Biz onu son yıllarda hep 'Ali Kaptan' olarak ansak da Erkan Petekkaya bugüne kadar rol aldığı tüm projelerde başarılı oyunculuğu ile adından söz ettirdi. Ne var ki başarılı kariyeri ile yetinmeyen yakışıklı oyuncu ticarete de el attı. Önce 'Mestet' adlı bir kasap dükkanı açan Erkan Petekkaya, şimdi de Şişli'de 'Sosyete Pazarı' adında bir merkez açmaya hazırlanıyor. Ayrıca doğal ürünler satan bir şirkete ortak olan Petekkaya, yeni işlerini ve hayatı için aldığı yeni kararları anlattı...
Sanatçıların çoğu "Bizim aklımız ticarete basmaz" der; sizin için bunun aksi geçerli sanırım...
Şartlar böyle gerektiriyor artık... Eskiden sanatçıların yaptığı diğer işler pek duyulmuyordu. Mesela; Türkiye'nin en büyük starlarından birinin kepçeleri, kamyonları var.

HEM KALİTELİ HEM UCUZ
'Sosyete Pazarı' açmak nereden aklınıza geldi?
Pazar bizim kültürümüzde olan bir şey. Çarşı, pazar gezmek çok keyiflidir. Pazarlarda ürünler halka en az aracıyla ulaşır, dolayısıyla da fiyatları daha uygun olur. Bizim pazarda da tüketiciler ürünleri çok daha uygun fiyatlara alabilecek.
İsmindeki 'sosyete' ibaresi tüketiciyi 'Acaba pahalı bir pazar mıdır?' diye korkutmaz mı sizce?
Yok, hayır! Eskiden Ulus'ta kurulan ve 'sosyete pazarı' denilen pazardan esinlenerek bu ismi koyduk. Biz tüketiciye "Kaliteli, sosyetenin de kullandığı malları bu pazardan alabileceksiniz" diyoruz.

NEZİH BİR PAZAR
Alıştığımız pazarlardan çok farklı olacak gibi...
Evet, Şişli'deki Nova Baran adlı dört katlı alışveriş merkezini pazara dönüştürüyoruz. Isıtması, havalandırması, tuvaletleri olan, çamuru olmayan, nezih, kaliteli bir pazar olacak bizimki. Haftanın yedi günü açık olacak ve içinde turizm firması da olacak, organik ürünler de, bijuteri de, kıyafet de, hediyelik eşya da... 250-300'e yakın esnaf yer alacak. Neye ihtiyacınız varsa, nezih bir ortamda, uygun bir fiyata alabileceksiniz. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e de bize verdiği destek için çok teşekkür ediyorum.
Bildiğim kadarıyla bir de doğal ürünler satan bir firmaya ortak oldunuz, değil mi?
Dört-beş ay önce rahatsızlanıp hastaneye yatmıştım. Türkiye'nin dört bir yanından insanlar şifa olsun diye bir sürü ürün gönderdi. Ben de bunların hepsini yiyip içtim. Bir arkadaşım da Sidra ürünlerinden oluşan bir karışım getirdi. Bu karışım bana çok iyi geldi, hâlâ da kullanmaya devam ediyorum. Alternatif tıbba inanırım; eskiden aktarlara gidip kendime karışımlar yaptırıyordum. Bu ürünleri de araştırdım, doğal ve sağlıklı olduğunu gördüm ve şirkete ortak olmaya karar verdim.

KÜÇÜLECEĞİM
'Öyle Bir Geçer Zaman ki'den bu sezon sonunda ayrılacağınız konuşuluyor. Neden böyle bir karar aldınız?
Benim ağzımdan böyle bir şey hiç çıkmadı ki! Sadece "Yoruldum" dedim, o kadar. Hatta başka bir diziyle anlaştığımı, 13 bölümün parasını peşin aldığımı da söylediler ama yok böyle bir şey! Şu an devam eden bir iş varken böyle bir şey yapamam. Tabii ki her işte herkesin bir misyonu vardır. Benim de misyonum doldu mu, dolmadı mı diye bakıyoruz hep birlikte.
'Öyle Bir Geçer Zaman ki'den sonra, nasıl bir projede yer almak istersiniz?
Bu zor bir soru ama hayatımla ilgili verdiğim birtakım kararlar var. İstanbul'dan da çok yoruldum çünkü. Hayatımı küçültmek istiyorum, her şey çok dağıldı.
Bu kadar işi birden yaparken nasıl küçülteceksiniz ki?
Hayatını küçültünce o kadar işi daha başarılı yaparsın diye düşünmeye başladım. Mesela artık İstanbul'da değil, daha küçük bir şehirde yaşamak istiyorum. Çünkü İstanbul çok zor... Ben insanlara "Hayır" diyemediğim için de İstanbul'da çok dağılıyorum, bir sürü şeye vakit ayıramıyorum. Dolayısıyla daha lokal bir hayat yaşayıp aileme ve yaptığım işlere daha çok zaman ayırmak istiyorum.
Ama sektör burada...
Fark etmez, ne olacak; iletişim çağında yaşıyoruz. Artık uçaklar her tarafa gidip geliyor... Sosyal medya da işimizi kolaylaştırıyor bu anlamda. Hayatımı küçültmeye karar verince; İstanbul'dan gittikten sonra da bu hayatın içinde olabilmek için sosyal medyayı kullanmaya başladım. Bu yüzden Twitter ve Facebook hesabı açtım.
Gideceğiniz yer belli mi?
Henüz netleşmiş bir şey yok.