudi Arabistan'ın yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri gibi bölgeler Mersin açısından bitmiş durumda. Bu ülkelerdeki turistlerse rotalarını İstanbul'a çevirmiş durumda. Bunun en önemli havayoludur. Bölgemize söz konusu ülkelerden uçuşlarla ilgili çok ciddi sorun ve sıkıntılar var. Buna bağlı olarak da Ürdün'den turizm sezonu öncesinden yapılan rezervasyonlar tamamen iptal edilmiş durumda" yorumunda bulundu. 10 günlük bir zaman dilimi içerisinde Mersin'den Lübnan'a feribot seferleri başlatılacağına işaret eden Kavvasoğlu, bunun sektör açısından küçükte olsa bir teselli kaynağı olabileceğinin altını çizdi.



"YÜZDE 60 ORANINDAKİ KAYBIN FATURASI 25.2 MİLYON DOLAR"


Feribot seferlerinin bölgede turizm açısından küçükte olsa bir hareketlilik yaşatacağını ancak bunun yeterli olmayacağını savunan Kavvasoğlu, konuşmasını da şöyle sürdürdü; "14-15 Temmuz 2011 tarihleri arasında feribot seferlerinin başlanacağı söyleniyor ancak biz bu tarihte turizm sezonunu çoktan yarılamış oluyoruz." 2010 yılında sezonu yüzde 80 doluluk oranıyla tamamlayan işletmelerin, Temmuz-Ağustos Dönemi'nde ise yüzde 100 doluluk oranına ulaştığını vurgulayan Kavvasoğlu, ancak 2011 yılı Haziran ayını işletmelerin yüzde 20'lik kapasiteyle tamamladığını, Temmuz-Ağustos Dönemi'ndeyse bunun yüzde 60'a ulaşmasının beklendiğini açıkladı.

 

Tablo genel anlamda ele alındığındaysa yüzde 60'lık bir kaybın söz konusu olduğunu belirten Kavvasoğlu, bir sezonda bölgeye yaklaşık 70 bin turistin geldiği dikkate alındığında ve her bir turistin de 600 dolarlık bir harcama yaptığı göz önüne alındığında kaybın 25.2 milyon dolar olduğunu söyledi.

 

Suriye'de yaşanan olaylardan en büyük zararı Çukurova Bölgesi'nin gördüğünü, ancak Türkiye genelinde konu ele alındığında çok fazla bir kaybın söz konusu olmadığını dile getiren Kavvasoğlu, bölgedeki olayların insanlık adına artık son bulmasını beklediklerini de sözlerine ekledi.